Türkçe'nin binde beşini kullanıyoruz

Güncelleme Tarihi:

Türkçenin binde beşini kullanıyoruz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2002 14:00

Türkçede 78 bin ana kelime olmasına karşın, nüfusun büyük bölümü günlük yaşamında ortalama 400 civarında kelime kullanıyor.Girne-Amerikan Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tuncer Gülensoy, kelime hazinesi ve gramer bakımından oldukça zengin bir dil olan Türkçenin ancak binde 5'ine hakim olduğumuzu kaydetti.

Yeteri kadar beyin jimnastiği yapmamak, okuma ve düşüncede tembellik, edebiyata ilgisizlik, sık kullanılan kelimeleri kaldırma girişimi, fonatik ve morfolojik yapıya uygun olmayan kelime türetme çabalarının kullanılan kelime sayısını azalttığını ifade eden Prof. Dr. Gülensoy, şöyle devam etti:

''Yaptığımız araştırmalarda özellikle kırsal kesimde insanların günlük sadece 40-50 kelime kullandığına şahit olduk. Sadece ana kelime sayısı 78 bin olan ve dünyanın en zengin dillerinden biri olma özelliğini taşıyan Türkçeyi, nüfusun çok büyük dilimi gerçek anlamda bilmiyor. Çünkü, bu büyük kitle ortalama 400 civarında kelime ile yetiniyor. Diğer kelimeler ise neredeyse hiç kullanılmadığı için adetaköreliyor. Bu nedenle ifade gücü azalan kişiler konuşmalarında (şey), (yani), (ııı) gibi ses taklitlerini hiç şık olmamasına karşın sıklıkla kullanıyorlar.''

Prof. Dr. Gülensoy, Türkçeyi kurtarmak, halkın daha iyi iletişim kurmasını sağlamak için işe ilk olarak okullardan başlanması gerektiğini söyledi.

İlköğretim okullarının ilk ve ikinci bölümü, liseler ve üniversite öğrencileri için ayrı Türkçe sözlükler hazırlayarak, öğrencilere sözlük okutulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Gülensoy, bu yolla yeni nesilin kullandığı kelime sayısının artırılabileceğini kaydetti.

CEP MESAJ YERİNE MEKTUP

Prof. Dr. Gülensoy, Türkçenin zenginlik kazanması, girdiği acı girdaptan kurtulması için kişisel gayretlere büyük rol düştüğünü vurgulayarak, şunları söyledi:

''Bugün üniversitelerden mezun olduğu halde, yeteri kadar kelime hazinesi olmadığı için dilekçe bile yazamayan gençlerle karşılaşıyoruz. Çünkü ifade yeteneği büyük boyutta kayboldu. Kelime dağarcığını biraz gayretle, bulmaca gibi eğlenceli araçlarla artırabiliriz. Beyin jimnastiği için çok iyi bir araç olan bulmaca, aynı zamanda elimizin raflarda tozlu kalan sözlüklere gitmesini sağlayabilir. Aynı zamanda bol bol kitap, özellikle de şiir kitapları okumalıyız. Unutulmamalı ki şair ruhlu kişiler dilini en iyi kullanan kişilerdir. Günlük yaşamda sık sık kullanılan argo kelimeler ve son dönemde moda haline gelen cep telefonu mesajı ile haberleşme de dilimizi farkında olmadan köreltiyor. Birkaç kelimelik cep mesajlar yerine acil olmayan durumlarda daha nostaljik olan mektup yazabiliriz. Sadece farklı grupların kendi aralarında anlayabildiği argo kelimelerden kurtularak, bu kelimelerin yerini alacak sözcükler bile kelime hazinesinin gelişmesine katkı sağlar.''

Prof. Dr. Gülensoy, ayrıca diyalog kurmanın da kelime dağarcığının artmasında çok farklı bir yeri olduğunu, özellikle öğrenim çağındaki çocuk ve gençlerin, cinsiyet farkı gözetilmeden birbirleriyle diyalog kurmasına zemin hazırlanması gerektiğini ifade etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!