Bırakmaz abi
Güncelleme Tarihi:
İlhan SÖYLER
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2002 02:10
‘‘Sen ne diyorsun abi. Bülent milli formayı kolay kolay bırakmaz. Onun tanıdığı iki forma var. Biri G.Saray, diğeri ise Milli Takım forması. Böyle bir insanın toptan kopması çok zor.’’
A Milli Futbol Takımımız'ın Liechtenstein'ı 5-0 yendiği maçtan sonra Tugay Kerimoğlu'nun, ‘‘80 kez milli formayı giydim. Benim işim bitti. İngiltere maçı sonrası bırakacağım’’ sözlerinden sonra gözler ay yıldızlı ekibin yaşlı futbolcularına çevrildi. İçlerinden en tecrübelisi ise G.Saray'ın kaptanı Bülent Korkmaz...
Adı milli formaya veda edecek futbolcuların arasında geçen Bülent'ten önce 11 yıllık hayat arkadaşı Banu Korkmaz'a sorduk: ‘‘Bırakacak mı?’’ Banu hanım önce şaşırdı, sonra sorumuza şu yanıtı verdi: ‘‘İlhan abi ne diyorsun? Milli takım forması onu bıraksa o formayı bırakmaz. Onun tanıdığı iki forma var. Biri G.Saray, diğeri de ay yıldızlı takımın forması.’’
KOPMASI ZOR
Banu hanım daha sonra şöyle devam etti: ‘‘Futbolu o kadar çok seviyor ki... Sabah idmanlarından iki saat önce soyunma odasına gider, ağrısı sızısı varsa tedavi olur. Sonra tek başına çalışır, kendini idmana hazırlar. Sakatlandığı zaman yüzü hiç gülmez. Doktorlar iki hafta sonra iyileşir derse o bu süreyi bir haftaya indirir. Böyle bir insanın toptan kopması çok zor.’’
Aynı soruyu Bülent'e soruyorum. Gülerek şu karşılığı veriyor: ‘‘Nereden çıktı bu abi. 2004'deki Avrupa Şampiyonası'nda oynamak istiyorum. Sonra Allah sağlık verirse 2008... Ben kendimi hiçbir zaman yaşlı görmüyorum. Güzelliklere imza atan benim gibi bir futbolcunun daha çok güzel şeyleri yaşamaya hakkı var.’’
Adı milli formaya veda edecek futbolcuların arasında geçen Bülent'ten önce 11 yıllık hayat arkadaşı Banu Korkmaz'a sorduk: ‘‘Bırakacak mı?’’ Banu hanım önce şaşırdı, sonra sorumuza şu yanıtı verdi: ‘‘İlhan abi ne diyorsun? Milli takım forması onu bıraksa o formayı bırakmaz. Onun tanıdığı iki forma var. Biri G.Saray, diğeri de ay yıldızlı takımın forması.’’
KOPMASI ZOR
Banu hanım daha sonra şöyle devam etti: ‘‘Futbolu o kadar çok seviyor ki... Sabah idmanlarından iki saat önce soyunma odasına gider, ağrısı sızısı varsa tedavi olur. Sonra tek başına çalışır, kendini idmana hazırlar. Sakatlandığı zaman yüzü hiç gülmez. Doktorlar iki hafta sonra iyileşir derse o bu süreyi bir haftaya indirir. Böyle bir insanın toptan kopması çok zor.’’
Aynı soruyu Bülent'e soruyorum. Gülerek şu karşılığı veriyor: ‘‘Nereden çıktı bu abi. 2004'deki Avrupa Şampiyonası'nda oynamak istiyorum. Sonra Allah sağlık verirse 2008... Ben kendimi hiçbir zaman yaşlı görmüyorum. Güzelliklere imza atan benim gibi bir futbolcunun daha çok güzel şeyleri yaşamaya hakkı var.’’