‘Hülya Avşar’ marka zeytinyağı geliyor

Güncelleme Tarihi:

‘Hülya Avşar’ marka zeytinyağı geliyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2002 01:57

Sanatçı Hülya Avşar, markalaştırdığı ismini, yeni yılda zeytinyağı ve sabuna da vermeye hazırlanıyor. Sanatçı, Hülya Avşar markası ile üreteceği zeytinyağını Türkiye dışına da ihraç etmek istiyor. Avşar, ayrıca yine kendi adını taşıyan markayla beyaz tişört üretmeye hazırlanıyor.

GEÇTİĞİMİZ günlerde düzenlenen Marka Konferansı'na ‘‘marka’’ olmuş bir sanatçı kimliğiyle katılarak ekonomi dünyasının dikkatlerini üzerine çeken sanatçı Hülya Avşar, yeni yılda da markasının kalıcılığını sağlamaya dönük somut adımlar atacak. ‘‘Hülya Avşar’’ markalı zeytinyağı, doğal sabun ve beyaz tişörtler, 2003 yılı içinde piyasaya sunulacak.

Hülya Avşar markasının yeni logo ve ambleminin son hazırlıklarının sürdüğünü söyleyen Hülya Avşar, ‘‘Marka eşittir güven demek. İnsanların güvenerek yiyeceği kaliteli Hülya Avşar markalı zeytinyağı ve insanların saçını, yüzünü yıkayacağı doğal sabun üretimine girmek istiyorum. Beyaz tişört ise marka olmasam da zaten aklımda olan bir şeydi’’ dedi. Edremit doğumlu olan Hülya Avşar, çocukluğundan beri zeytin topladığını ve zeytinle içiçe yaşadığını vurguluyor ve ekliyor: ‘‘Zeytinin ve zeytinyağının iyisini hemen anlarım.’’

Hülya Avşar ile markalaşmadan yeni projelerine, Türkiye'deki vergi sisteminden 2003 yılına ilişkin beklentilerine yönelik ‘‘ekonomik’’ bir sohbet yaptık.

Size göre marka nedir?

- Marka tamamen güven demektir. Marka eşittir, güven. Sevgi, vazgeçilmezlik. Takip edilirlik. Bence marka bunların dışında birşey değil.

Nasıl marka olunur?

- Durup dururken marka olunmaz. Önce altyapısının sağlam olması lazım. Marka oluncaya kadar kişinin yaptığı çalışmalar, izlediği yol ve o güne kadar ki grafiğinin nasıl yükseldiği, hayat tarzı, mesleki hayatında izlediği yol önemlidir. Hayatı başkaları tarafından takip edilen biriyse kendi hayatıyla, insanlara ve hayata olan bakış açısıyla marka olabilir. Güven zamanla oluşabilecek ve yıllar sonra ortaya çıkabilecek bir şeydir. Bir günde, bir saatte ortaya çıkmaz.

Marka olduğunuzun ne zaman farkına vardınız?

- Ben üç yıl önce bir dergi çıkardım. Bu dergiye olan ilgi ve ilişkilerim benim çok önemli bir yerde olduğumu gösterdi. Ağzımdan çıkan her kelimenin, yaptığım herşeyin insanlara çok kısa zamanda ulaştığını hissettim. Bu dergi değil şapka da olabilirdi. Ben kendi zevklerimi toplumla paylaştım. Bir süre sonra marka olduğumu anladım.

Hayatınızda markaların rolü nedir?

- Ben çok markacı bir insan değilim açıkçası, ama herşeyimle klasik bir insanım. Benim hayatım klasik, yaşam tarzım klasik, saç şeklim klasik... Markacı değilim ama, iki üç tane vazgeçemediğim şey de var tabii ki. Güvendiğim markalar var. Biliyorum ki kullandığım zaman o bana uzun zaman yetecek, biliyorum ki yıkadığım zaman da aynı zevkle kullanabileceğim. Bu tür takıntılarım var birkaç tane. Bunun lüksle alakası yok. Bazen hiç marka olmayan şeyler de var hayatımda.

Hülya Avşar markasının kalıcı olması için neler yapacaksınız?

- Benim muhakkak bir beyaz tişört çıkartmam lazım. Çünkü ben bir beyaz tişört delisiyim. Çok arayıp kendi tarzımda beyaz tişört bulamıyorum. Sabah akşam her yerde beyaz tişört giyebilirim. Kendim inandığım bir dizaynırla bunu çok kısa bir zamanda muhakkak yapacağım. Bunu markalaştığım için değil, tutacağına inandığım için yapmak istiyordum. Marka olmasam da zaten yapacaktım. Ben aslında zeytinyağı işine girmeyi düşünüyorum. Hülya Avşar markalı zeytinyağı çıkarmayı istiyorum. Ailem Ayvalık'ta yaşıyor. Anneannem, teyzem hepsinin zeytinlikleri var. Bugün orada bir arsayı zeytinlik haline getirebilirim. Niyetim zeytinyağı markası olmak. Çocukluğumda zeytin de topladım. Zeytinin kokusunu bilirim, bir markete girdiğimde zeytini bir kerede seçerim.

Herkes ‘Hülya Avşar’ı kozmetik markası olarak bekliyordu sanırım.

- Evet ama zeytinyağının özünde de sabun var. Arkasından sabun gelebilir. Ayvalık'taki köylü kadınlarının ciltleri pürüzsüz, hepsinin yüzü ışıl ışıl. Bu konuda yılbaşından sonra ilk adımları atacağım.

Avrupa'ya zeytinyağı ihraç edeceğim

Zeytinyağı ve sabun üretimi için tesis mi kuracaksınız?

- Benim, zeytinyağının arıtılmasıyla, işlenmesiyle Hülya adını taşıyabilecek bir kalitede olacağına inanmam gerekiyor. Belki tesisi ben kurarım, belki ortak olurum. Ama kesinlikle Hülya Avşar zeytinyağı ve sabunu olacak.

Hülya Avşar markalı ürünleri ihrac edecek misiniz?

- Kesinlikle bunu hedefliyorum. Benim muhakkak Hülya Avşar markalı zeytinyağı ve sabunu çıkartmam gerekiyor. Avrupa'da çok yerde tanındığıma inandığım için oralarda da bu ürünün satılacağına inanıyorum. Önce Fransa mutfağına sonra da İtalya ve İspanya'ya girmek istiyorum.

Sabunda Hacı Şakir gibi olmak istiyorum

Markanızı nereye taşımayı hedefliyorsunuz?

- Ben hálá Hacı Şakir sabunlarından vazgeçemiyorum. Benim çıkaracağım yağ ve sabun da Hacı Şakir gibi olsun istiyorum. Markamı böyle bir yerde görsem yeter.

Hülya Avşar markası nasıl doğdu? Kimlerin emeği var?

- Önce ailem. Ben hep birarada olan bir ailede büyüdüm. Bu çok önemli, çünkü insanların hayata bakış açısını etkiliyor. Ailedeki ortamınız hayat tarzınıza da yansıyor. Çalıştığım insanların doğru olduğuna inanıyorum. Sinemadan sonra sahnede de doğru adımlar attığıma inanıyorum. Kendi kafama göre bir ekip kurdum ve onları eğittim. Bana her zaman işi özü geldi. İnsan ilişkileri çok önemli.

Nakitte kalmayı tercih ediyorum

Yatırım yapabiliyor musunuz?

- Eskiden eve yatırırırdık ama bugün cebimizde nakit para olmasına bakıyoruz. Paramı şu anda bankada dolar ya da faizde tutuyorum.Bugüne kadar gayrimenkule yatırım yapıyordum. Artık nakitte kalmayı tercih ediyorum.

Yatırımlarınızı nasıl yönlendiriyorsunuz?

- Genelde kendim yönlendiririm, ama son dönemlerde bir mali danışmanım var. Ama çok fazla yatırım meraklısı da değilim. Mutlu yaşabileceğim yerlerde olmak istiyorum, artık kendime yatırım yapıyorum.

En akıllı yatırımınız hangisi ?

- Ayvalık'ta yıllar önce aldığım bir arsam var, onu ileride zeytinciliğe girdiğimde kullanacağım. Ama bu arsayı alırken zeytin konusu gündemde yoktu. Bugüne kadarki en akıllı yatırımımın ise aslında kızım Zehra olduğunu düşünüyorum.

Düşük enflasyonu göremeyeceğim

Ekonominin gidişini nasıl görüyorsunuz?

- Şu anda bence herşey insiyatifin dışında gelişiyor. Gak deseler birşey oluyor, guk deseler birşey oluyor. Oturmuş bir ekonomik sistem olduğunu zannetmiyorum. Çok ümit veren bir hükümet durumundalar. Ama açıkçası Irak meselesiyle ilgili verilecek olan kararlar, yeni hükümet hakkında biraz daha emin olmamız için yol gösterecek. Mali Milat, Nereden Buldun, gibi sorunlara ilk başta el atıp yok etmeleri bence ekonomiye faydası olacak şeyler. Bunlar Türkiye için yanlıştı. Herşey allak bullak olmuştu.

Enflasyonun düşeceğine inanıyor musunuz?

- Ben göremeyeceğim, ama inanıyorum Zehra rahat bir ortamda yaşar. Buna inanıyorum. Önümüzdeki on yıl içinde enflasyonun düşeceğini sanmıyorum.

Vergi’de Nazi Kampı uygulanıyor

Nasıl bir vergi sistemi oluşturulmalı?

- Türkiye'de sistem bozuk. İnsanlara çalışın para kazanın yarısından çoğunu bize verin, kalan kısmını da siz yiyin, ama bir kısmını da dağıtın, ama bizden istemeyin diyen bir sistemimiz var. Türkiye'de resmen Nazi Kampı uygulaması var. Vergi sistemine çözüm getirilmeli. Sistem daha pratik hale getirilmeli, nereden geldiği belli olmayan paralar bile sisteme girebilmeli.

Sanatçılar vergi konusunda yeterince duyarlılar mı?

- Birkaç yıla kadar pek duyarlı davrandıklarını zannetmiyorum. Ama açıkçası onları da haklı buluyorum. Vergi konusunda duyarlı davranmamamız için açıkçası herşey yapılıyor. Şu anda gösteremediğim vergiden düşemediğim o kadar çok masrafım var ki. Normalde kazandığımın yüzde 49'unu devlete veriyorum, bunun karşılığını açıkçası alabildiğimi zannetmiyorum. Yüzde 10'unu da haybeden yurttan seslere veriyorum. Nereye gittiği belli değil. Vergi kanunlarından memnun değilim.

Aylık gideriniz ne kadar?

- 30-40 bin doları buluyor aylık giderim.

Yeni bir kriz bekliyorum

2003'den neler bekliyorsunuz?

- Türkiye'de çok şey değişecek. Ekonomik kriz açısından ise birşeyin değişeceğine inanmıyorum. Yeni bir krizin geleceğini de gösteriyor gidişat. Bana göre yeni bir krizde Türkiye'deki işadamları hükümete bırakmayacak ve kendi başlarının çaresine bakacak. Krizle yaşamaya alışacağız.

Irak konusunda ne düşünüyorsunuz?

- Savaşın çıkacağına hiç inanmıyorum. Veriler çıkacak diyor ama içimdeki ses çıkmayacak diyor. Ama bu konuda bizi çok sıkıştırdıklarını düşünüyorum.

HÜLYA AVŞAR

Sanatçı Hülya Avşar, 1963 yılında Edremit'te doğdu. Ankara Cumhuriyet Lisesi mezunu olan Avşar, 1982'de Bulvar Gazetesi'nin açtığı Kainat Güzeli yarışmasında Türkiye Güzeli seçildi. Ancak, daha önce bir evlilik geçirip ayrıldığı için tacı geri alındı. Sinemanın taçsız kraliçesi olarak anılan Avşar, yarışmadan sonra birbiri ardına reklam ve film teklifi aldı. İlk filmi olan Haram'da 1983 yılında Salih Güney ve Fikret Hakan'la oynadı. Ardından, Tutku, Tele Kızlar, Sekreter, Mavi Mavi, Üç Halka 25, Fatmagül'ün suçu ne?, Kısrak, Alın Yazım, Dağlı Güvercin, Sevda Ateşi, Bir Kırık Bebek, Öğretmen ve Salkım Hanım'ın taneleri gibi filmler geldi. Son yıllarda oyuncuğulun dışında müzik ve televizyon programcılığı yapan ve dizi filmler de çeken Hülya Avşar, Kaya Çilingiroğlu ile evli. Avşar'ın bu evlilikten Zehra adında bir kızı var.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!