Şikáyet yok

TV'de görünen Saddam'ın aslında o olmadığını...

Saddam'ın aslında yerin hangi altında olduğunu...

CIA'nın gizli sığınakların yerini nasıl bulduğunu...

Her şeyi, ama her şeyi çok önceden bizim medya biliyor ve durmadan yayınlıyor.

Bir tek şeyi bilemiyor; bizim hükümet ne yapıyor?..

*

Sonra emekli generaller çıkıyorlar televizyona.

Onlar da her şeyi biliyorlar.

ABD birliklerinin nereden nasıl gireceğini...

Hangi bombanın nereye düşeceğini...

Uçakların nereden ve ne zaman geleceğini ve dönüş yollarını...

Peki, bizim hükümetin ne yapmakta olduğunu bilebiliyorlar mı?..

Asla!..

*

Peşinden emekli büyükelçiler çıkıyorlar ekranlara.

Her şeyi biliyorlar.

ABD'nin gizli planlarını...

Irak'ın kaç parçaya ayrılacağını...

Hatta Bush'un aklından geçen ve geçecek olan muhtemel her şeyi biliyorlar...

Bizim hükümet ne yapıyor, bilen?..

‘‘Tık’’ yok.

*

Ben size söyleyeyim; bu hükümet zaten böyle günler için değildi. Onlar ‘‘duble otoyol’’ yapmak niyetiyle gelmişlerdi.

Bir de ‘‘köylüye ucuz mazot temini’’ mi ne?..

Nitekim ilk bombanın atılışını Katar'daki bir subaydan öğrenen Tayyip Erdoğan'ın aklına bir şey gelmemesi ve hortumu evde unutmuş itfaiye çavuşu gibi durduğu yerde zıplaması bundan.

Olsun...

Biz burda bunlara Türkiye'yi teslim etmeyin diye günlerce boşuna yırtınmadık.

Şimdi gidip ‘‘Eşte benim istediğim buyudu’’ diyen Sakıp Sabancı ile aynı düşünen işadamlarına sormalısınız.

İyi mi?..

Ya da o alkışlayan, destekleyen, bunları göklere çıkaran medyaya...

Bir de göz göre göre bunlara oy verenlere sormalısınız.

Niçin şikáyetçisiniz?..

Sebep?..