Diyarbakır gerçeği

Diyarbakır için havalandığımızda Yılmaz, ‘‘Dönüşte konuşuruz. Benim biraz çalışmam gerekiyor’’ dedi ve önündeki dosyayı okumaya başladı.

Mesut Bey'in çalışması çok kısa sürdü. Dosyayı kapattı ve bizim aramızdaki geyik muhabbetine katıldı.

Havadan sudan konuşmaya başladık. Muhabbete Mesut Bey katılınca söz doğal olarak dönüp dolaşıp hep politikaya kaydı.

ANAP Lideri'ni çok neşeli ve rahat gördüm. Belli ki anketlerden pek etkilenmiyor. ANAP'ın seçimden iyi bir sonuç alacağına da inanıyor.

Gerekçesi şu:

‘‘Tarafsızlar çok yüksek. Bu kitlenin büyük çoğunluğu oylarını ANAP'a kullanır. O nedenle bizim oy oranımız yüzde yirmilere kadar yükselir.’’

Havadan sudan, biraz da politikadan konuşarak, 1 saat 20 dakika sonra uçağımız Diyarbakır Havaalanı'na indi.

* * *

Diyarbakır'a gelince...

Miting, İstasyon Meydanı'ndaydı. Polis kayıtlarına göre meydandaki kalabalık 12 bin civarında. Partililere göre ise 15 bin.

Bir gerçeği vurgulayalım: Diyarbakır'da HADEP veya DEHAP her ne ise onların dışında hiçbir parti bundan fazla kalabalık toplayamaz.

Sanırım, güvenlik nedeniyle olsa gerek, havaalanından miting meydanına parti otobüsüyle değil, otomobillerle gidildi.

O nedenle yollarda halkın ilgisini ölçemedik.

Diyarbakır, DEHAP dışında hiçbir partiye fazla ilgi duymuyor gibi. Etnik nitelikli bir partiye böyle toplu bir yönelişin gerçekçi olup olmadığını iyi düşünmek gerekir.

Özellikle de bölge yararları ve sağlıklı bir demokratik yapı açısından...

Mesut Bey de, konuşması sırasında sürekli bunu vurguladı. Halkın merkez partilere yönelmesinin hem bölge, hem ülke için yararlı olacağını söyledi.

Bu mesaj doğruydu. Ama ne kadar algılanır bilemiyorum.

Avrupa Birliği konusunu, özgürlükleri ve bunlara ANAP'ın katkılarını da anlattı Mesut Bey.

ANAP Lideri, AB'ye tam üyeliğin hem Türkiye'ye hem de bölgeye çok önemli kazanımlar sağlayacağını vurguladı.

Ama dediğim gibi, Diyarbakırlı parti konusunda katı bir kararlılık içinde. Kentin ve bölgenin gerçeği bu.

Etnik nitelikli parti bölgeye ne yarar sağlayabilir?

Bunun yanıtını bölge halkının pek düşündüğünü sanmıyorum. Çünkü burada duygular egemen. Halkın bu psikolojiyle sandığa gideceği kesin.