Güncelleme Tarihi:
Gençler biraz önce yaşadıklarınız neler hissettirdi size?
Neslihan Atagül: Anlatılması zor... Yeşim (Ustaoğlu) Abla “Haydi toparlanın, Venedik’e gidiyoruz” dediğinde de çok heyecanlanmıştım ama burada yaşadığım heyecan bambaşka. Böyle önemli uluslararası festivalleri anca ekranlardan izliyoruz. Hep televizyonda gördüğümüz o kırmızı halıda yürümek, alkışlanmak, ilgi çekmek, sorulara yanıt vermek... İnanılmaz bir keyif.
Barış Hacıhan: Neslihan’ın söylediği gibi, “Venedik’e gidiyoruz” sanki sihirli bir cümleydi. Ve işte buradayız. Yaşadık, gördük. Bizim için büyük bir deneyim.
YEŞİM USTAOĞLU HER ŞEYİ OYUNCULARA BIRAKIYOR
Yeşim Ustaoğlu’yla çalışmak nasıldı?
Neslihan Atagül: Yeşim Abla en zor sahnelerde bile her şeyi tamamen oyuncularına bırakıyor. Bu da oyuncuya cesaret kadar yeteneğini sunma imkanı ve pozitif enerji veriyor, ortaya kaliteli bir sonuç çıkıyor. Bir de çekimlerden önce yaptığımız toplantılar çok işe yaradı, ekibe fazlasıyla uyum sağladık.
Barış Hacıhan: Bana Yeşim Abla’yla çalışacağım söylenince çok heyecanlandım. Ödül almış bir yönetmenin filminde başrol oynayacaktım. Bir süre inanamadım. Sette “Çocuklar ne istiyorsanız yapın, rahat olun” dediğinde de gerisi çok rahat geldi.
DOĞUM SAHNESİNDE ÇOK ZORLANDIM
Neslihan, bekaret bozulması ve kürtaj sahnelerinde çok başarılıydın. Bu iki iddialı sahneye nasıl hazırlandın?
Neslihan Atagül: Yeşim Abla’yla sahneler hakkında çok konuştuk, provalar yaptık. Uzmanlara da danıştık. Ayrıca konuyla ilgili görüntüler izledim. En çok ıkınma sahnelerinde zorlandım. Doğumu hiç bilmeyen biri için o anları canlandırmak zor tabii ama Yeşim Abla sayesinde sonuç olağanüstü oldu.
Barış, filmde Özcan Deniz de var ama sen böyle ünlü bir ismin karşısında daha ön plandaydın. Nasıl oldu bu?
Barış Hacıhan: Evet, Özcan Deniz gibi ünlü ve başarılı bir sanatçıyla aynı filmde rol almanın ayrıcalığını yaşadım. Sette çok iyiydi, hele o düğün sahnesindeki oyunu harikaydı. Aslında filmin afişinde Özcan Deniz ön planda ama bu da çok doğal. Ben merdivenleri teker teker çıkmayı yeğliyorum mesleğimde...
MÜŞTERİLER “BİR SANDVİÇ KAP” DİYE SESLENİYORDU
İkiniz de dinlenme tesisinde çalışan karakterleri canlandırdınız. Peki onların yaptığı işi nasıl öğrendiniz?
Neslihan Atagül: Ben çekimlerden önce iki gün boyunca bulaşık yıkadım, yerleri sildim, tabaklara birer porsiyon yemek koymaya çalıştım. ‘Vardiyalı Zehra’ böyle ortaya çıktı.
Barış Hacıhan: Ben de müşterilere çay dağıttım, servis yaptım. Öyle ki bir ara müşteriler bana “Buraya bakar mısın genç! Şuradan bana bir sandviç kap da gel” diye seslenir oldular!