Bir yıllık Ritz Carlton'a 5 Yıldızlı Pırlanta Ödülü
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2002 01:46
Ekim 2001'de açılan The Ritz-Carlton Oteli, Amerikan Akademisi Servis Bilim Dalı tarafından her yıl verilen ‘5 Yıldızlı Pırlanta Ödülü’ nü kazandı.
Amerikan Akademisi, kendisiyle birlikte çalışan ve çoğunluğunu işadamlarının oluşturduğu otel müşterilerinin değerlendirmelerinden yola çıkarak, her yıl dünyanın en iyi 100 otelini seçiyor. Otelin şubat ayında işe başlayan Alman Müdürü Rainer J. Bürkle altı aylık hizmet süresinde bu ödülü kazanmanın ‘önemli bir başarı’ olduğunu söyledi. Otel personeli ise ödülün, Rizt-Carlton zincirinde çalıştığı 10 yıl boyunca, başında bulunduğu otellere ödüller kazandıran yeni müdürün uğuru olduğuna inanıyor.
Ödülün verilmesinde en önemli kriterin servis kalitesi olduğunu belirten Rainer J. Bürkle, otelin dekorasyonu ve lokal pazarla uyumu ile gastronomik lezzetlerin de ödül değerlendirilmesinde göz önüne alındığını söyledi. Bürkle, ödülün personele ait olduğunu belirterek, ‘‘Biz öncelikle personelimizi mutlu etmeyi amaçlarız. Mutlu olan personel, müşteriyi de mutlu eder’’ dedi.
Personeline ‘‘Biz hanımefendi ve beyefendilere hizmet sunan, hanımefendi ve beyefendileriz’’ mantığını yerleştirmeye çalışan The Ritz-Carlton'un bunu en iyi Türkiye'de başardığını belirten Bürkle, ‘‘Çünkü Türkiye'de içten gelen bir misafirperverlik var. Bu nedenle bizim dünyadaki tüm otellerimizde çalışan personelimizin cebinde bulunan personel inancı andı ve otel kurallarının yer aldığı küçük broşür en iyi burada anlaşıldı’’ dedi. Bürkle, inanç, and ve kurallarının 1983 yılında tüm The Ritz-Carlton çalışanlarına danışılarak hazırlandığını anlattı.
Süzer Grubu'nun veliahtlarından Serhan Süzer de The Ritz-Carlton gibi bir zinciri Türkiye'ye getirmekten büyük mutluluk duyduklarını belirterek, ‘‘Burada, Türk sermayesinin büyük bir yatırımı var. The Ritz Carlton'un Türkiye'ye getirdiği artılar olduğuna inanıyoruz’’ dedi. Süzer, hálá Dolmabahçe'deki otelin bulunduğu binaya mimari olarak karşı çıkanlar olduğunu belirterek, ‘‘Lütfen bir de içeri girip neler yapıldığına baksınlar. Önyargılı olmasınlar’’ diye konuştu.
Ödülün verilmesinde en önemli kriterin servis kalitesi olduğunu belirten Rainer J. Bürkle, otelin dekorasyonu ve lokal pazarla uyumu ile gastronomik lezzetlerin de ödül değerlendirilmesinde göz önüne alındığını söyledi. Bürkle, ödülün personele ait olduğunu belirterek, ‘‘Biz öncelikle personelimizi mutlu etmeyi amaçlarız. Mutlu olan personel, müşteriyi de mutlu eder’’ dedi.
Personeline ‘‘Biz hanımefendi ve beyefendilere hizmet sunan, hanımefendi ve beyefendileriz’’ mantığını yerleştirmeye çalışan The Ritz-Carlton'un bunu en iyi Türkiye'de başardığını belirten Bürkle, ‘‘Çünkü Türkiye'de içten gelen bir misafirperverlik var. Bu nedenle bizim dünyadaki tüm otellerimizde çalışan personelimizin cebinde bulunan personel inancı andı ve otel kurallarının yer aldığı küçük broşür en iyi burada anlaşıldı’’ dedi. Bürkle, inanç, and ve kurallarının 1983 yılında tüm The Ritz-Carlton çalışanlarına danışılarak hazırlandığını anlattı.
Süzer Grubu'nun veliahtlarından Serhan Süzer de The Ritz-Carlton gibi bir zinciri Türkiye'ye getirmekten büyük mutluluk duyduklarını belirterek, ‘‘Burada, Türk sermayesinin büyük bir yatırımı var. The Ritz Carlton'un Türkiye'ye getirdiği artılar olduğuna inanıyoruz’’ dedi. Süzer, hálá Dolmabahçe'deki otelin bulunduğu binaya mimari olarak karşı çıkanlar olduğunu belirterek, ‘‘Lütfen bir de içeri girip neler yapıldığına baksınlar. Önyargılı olmasınlar’’ diye konuştu.