Yok aslında birbirinizden farkınız İran'da mollalar Türkiye'de YÖK!

AKP iktidarı bir yandan İhale Yasası ve dokunulmazlık konularında statükoya teslim olmuş bir görüntü verirken, öte yanda YÖK Yasası ve Kıbrıs gibi konularda da resmen statükoya kafa tutuyor ve statükoyu korkutuyor.

AKP'nin iktidara oturduğu ilk günden itibaren milletin oyunu hiçe sayan statüko, hükümeti; köşeli gazetecisi, ağır seçim tokadı yemiş politikacısı, hayatında hiç yapıcı olamamış profesörü, YÖK Başkanı, rektörleri, atanmış sivil-asker bürokratı ile yaylım ateşine tuttu.

Her konuda her geçen gün bir adım geri atmak zorunda olan statüko, artık resmen neo-faşist söylemlere ve saldırgan tavırlara başvuruyor.

* * *

Saldırganlığı pervasız hale getiren isimlerden birisi de YÖK Başkanı Kemal Gürüz!

Kemal Gürüz, kendi görev tarifini unutarak hükümet aleyhine her fırsatta verip veriştiriyor.

‘‘Menfaatlerim elimden alınacak’’ korkusuyla her yere saldırıyor.

O, sözüm ona ‘‘Türkiye'nin İran olmasından korkuyor!’’ ama ben de onu İran'daki garabet rejimi savunan statükocu mollalara benzetiyorum.

* * *

Farklı, hatta zıt gibi gibi duran mollalar ile Türkiye'deki YÖK yanlısı profesörleri hangi alanlarda birbirlerine benzetiyorum?

* * *

İki kesim de;

Statükoyu savunuyor, değişime zerre kadar razı değil.

Her geçen gün kendi milletinden süratle kopuyor.

Üzerine oturdukları kamusal kaynakları ‘‘babalarının malı’’ gibi görüyor.

* * *

Mutlak otorite
kavramına sığınıyor.

Birisi Cenab-ı Allah'ın, diğeri rahmetli Atatürk'ün yeryüzündeki tek temsilcisi oldukları zehabına kapılmışlar.

Tek doğruyu onlar biliyor ve millet adına onlar yorumluyorlar.

Her iki ülkede de demokrasi kavramı kendi yorumlarına tabi ve özgürlükler onların izin verdiği kadar kullanılmalı.

Kendi öğretilerini sadece ve sadece nas/dogma olarak görüyorlar, bu şekilde empoze etmek istiyorlar.

* * *

Milleti lüzümsuz bir ayrıntı olarak görüyorlar.

Cahil, ne istediğini bilmeyen millete kendileri için neyin doğru olduğunu, zorla da olsa öğretme iddiasındalar.

Kendi adamlarından bile mutlak biat istiyorlar.

Mollalar diğer din adamlarını sahibinin sesi, YÖK de bilim adamlarını emir alan memurlar olarak görüyor. Kişisel görüşlerini açıklayacak bilim adamları bile YÖK'ten izin almak zorundalar.

Korkutarak meşruiyet sağlamaya çalışıyorlar.

Biri ‘‘şeytan Batı’’, diğeri ‘‘şeriat geliyor’’ safsatasına sığınıp koskoca millete ‘‘biz olmasak öcü sizi ham yapar’’ mesajı vererek meşru oluyorlar.

* * *

İran'da mollalar ile Türkiye'de YÖK'çüler ne kadar çok birbirlerine benziyorlar!
Yazarın Tüm Yazıları