Her mevsime bir aşk yaraşır (3)

Güncelleme Tarihi:

Her mevsime bir aşk yaraşır (3)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2002 13:50

Haberin Devamı

İlkokul aşkım Bahar

İlkokulda Bahar'a aşık oldum. Daha doğrusu tutuldum. Buna tutku diyorum, zira o beni iplemedi. Aşk, karşılıksız olunca, tutku haline geliyor.

Adamı fena yakıyor!

Bazılarınız ‘‘ilkokul çağında da aşk ne demekmiş!‘‘, diye sorgulayacaksınız.

Yapmayın!

Her mevsime ayrı bir aşk yaraşır.

Siz de ilkokulda; ya birine gönül verdiniz, ya tutuldunuz, olsa olsa en azından bu duygudan korkup, kaçtınız.

Ben Bahar'a tutulmuştum.

Anna Bahar Yücedağ!

O Yahudi'ymiş, bu da bir araya gelmemize engelmiş.

Palavra!

Ben onu Yahudi olduğu için değil; güzel olduğu için sevdim.

O da beni Müslüman olduğum için sevmemezlik etmedi, beğenmediği için sevmedi.

* * *

Bir yerde bahsi geçse hala yüreğim pır pır eder.

İyi ki onu sevmişim.

Hala eskiyi anarak heyecanlanmak insana insan olduğunu hatırlatıyor.

Bir iddiaya göre ben onu sınıfın en çalışkan öğrencisi olduğu için sevdim.

7-8 yaşındaki diğer 20 küsur erkek öğrenci ile birlikte!

Olabilir!

Otoriteyi sevmek Türk'ün kanında vardır.

* * *

Bana göre, ben onu iki adet at kuyruğu yapılmış kıvırcık saçlarının arasından bakan gözleri nedeniyle sevdim.

Gözleri kuzu gözleri gibi, adeta yerinden fırlayacakmış gibi, bakardı.

Sanki onun gözleri bizimkilerden büyüktü.

Gözlerinin içi devamlı gülerdi.

Normal duruşu bile adeta bir şeyden büyük keyif alıyormuş gibi gülümseyen bir duruştu.

Yıllar sonra keşfettim.

Bahar bana huzur veriyordu.

Ben en çok ihtiyacım olan nesneye aşıktım:

Huzura!

Onu daha ilk gün, birinci sınıfın ilk günü, çalışkan olduğunu bilmeden sınıfta ilk gördüğümde sevmiştim.

‘‘İyi ki bu kızın sınıfına düşmüşüm!‘‘, demiştim.

Arada bir, aklım sıra kimseye belli etmeden ona bakardım.

O bana gülümserdi.

Çok mutlu olurdum.

Sonra başka bir arkadaşa da gülümserdi.

Çok bozulurdum.

Aynı mahallede oturduğumuz için Ankara'da okula birlikte giderdik. Birkaç arkadaş 15-20 dakikalık yolu beraber kat ederdik.

Okula gidişler değil ama okuldan dönüşler büyük keyif verirdi.

O yol hiç bitmesin isterdim.

Hatta yollarımızn ayrıldığı köşe başına gelince lafı abuk konularla uzatır da uzatır, ayrılığı geciktirir de geciktirirdim.

* * *

Allah kahretsin!

Ben de aynı dipsiz kuyuya düştüğüm için sevilen kızların düzülmediğini, düzülen kızların da sevilmediğini zannederdim.

Bahar'ı hiç cinsel düşünmedim.

Gülmeyin! Cinsel düşünmedim ama sevdim.

Gece yatakta onunla ip atladığımızı düşünürken kasıklarıma dolan basıncı çiş zannederdim.

Kalkar çişimi yapardım.

Yatağa döner dönmez, yine onu hayal etmeye başlayınca, tekrar kasıklarım ağırırdı.

Tekrar kalkar, olmayan çişimi yapmaya çalışırdım.

* * *

Ona kendisini sevdiğimi söyleyemedim.

Sonunda biz ailecek İstanbul'a yerleşip, o Ankara'da kalınca kendisine bir aşk mektubu yazdım.

Mektubuma 35 yıldır cevap gelmedi!

Haberin Devamı

Cüneyt Ülsever'in yenibir.com'da yayınlanan diğer yazıları:

Haberin Devamı

Her mevsime bir aşk yaraşır (1)
Her mevsime bir aşk yaraşır (2)
Her mevsime bir aşk yaraşır (4)
Her mevsime bir aşk yaraşır (5)
Her mevsime bir aşk yaraşır (6)
Her mevsime bir aşk yaraşır (7)
Her mevsime bir aşk yaraşır (8)
Her mevsime bir aşk yaraşır (9)
21. Yüzyıl nasıl bir insan istiyor? (1)
21. Yüzyıl nasıl bir insan istiyor? (2)
21. Yüzyıl nasıl bir insan istiyor? (3)
21. Yüzyıl nasıl bir insan istiyor? (4)
21. Yüzyıl nasıl bir insan istiyor? (5)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!