Çoğunluk daima haklı mıdır?

HAYIR!

Türkiye'de ayrı yönlerde ancak aynı ağırlıkta üç hata yapılıyor:

1) Bazıları milleti lüzümsuz görüyorlar.

Cahil millete yol göstermeye kalkıyorlar!

2) Bazıları da demokrasiyi kendilerine yontmak için milletin içinden işlerine gelen kesimi bütün milleti temsil ediyormuş gibi yutturmaya çalışıyorlar.

Kemalistler özgürlükleri tesettürlülerden esirgemeye çalışırken, millet adına hareket ettiğini söyleyen bazı İslamcıların sahte demokratlıkları da 11 Eylül'de ortaya çıktı.

3) Bazıları da millet ne derse haklıdır demeye getiriyorlar.

Bunlar da halk dalkavukluğu yapıyorlar.

* * *

Ben her üç açılımın da, ağızlar ne derse desin, demokrasiden yeteri kadar nasiplerini almadıklarını düşünüyorum.

Hele hele, çoğunluğun hep haklı olması gibi bir kavram herhangi bir bilimsellik taşımıyor.

Olsa, olsa matematikteki ‘‘çoklu sayıların yanılma olasılığının düşmesi’’ prensibine dayanıyor.

Ancak, her ülkede çoğunluk, her daim olmasa da sık sık vahim hatalar yapabiliyor.

Makul çoğunluk lafı ise içeriği olmayan bir söz:

Bu mantığa göre, a) makul olmayan başka bir çoğunluk da var!, ya da, b) çoğunluk hep makul olanı seçer.

İşte bu ikinci açıklama bana saçma ve tehlikeli gözüküyor. Zira, içinde azınlığın haklarını barındırmıyor.

Zaten bana göre aydın olmanın erdemi de gereğinde, çoğunluğa rağmen kendi görüşünde ısrar edebilmektir.

Aydın olmak; milleti dikkate almamak değil, ama gereğinde ona karşı çıkabilmektir.

* * *

Peki öyleyse neden demokrasi?

Katiyen, mükemmel olduğu için değil!

Daha iyisini öneremediğimiz için!

İçinde muhakkak yanlışları olan ama diğer sistemlere göre yanlışı en az olan sistem olduğu için!

Yanlışların düzeltilmesine en açık sistem olduğu için!

Bir tercih kullandığımızda, bizi içinden çıkılmaz bir bataklığa batıran değil; tercihlerimizi en kolay değiştirebildiğimiz bir sistem olduğu için.

Yarı yolda geri dönebilmek mümkün olduğu için!

Açık söyleyeyim; ortalama eğitimi 10-12 yıl olan ülkelere oranla ortalama eğitimi 3.5 yıl olan biz Türkler seçimlerimizde yanlış yapmaya çok daha müsait bir milletiz!

Demokrasinin kurallarını henüz sosyal genlerimize yerleştiremedik.

Evet, demokrasinin ana kuralı:

1) Çoğunluğun dediği olur, diyor.

Ama, iki kural daha var:

2) Azınlığın hakları bakidir.

3) Kimse kimseye dayatamaz.

Bana öyle geliyor ki son iki kuralı sadece egemenler değil, millet de doğru dürüst hazmetmiş değil!

* * *

Unutmayın: bu ülkede 3 Kasım sonrası kim veya kimler iktidar olacak ise mutlak haklı oldukları için değil sadece çoğunluk öyle istediği için olacaklar.

Bu gerçeği müstakbel hükümetin şimdiden kavraması demokrasi için çok önemli.

Hele hele, 3 Kasım seçimlerinin pozitif seçim (tercih edilenin seçileceği) olmayacağını, bir negatif seçim (istenmeyenin tasfiye edildiği) olacağını kimse unutmasın.
Yazarın Tüm Yazıları