Vehbi’nin kerrakesi...

Taa ki zaman geçsin... Gerçeği söylemek birilerinin işine gelsin. Ve durum aydınlansın.

Bunları bildiğimiz -uzun yıllardır sayısız örneğine tanık olduğumuz- için "FBI Başkanı geldi. Başbakan’a şöyle dedi"; "CIA Başkanı şu sözü verdi"; "ABD Genelkurmay Başkanı şunları istedi" türü haberlere katiyyen itibar etmeyiz. Yorum da yapmayız. Hele "vahiyle nazil olmuş" gibi kaynağı olmayan haberlerin ciddiyetinden şüphe ederiz.

Nitekim yakın geçmişte ABD’den ülkemize gelen Federal Bureau of Investigation (Federal Soruşturma Bürosu bir diğer deyişle FBI) Başkanı ve Central Information Agency (Merkezi Haberalma Ajansı, bir diğer deyişle CIA) başkanlarının Ankara temaslarına ilişkin haberlere hep kuşkuyla baktık.

"PKK’ya karşı işbirliğine hazır olduklarını söylemeye" gelmişlermiş.

"Müşterek harekatın planlarını getirmişler"miş.

"Aramızdaki istihbarat işbirliğini güçlendirmeyi öneriyorlar"mış.

"Yakında PKK’nın elebaşılarını Türkiye’ye teslim edecekler"miş.

Şimdi kimin dediğini anımsamıyoruz ama deneyimli diplomatlarımızdan veya politikacılarımızdan biri "Büyük devletler bir şey vermeye değil sadece bir şey almaya gelir" demişti.

O sözün ne kadar doğru olduğu Washington’daki arkadaşımız Kasım Cindemir’in "adının açıklanmasını istemeyen bir istihbarat yetkilisine" atfen verdiği haberden anlıyoruz.

Vehbi’nin kerrakesi yeni ortaya çıkmış. Meğer ABD’nin bu iki önemli adamı ne, "İslami teröre karşı bize istihbarat desteği verin" demişler ne de bizim Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) onlara "Siz de PKK’ya karşı bizimle işbirliği yapın" önerisinde bulunmuş.

Haber kaynağı Cindemir’e, söz konusu ziyaretlerin, "Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’deki üslerin, İran’a yönelik saldırılarda ABD tarafından kullanılmayacağı yolunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e söz vermesi" nedeniyle yapıldığını bildirmiş. Türk Başbakanı bu sözü geçen yıl, Erdoğan ile Putin arasında uzun süren bir görüşme sırasında vermiş.

Bilindiği gibi Erdoğan’la Putin biri Rusya’da öteki Türkiye’de olmak üzere iki kere bir araya geldiler. Ama uzun görüşme Rusya’da gerçekleşti.

Meselenin gazetecilik tarafı bir boyut. İkinci boyut daha önemli ve doğruca Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiriyor.

Hemen belirtelim... Erdoğan eğer Putin’e, "Türkiye’deki üslerin ABD tarafından İran’a yapılacak bir saldırıda kullanılmasına izin vermeyiz" dediyse kutlarız. Çünkü o üsler ABD’nin istediği yere istediği zaman yapacağı saldırıda kullanılmak üzere değil, "Türkiye’nin, NATO’nun ve sonuçta dünya barışının savunulması için" kuruldu.

NATO dipdiri ayakta iken bile sıra Türkiye’nin savunulmasına gelince bin dereden su getirenler şimdi Türkiye’yi kendi komşularıyla kötü kişi yapmaya soyunmasınlar.