İkinci

Güncelleme Tarihi:

İkinci
Oluşturulma Tarihi: Eylül 25, 2002 01:58

LOKOMOTİV Moskova maçına gitmek için Atatürk havalimanında uçağa binmeyi bekliyoruz.

Kahvelerimiz içerken Fatih Terim geliyor. Laf lafı açıyor, konu Barcelona'ya geliyor. Fatih Terim diyor ki ‘‘Barcelona'yı seyrettiniz mi? İnanılmaz iyi oynuyorlar.’’ Biz diyoruz ki, ‘‘Van Gall mi bu kadar değiştirdi bu takımı?; Riqulmeyi mi çok beğendiniz.?’’ Terim diyor ki; ‘‘Riquelme değil. Yalnızca inanılmaz iyi oynuyorlar’’ Lafı uzatmayalım Moskovayı 2-0 yenmişiz, İstanbul'a döneceğiz. Hocayla havaalınada yine karşılaşıyoruz. Laf dönüp dolaşıp Barcelonaya geliyor. Fatih Terim yine aynı şeyleri söylüyor: ‘‘Barcelona inanılmaz oynuyor.’’

KAPORTA DAĞILMAZ

Dün geceye geçelim. Galatasaray, dün gece grup liderliği için sahaya çıktı. Alınacak üç puan grup liderliği manasına gelecekti. Olmadı. Çok fazla yorum yapmanın manası var mı bilemiyorum ? Barcelona, Galatasaray'a attığı ilk golde kaç pas yaptı sayamadım. Benim tahminim 17 pas filan. Tribünde 13 diyen de vardı 20 pas yaptı diyen de. Barcelonaya yenilmiş olmak, Galatasaray'ın kaportasını dağıtmaz. Ama benim içimde bir şeyler kırıldı.

MIKNATISLI KRAMPON

Galatasaray uzun süredir bu kadar mahkum bir Avrupa maçı oynamamıştı. Bunu Barcelona'nın muhteşem oyununa bağlamaktan başka birşey gelmiyor aklıma. Adamlar sahaya sanki mıknatıslı kramponla çıkmıştı. Böyle bir futbol görmedim çok ama çok vakit geçti.

Fatih Terim kaybetmeyi sevmiyor. Kaybetmekten nefret ediyorum demişti. Nefret, şu anki hislerimi açıklamıyor. Nefret etmiyorum sadece üzülüyorum. Bu maçın neticesi, grubun birincisinin Barcelona, ikincisinin de Galatasaray olacağını gösterdi. Başka mühim bir hadise yoktur. Arz ederim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!