Vicdansızlar!

YUNUS Geray 13 yaşındaydı. Van’da bir internet kafede depreme yakalandı, enkaz altında kaldı. Sırtında bir ölünün eli, dehşetten dışarı fırlamış gözleriyle kurtarılmayı beklerken çekilen fotoğrafı bizde ve dünya basınında deprem felaketinin simgesi olmuştu.

Haberin Devamı

Fakat depremin ikinci günü kurtarılması “mucize” olarak nitelenen Yunus, iç kanamadan hayatını kaybedecekti.
PKK’nın Özgür Gündem gazetesi bu hazin, bu yürekler dağlayan ölümü nasıl verdi biliyor musunuz?

Vicdansızlar

“Vicdansızlar” manşeti altında, “Mucizeyi de öldürdüler!” diye verdi!

“Bir internet kafede yakalandığı depremden sağ kurtulan ve adeta depremin simgesi haline gelen 13 yaşındaki Yunus Geray yolda öldürüldü!” diye yazdı!

Hastaneye yetiştirilmeye çalışmak suçmuş gibi, “Enkazdan çıkarılan Yunus iç kanamasına rağmen Ağrı Devlet Hastanesi’ne götürülmeye çalışıldı.

Yunus yolda hayatını kaybetti!”
diye de ekledi...

Haberin Devamı

Hastane yolunda ambulansta

 Zavallı Yunus on çocuklu bir ailenin dokuzuncu çocuğuydu. Sigara satarak, ayakkabı boyayarak ailenin geçimine katkıda bulunuyordu. Büyüyünce polis olmak istiyordu. Babası onun için “en vefalı çocuğumdu” diyerek hâlâ gözyaşı döküyor.

Yunus enkazın altında bir gün kaldıktan sonra alkışlar ve sevinç gözyaşları arasında kurtarılmıştı...

Sırtında görülen el, iriyarı bir cesedin eliydi; beton yığınları altında bir tampon gibi onu korumuştu, biraz...

Biraz diyorum çünkü Yunus’un ince bedeni ezilmemiş ama sıkışmış, kemikleri kırılmıştı.

Kurtarma ekipleri onu derhal sedye ile Van Toplum Sağlığı Merkezi’ne götürdüler. İlk tıbbi müdahale orada yapıldı. Fakat kemik kırıklarıyla birlikte iç kanama da tespit edildi. Kurtarılması için teşkilatlı bir ameliyat lazımdı. Hemen Erzurum Devlet Hastanesi’ne yetiştirilmek üzere ambulansla yola çıkarıldı.

Daha Ağrı’ya varılmamıştı ki, talihsiz Yunus iç kanamadan hayatını kaybetti.

Bu hazin olayı “öldürdüler” diye veren kafayı niteleyecek söz bulamıyorum.

Hiçbir ideoloji...

Hiç olmazsa felaketler karşısında “insanca” hissedip “insanca” davranamaz mıyız?

Rusya’da 1895 yılında binlerce insanın açlıktan öldüğü kuraklık felaketi olduğunda sözüm ona “devrimciler”, sosyal yardım faaliyetlerini sabote etmeye çalışmışlardı.

Öfke kabarsın, devrimci şiddet doğsun diye!

Bundan Lenin de bahseder.

Artık bu bağnazlıkları aşmış bir çağda olduğumuzu görmek gerekmiyor mu?

Eksikleri eleştirelim, giderilmesi için...

Aksaklıkları eleştirelim, düzeltilmesi için...

Ama Yunus için yüreğimiz yanarak... Erciş’in Salmanağa Köyü’nde enkaz altında can veren 23 yaşındaki Afyonlu Melike Öğretmen için gözlerimiz yaşararak “insanca” davranalım.

14 günlük Azra Bebek’le onu enkaz altında emziren, tükürüğüyle besleyip yaşatan Semiha anne örneğinde hayata sarılalım...

Camus’nün haykırışını unutmayalım, “Hiçbir ideoloji bir çocuğun gözyaşlarına değmez.”

Yazarın Tüm Yazıları