Vay Popescu vay

İlhan SÖYLER

Galatasaray oyunun birinci bölümünde futbolun gereken icaplarını yapıyor, saldırı futbolu oynuyordu. Rakip, kendi alanına çekilmiş, Galatasaray çok adamla G.Antep defansına yerleşmişti. Çeşitli aksiyonlar denedi. Yan ortalar, ikiye birler göze hoş geliyordu.

İlk yarıda Galatasaray böyle oynarken, defansı kötü sinyaller veriyordu. Popescu arkasına bakmadan, yanlız elini kolunu kaldırarak pozisyonları ofsayt diye bırakıyordu.

İkinci bölümde Galatasaray defansı kendi alanına çekilmiş, bir türlü çıkmak istemiyordu. Popescu'nun ayaklarında sanki prangalar varmış gibi hava toplarına kalkamıyor, saçma sapan pas hataları yapıyordu. Bir yerde takımına gol yedirmek için adeta kaşınıyordu. Ve olan da oldu.

Hagi'ye yine bravo demek lazım. Kendisini Johnson motorundan kurtarabilmek için alanlar değiştiriyor, nefis paslar atıyor, ama bu fırsatları Hasan Şaş değerlendiremiyordu. Johnson motor sonunda dayanamadı ve sonlara doğru pervanesini ayaklarına çarptırıp Hagi'yi oyun dışı bıraktı.

Tat vermedi

Hagi yok olunca sahada küçük Emre onun görevini üstlenip onun kullandığı yerlerden G.Antep kalesine bir füze gönderdi. Futbolda çatal tabir edilen yerden dönen top altıpasa düştü. Orada hemen bitiveren ve bomboş kalan Suat herhalde golü gülerek atmıştır. Bu gol G.Saray'ı acı çekerken güldürüyordu.

Galatasaray, G.Antep'ten de kaza yapmadan son maçını oynamak için Ankara'ya geçiyordu. Ama şu da var ki, G.Saray dün o bildiğimiz tat veren oyunu sergileyemedi. Bir tek Hagi formasının hakkını veren kişiydi. Galatasaray defansı dün büyük hatalar yaparken, şansı da yaver gidiyordu. Ama her zaman bu şans olmaz. Galatasaraylı futbolcular herhalde artık bu maratondan yoruldu, dinlenmeye ihtiyacı var.