Vergi mükellefine ‘ortalama kazanç’ kıskacı geliyor

2004 yılının, vergi gelirleri açısından sıkıntılı bir yıl olacağı, daha şimdiden belli...

Nasıl olmasın ki, 2003'de getirilen Vergi Barışı Yasası ile toplanan vergiler Taşıt Vergisi, Ek Emlak Vergisi gibi vergiler 2004'de olmayacak. 2003'de kurumların üçer aylık kazançları üzerinden alınan, geçici verginin oranı yüzde 25'den yüzde 30'a yükseltildiği için, 2004 yılı Nisan ayında verilen beyannamelerden, (Kurumlar Vergisinin oranı da yüzde 30 olduğundan), Kurumlar Vergisi, neredeyse hiç toplanamayacak.

Beyanname veren iki milyona yakın gelir vergisi mükellefinin, toplam vergilerin ancak yüzde 2'sini, basit usule tabi 700 bin mükellefin de, onbinde birini ödüyor olmaları da, ayrı bir sıkıntı...

Son altı aydır, avukat ve doktorlara, geçmiş yıl kazançlarını yükseltmeleri için baskı yapılıyor ama burada da baskıdan kaynaklanan ciddi sorunlar ve tepkiler yaşanıyor.

YENİ ARAYIŞLAR

2004'de toplam vergi gelirlerinde yaşanılacak gerileme , hükümeti ve maliyeyi yeni arayışlara zorluyor. Bir yandan, 2003'de bir defalık alınan ek vergilerin 2004'de de alınması düşünülürken, bir yandan da, gelir artırıcı bazı önlemlerin üzerinde duruluyor.

Şu aşamada, belli ayrıntıları da netleşen ‘‘Ortalama Kazanç ve Gider Bildirimi Esası’’ üzerinde duruluyor. Önceki yıllarda uygulanan ‘‘Hayat Standardı Esası’’, ‘‘Ortalama Kár Haddi ve Asgari Gayrisafi Hasılat Esası’’ ve ‘‘Gider Esası’’ gibi, vergi güvenlik önlemlerinin yürürlükten kaldırılması, ‘‘Nereden Buldun?’’ uygulamasının da, 1 Ocak 2003 itibariyle bütünüyle kaldırılması, Maliyenin elini kolunu bağladığı için, vergide ‘‘güvenlik önlemi’’ olarak, ‘‘Ortalama Kazanç ve Gider Bildirimi Esası’’ adı altında, düzenleme yapılmasını gündeme getirdi.

KİME UYGULANACAK?

Gelir Vergisi mükelleflerinden;

Ticari kazanç sahipleri (Bakkal, kasap, manav, mobilyacı, kitapçı, kırtasiyeci, lokantacı, konfeksiyoncu, yedek parçacı, saatçi, gözlükçü, kuruyemişçi, büfe, nakliyeci, tamirci vs.)

Gerçek usulde vergilendirilen zirai kazanç sahipleri,

Serbest meslek kazancı elde edenler (Avukat, doktor, mimar, mali müşavir, muhasebeci, sanatçı vb.)

Kurumlar Vergisi mükellefleri (Anonim şirketler, limited şirketler vs.)

Emsal beyan esasına göre, denetime tabi olacaklar.

Ortalama kazanç ve gider esası nasıl uygulancak

Aynı bölgede, aynı işkolunda ve sektörde faaliyet gösterenler için, ayrı ayrı ‘‘kazanç ortalaması’’ belirlenecek. Ancak, ortalama emsal tespitinde, aynı gruba ait mükellef sayısının en yüksek beyanda bulunan ilk yüzde 10'luk kısmı hesaplamada gözönüne alınmayacak.

Belirlenen kárlılık oranları, mükelleflere önceden bildirilecek. Dileyen mükellefler, vergiye tabi matrahları, kendiliklerinden beyan edebilecekler. Bu şekilde beyan olunan ek matrahlara, ceza uygulanmayacak.

Aynı bölgede, aynı işkolunda ve sektörde faaliyet gösteren, emsallerine göre, gayrisafi kárlılık ortalamasının, yüzde 10'u aşan bir oranda, düşük gelir beyan edenler ‘‘Beyanname Değerlendirme Komisyonları’’ tarafından, kazançlarındaki düşüklük nedenlerini, yazılı olarak açıklamaya davet edilecekler.

Komisyonlar, kendilerine verilen bilgileri doğrulamak için; araştırma yapabilecekler ve vergi daireleri, bankalar, özel finans kuruluşları, aracı kurumlar, kredi kartı kuruluşları, özel okullar, tatil ve eğlence yerleri, seyahat acentaları, hastaneler, tapu ve taşıt sicilleri ile ilgili kamu ve özel kuruluşlardan bilgi isteyebilecekler. Bu kuruluşlar da bilgi vermek mecburiyetinde olacaklar. İstenen bilgileri eksik ya da yanlış gönderenler ile hiç göndermeyenlere, asgari ücretin bir yıllık tutarı kadar ceza kesilecek.

Emsal beyan esası ile birlikte, kayıtdışı işlemlerin azaltılması amaçlanıyor. Emsal kıyaslamasına göre, örneğin; yanyana ya da birbirine yakın olan, özellikleri birbirine benzeyen iki restoran, bar, lokanta, mağaza ya da doktordan, biri 10 birim diğeri 150 birim, kazanç beyan edemeyecek. Etmişse, ‘‘Gel arkadaş, bu nasıl oluyor?’’ anlamında, kazanç düşüklüğünün, nedeni komisyonca sorgulanacak. Duruma göre o mükellef vergi incelemesine sevk edilecek. Mükellef, kendisi için bulunan farkı kabul eder, hesaplanan vergiyi öderse, vergi incelemesine sevk edilmeyecek.

Düşük bildirdiği kazancı açıklamaktan kaçınanlar ile komisyonca, açıklaması yeterli görülmeyenlere, bulunan kazanç farkı üzerinden vergi hesaplanacak.

Mükellefin, kendisine bildirilen kazanç farkına itiraz etmeyip, kabul etmesi halinde, hesaplanan vergi, kendisinden ‘‘cezasız olarak’’ alınacak.

Mükellefin, bulunan kazanç farkını kabul etmemesi halinde ya da yaptığı açıklamanın yetersiz görülmesi halinde, o mükellef ‘‘öncelikle incelenmek üzere’’ denetim birimlerine yani maliye müfettişleri, hesap uzmanları, gelirler kontrolörleri ya da vergi denetmenlerine sevk edilecek.

Denetim elemanları da, mükellefin tüm defter ve belgelerini didik didik inceleyebilecek. Düşük gelir beyan edip de, servetlerinde (gayrimenkul, otomobil, mevduat, hisse senedi vs. olarak) beyanın üstünde çok artış olanların, lüks yaşantısı olanların özellikle üzerinde durulması hedefleniyor.

Beyan edilen kazançla harcama karşılaştırılacak

GİDER esasında vergi mükellefinin beyan ettiği kazanç ile harcamalarının kıyaslanması amaçlanıyor.

Ticari, zirai ya da mesleki kazançlarını yıllık beyanname ile bildiren gelir vergisi mükellefleri;

Maliye Bakanlığı'nca belirlenecek harcama kalemlerini içeren bir bildirim düzenleyecekler.

Bu bildirimi, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile birlikte, vergi dairesine verecekler.

Bildirilen gelir ile harcamalar kıyaslanacak,

Yıllık gelirin, yapılan giderleri karşılamadığı durumlarda, özellikle bunun nedenini açıklamaya çağrılacaklar.

Açıklama yapılmaması ya da açıklamanın yetersiz bulunması halinde, bu fark üzerinden cezasız vergi istenmesi amaçlanıyor.

Hemen belirtelim, yeni düzenlemeler yapılırken ‘‘servet beyanı’’ ya da ‘‘servet sorgulaması’’ gibi endişelere neden olabilecek uygulamalardan özellikle kaçınılması, sadece düşük kazanç bildirenlerin izlenmesi amaçlanıyor.
Yazarın Tüm Yazıları