ABD Dışişleri Bakanlığı: Türkler dünyanın en mutsuz toplumu

AMERİKAN Dışişleri Bakanlığı'nın 44 ülkede 38 bin kişiyle yüz yüze görüşerek hazırlattığı anketin sonuçlarını yayınlamaya devam ediyorum. Anketteki kritik sorulardan bazıları Irak'la ilgili.

‘‘Irak'ı bir tehlike olarak görüyor musunuz?’’ sorusuna Amerikalıların yüzde 84'ü, İngilizlerin yüzde 85'i, Fransızların yüzde 67'si, ‘‘Evet, Irak'ı tehlike olarak görüyoruz’’ yanıtını verirken, Türkiye'de Irak'ı tehlike olarak görenlerin oranı yüzde 44.

‘‘Saddam'ı indirmek için güç kullanılmalı mı?’’ sorusuna ise Amerikalıların yüzde 26'sı ‘‘Hayır kullanılmamalı’’ derken, bu oran Fransızlarda yüzde 64, Almanlarda yüzde 71 olmuş. Türklerin ise yüzde 83'ü Saddam'ı indirmek için güç kullanılmasına karşı çıkmış.

Anketin Türkiye'deki soru kitapçığında, diğer ülkelerde olmayan bir soru sorulmuş. 2002 Kasım ayında yapılan ankette ‘‘Amerika ve müttefiklerine Türkiye'deki üsleri kullanma izni verilmeli mi?’’ diye sorulmuş. Yanıtın ne olduğu ise bendeki ankette yer almıyor.

Ve Türkiye açısından büyük önem taşıyan soruya geldi sıra.

ABD Dışişleri Bakanlığı, 44 ülkenin vatandaşlarına ‘‘Ülkenizin içinde bulunduğu şartlar sizi tatmin ediyor mu?’’ diye sormuş.

MEMNUN MUSUNUZ?

Yani ‘‘Memleketinizden memnun musunuz?’’ demiş.

Kanadalıların yüzde 56'sı, Amerikalıların yüzde 41'i, Fransız ve İngilizlerin yüzde 32'si halinden memnun. Çeklerin yüzde 36'sı, Rusların yüzde 20'si yine halinden memnun. En düşük oranlar ise üç ülkede: Türkiye, Peru ve Arjantin. Türklerin ‘‘halinden memnun olanlarının’’ oranı sadece ve sadece yüzde 4. Yani Türklerin yüzde 96'sı halinden memnun değil. Peru ve Arjantin'de memnuniyet daha da düşük. Yüzde 3. Bu oran Pakistan'da bile yüzde 49.

EN MUTSUZU HANGİSİ

‘‘Halinizden hoşnut musunuz?’’
sorusuna ise Kanadalılar yüzde 67 ‘‘Evet’’ derken, Amerikalılar yüzde 64'le onları takip ediyor. AB ülkeleri de ortalamanın üzerindeler.

Asya'da halinden memnun olanların yüzde 50'yi geçtiği tek ülke Güney Kore. Afrika'da böyle bir durum söz konusu değil. Türkiye'de ise ‘‘Halimden memnunum’’ diyenler yüzde 17'de kalıyor. Rapor, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa ülkeleri dışındaki ‘‘hoşnutsuzluk ve mutsuzluğa’’ dikkat çekiyor. Ve raporda şöyle bir cümle var:

‘‘Türkler tespit edilen en mutsuz toplum.’’

Rapordan son bir sonuç daha verip, bu iç karartıcı konuyu noktalamak istiyorum.

‘‘Yeterince beslenemiyorum’’ diyenlerin oranı Türkiye'de yüzde 47. Bu durum Senegal, Mali ve Fildişi Sahili gibi Afrika ülkelerinin durumundan bile kötü.

Anlayacağınız, Türkiye'nin ve Türklerin durumu parlak değil. Ankara'ya bakınca iyiye gideceğine dair bir işaret de görülmüyor.

ABD, Irak’ta pislikleri başa geçirecek


SAVAŞ sonrası ABD'nin Irak'ı ‘‘kimlere’’ yönettirmeyi planladığına bakınca, Bush ve çevresinin aslında ne kadar iğrenç emellere hizmet ettiğini, Irak halkıyla uzaktan yakından bir alakaları olmadığını anlıyorsunuz.

ABD'nin Irak'ın başına geçirmeyi planladığı Ahmet Çelebi, tescilli bir ‘‘rezil’’. Türkiye'de de örneklerine rastlanılan tiplerden biri. Bir ‘‘hortumcu’’.

Irak'tan ayrılıp gittiği Ürdün'de bir bankayı (Berdan Bank) dolandırıp hortumlayan Irak'ın müstakbel lideri Çelebi, yakalanacağını anlayınca soluğu ‘‘özgürlükler ülkesi’’ Amerika'da almış.

Dolandırıcılık suçunu işlediği Ürdün'de gıyabında yargılanıp mahkûm olmuş. Hálá hakkındaki tutuklama kararı duruyor.

ABD'de ‘‘iyi mal’’ olduğu anlaşılınca sıkı bir CIA eğitiminden geçirilmiş. Karışık etnik kökeni ‘‘Arap milliyetçiliğine karşı’’ iyi bir panzehir olacak umuduyla yetiştirilmiş. Daha sonra ABD Kongresi tarafından Irak muhalefeti için ayrılan ödeneğin bir bölümünü ‘‘zimmetine geçirdiği’’ tespit edilmiş. Irak'ta tutunması mümkün olmayan birisi.

Diğer taraftan Kuzey'den Irak'a sokulan eski Genelkurmay Başkanı Nizar Abdülkerim Hazracı var. O da şimdi Amerika'nın has adamı.

Ancak Amerika'nın Saddam'a yönelttiği suçlamaların neredeyse tamamında Hazracı suç ortağı. Halepçe'nin emrini veren en yüksek askeri yetkili o.

Yüz binlerce Şii katledilirken Genelkurmay Başkanlığı koltuğunda oturan o. Daha sonra Saddam'ın damadıyla arası açılınca ülkeden kaçmak zorunda kalan ve Batalı istihbarat örgütlerinin ‘‘oyuncağı’’ olan o.

ABD, Saddam sonrasında bu ‘‘pisliklerden’’ medet umuyor. Gel de ABD'nin Irak ve bölge için ‘‘iyi niyetli’’ olduğuna inan.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Sevdiklerimizin değerini onları kaybetme korkusunu yaşamadan önce anladığımız zaman.
Yazarın Tüm Yazıları