Var bir enayilik ama

ANKARA
YAKLAŞIK bir yıl önce Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Diyarbakır’a gitti.

Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, bakanla yatırımcıları buluşturdu.

Unakıtan, Almanya’da yaşayan Türk işadamlarına sordu:

- Diyarbakır’la ilginiz ne, aileniz bu kentten mi?

Yatırımcılar, "Evet" dedi, bölge insanı oldukları anlaşıldı.

Kemal Unakıtan’ın ikinci sorusu yatırıma dönüktü:

- Diyarbakır’da yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?

Yanıt biraz temkinli ve mesafeliydi:

- Aslında evet, ama asayiş sorunlarından korkuyoruz.

Bakan tam bu noktada yatırımcıyla diyaloğu kesti, Osman Baydemir’e yüklendi:

- Gördünüz mü, bakın adamlar asayiş sorunu diyor. Sizin iş dünyasını bu kentte asayiş sorunu olmadığına ikna etmeniz gerekiyor. Herkesin kendi yöresine sahip çıkması lazım.

Unakıtan, CNN Türk’te Parametre programında o günü anlatırken kendisine özgü tepkisini aktardı:

- Dedim ki, "Enayiliğin lüzumu yok".

Yayından hemen sonra telefonla yurtdışında bulunan Baydemir’e ulaştım.

Yatırımcı toplantısını hatırladı, kendisinin bakandan randevu istediğini söyledi. Hemen sordum, "Bakan o toplantıda size yönelik olarak ’Enayiliğin lüzumu yok’ ifadesini kullandı mı?"

Baydemir biraz şaşırdı, ardından yanıtladı:

- Hayır, zaten böyle bir ifade sayın bakana da yakışmazdı. Ayrıca asayiş sorunu neden belediye başkanından sorulsun ki, hükümetin meselesidir. Barış ve huzuru getirsinler, gerisi kolay. Yani bir enayilik varsa, bana ait değildir.

Diyarbakır’a günde 4-5 uçak inmeye başladı ama çoğu komşu Adıyaman’daki fabrikalarına giden yerli-yabancı işadamlarını taşıyor. Ezcümle, var bir enayilik ama sorumlusu bulunamıyor.

Devleti göreve çağırdı

MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan, Petkim ihalesinde çıkan rakamı beğeniyor.

Ama konu Ermeni yatırımcıya gelince daha temkinli konuşuyor:

- Öncelikle girişimci grubunun şirkete dönüşmesini beklemek lazım. Ayrıca sadece bu ihalede değil daha öncekilerde de devletin kurumları bizi uyarır, "Şu şirkete dikkat edin" der. Özelleştirme İdaresi de devletin çıkarlarına aykırı iş yapmaz.

Bakan biraz kapalı konuşuyor ama anladığım şu:

1) Devleti göreve çağırıyor. Eğer Petkim ihalesini kazanan konsorsiyumda sakıncalı kişi veya şirket varsa bildirilmesini istiyor, aksi halde spekülasyon yapılmamasını diliyor.

2) Özelleştirme Yüksek Kurulu karar sürecini hatırlatıyor, ihaleye ilişkin son sözün gelecek hükümete kaldığına işaret ediyor.

Karşı görüş ve katkı

"Ortada bir suçlu vardır ve bu suçlu kesinlikle mağdur değildir. Aslında mağdur olan TBMM’dir ve cumhurbaşkanlığı seçiminde gereksiz yıpratılmıştır. Bunu da topluma anlatacak olan başta CHP olmak üzere diğer muhalefet partileridir. Bu partiler halka söz konusu seçilememe hakkında detaylı bilgiler vermeli ve konuyu yüzeysel geçmemelidir. Neden seçilmediği ve neden seçilmemesi gerektiği halka iyice anlatılmalıdır." (Özden Yolagiden)
Yazarın Tüm Yazıları