Artık ekonomiye el atma zamanı geldi

KOPENHAG Zirvesi, kimine göre Türkiye'yi hiç tatmin etmedi, kimine göre ise çok iyi bir kararla sonuçlandı.

Karar kadar, ‘‘Kasımpaşa edasıyla diplomasi’’nin bize kazandırdıkları kadar kaybettirdiklerinin ne olduğu, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül'ün büyük tantanayla yaptıkları ziyaretlerin tarih konusunda bir katkısı bulunup bulunmadığı, Hükümetin başta Kıbrıs olmak üzere, uluslararası konulardaki insiyatifini önümüzdeki dönemde yoğun olarak tartışılacağa benziyor.

Bu tartışmalar, dersler çıkarmak amacıyla, yapılmalı. Yapılmalı da artık Hükümetin yüzünü içeriye, özellikle de ekonomiye dönme zamanı da geldi. Bir yandan Kopenhag Zirvesi için yoğunlaşılırken, öte yandan ekonomiyle ilgili çalışmalar yapıldı ama yeterli değil. IMF Heyeti Türkiye'de bir haftasını doldurdu, makro dengeler konuşuldu ama Ankara'da kimse olmadığı için fazla yol alınamadı.

Bu arada AKP'nin ekonomiye ilişkin bazı niyetleri de su yüzüne çıkmaya başladı. Bu niyetlerden bazılarının, ‘‘iyi niyet’’ olduğunu söyleyemeyiz. Örneğin 1 Ocak 2003'de yürürlüğe girecek İhale Yasası uygulaması bir yıl uzatılmak isteniyor. Bazı AKP kurmayları ‘‘bu ertelemeyi mutlaka yapmamız lazım’’ derken, kendilerine de söylediğimiz gibi, ‘‘yolsuzluklarla uğraşma iddiasıyla iktidara gelen bir partinin yolsuzlukları önleyecek ihale yasasını uygulamaması’’ iyi niyetle bağdaşamaz. Bu girişimle ilgili olarak Ankara'da konuşulan senaryolardan biri de ‘‘AKP'nin istediği gibi ihaleler vermek, özellikle de duble yol yapımını kendi yandaşlarına vermek için ihale yasasını uygulatmak istemediği’’ yönünde. AKP'liler bu iddiayı, doğal olarak, kabul etmiyorlar ama bıyık altından güldüklerine de şahit oluyoruz. Anladığımız kadarıyla bazı AKP'ye yakın müteahhitler ve bazı bakanlık bürokratları, şeffaf, kurallı ihalelerle zedelenecek menfaatleri nedeniyle, Hükümeti dolduruyorlar. Bakanlar ‘‘uygulama hazır değil’’ bahanesine sığınıyor ama İhale Kurulu bütün hazırlıkların tamam olduğunu söylüyor. Kısacası çok tehlikeli bir oyun oynanıyor...

IMF VE DÜNYA BANKASI RAHATSIZ

Bütün bu gelişmelerden, artık kurallı iş yapmak isteyen müteahhitler başta olmak üzere sektör, ekonomi bürokratları rahatsız. Yanısıra IMF ve Dünya Bankası da ihale yasasının ertelenmesi ihtimali karşısında çok rahatsız oldular. Bu niyetin ekonomik programda geri dönüş anlamı taşıyacağını, geliştirilmesi gerekilirken yapılan işlerin bile geri çevrilmesinin umutsuzluk yarattığını kaydediyorlar. IMF Heyeti, önümüzdeki hafta görüşeceği bakanlara iletecek mi bilmiyoruz ama Heyeti rahatsız eden gelişmeler, İhale Yasası ile sınırlı değil. Daha önceki Hükümet döneminde karşı çıktıkları ‘‘Vergi Affı’’ ile ilgili sözlerden, Mali Milat'ın tümüyle kaldırılmasından rahatsızlar. Reform üzerinde çalışırken, idarenin etkinleştirilmesi gündemdeyken, Hükümetin buna ters düşen anlayışı IMF'yi de rahatsız ediyor.

Bununla da sınırlı değil, fındık fiyatlarıyla ilgili Hükümetin tavrı da IMF'yi rahatsız ediyor. Başta, eski Maliyeci olmasına rağmen, yeni milletvekili Nurettin Canikli olmak üzere, Tayyip Erdoğan'ın seçim öncesi verdiği fındık fiyatına ilişkin sözün yerine getirilmesi için AKP'lilerin gösterdiği çaba, zaten iğdiş olan 2002 yılı bütçesinin iyice delinmesine yol açacak. ‘‘Bu artırım sadece stokçulara yarar’’ diye yöreden yapılan açıklamalara rağmen, bu kararın alınmaya çalışılması şaşırtıcı. Bu arada Erdoğan'ın hep yanında olan bir işadamı danışmanın da fındıkta piyasa yapıcısı birkaç kişiden biri olduğu, bu kararda işadamının etkili olduğu söyleniyor.

Kısacası; işler sadece dışarıda değil, içeride de pek iyi değil. Sağduyulu bürokratlar ile hálá ihtiyacımız olan IMF ve Dünya Bankası rahatsız. Eğer Hükümet, ‘‘Irak nedeniyle ABD baskısı olur IMF toleranslı davranır’’ diye rahatsa, biraz aldanır.

AB'ye girmenin yolu sadece siyasi kriterlerden geçmiyor, umarız herkes hatırlar.
Yazarın Tüm Yazıları