Korku: Direnişte ortak payda

1995'teki seçimde(!) Saddam oyların yüzde 99'unu alınca, kıyamet kopuyor. Musul ve Ramadiye dolayında, Saddam'a binde dört hayır oyu çıkıyor. Hayır oylarının sahipleri hemen bulunuyor ve tümü öldürülüyor. 2002 seçiminde Saddam, bu kez oyların yüzde 100'ünü alıyor!..

Korku ve devlet terörü üzerine kurulu Irak'ta, sosyal yapı üç büyük aşirete dayanıyor:

1-Duleymiler: Bağdat dolaylarında yerleşik. Saddam'la arası geçmişte hayli bozuk. Sünni olan bu aşiretin üyesi General Mazlum, Saddam'a karşı darbe girişimiyle suçlanıyor. Önce dili kesiliyor, sonra öldürülüyor. Cenazesi aşirete veriliyor. Aşiret bu olayı unutmuyor.

2-Cuburiler: Saddam'a binde 4 hayır oyu bu aşiretten çıkıyor. Dolayısıyla, Saddam'ın ilişkileri bu aşiretle de gergin.

3- Dürriler: Saddam'ı destekleyen ve yönetimin çekirdeğini oluşturan aşiret bu. Tikrit ve çevresinde yaşıyor.

Üç aşiretten ikisi, halkın yüzde 60'ına yakın bölümü, Saddam'la soğuk ilişkilerde. Buna rağmen, Irak'ta geçmiş deneylerin ışığında, (Halepçe katliamı), Saddam'a karşı çıkmak çok güç. Aşiretlerin çözülmesi, ancak ve ancak Saddam'ın iktidarını gerçekten kaybettiğini görmeleriyle mümkün.

Sünni, Şii, Hıristiyan ve güneşe tapanların bulunduğu bir toplumda, korku ortak payda!.. Korku halkı sindiriyor. Farklı din ve mezheplerin yanına, farklı etnik unsurlar da eklendiğinde, Irak'ın karmaşık yapısında, iktidar diktatörlükten geçiyor.

HER YERDE KONTROL

Saddam'ın en yakını ve en güvendiği güç Cumhuriyet Muhafızları, aynı zamanda Saddam için en büyük tehlike!..

Irak'ın vurucu gücü bunlar. Zırhlı ve motorize birlikleri, topçu ve hava kuvvetleri var. Daha önemlisi, istihbaratı da, bunlar ellerinde tutuyor. Dolayısıyla, iktidarı paylaşıyor. Irak'ta kim, nereye, neden gidiyor, kimle neden konuşuyor, tüm bunlar Irak'ın her yerinde yaygın kontrol sisteminin süzgecinden geçiyor. Süzgeç, Cumhuriyet muhafızları.

ABD, birkaç yıldır asıl bunlar üzerinde çalışıyor. Neden Saddam'ın en güvendiği güçler üzerinde?.. Diktatörü en yakınındaki öldürür, tezi!.. Ama, ABD başarı kazanamıyor, çünkü hepsi birbirine bağlı, biri giderse, hepsi çökecek!..

Irak'taki beklenmeyen direnişin altında, korkunun egemenliğindeki bu sosyal yapı yatıyor.

Saddam: Babil Kralı!..

SADECE savaşta değil, her zaman geçerli. Saddam'ın o akşam nereye gideceği, nerede kalacağı hiç belli değil. Yemeklerini, gözünün önüde önce mahkumlar tadıyor, zehir denetimi!..

Kendisiyle birebir görüşenlerde bıraktığı izlenime göre, tarihe kalma merakı çok ağır basıyor. O nedenle, Babil Krallarından sık sık söz ediyor. O da bir Babil Kralı!.. Tarihe geçecek!.. Kendinden emin ve kararlı.

Devirmek kolay değil.