Van rezaleti bardağı taşıran damla oldu

AKP iktidarı ile üniversiteler arasındaki ipler, önceki günkü rektörler toplantısıyla artık tamamen koptu.

Bundan sonra olayların nasıl hızla tırmanacağını, meydana gelecek gerginliklerin nasıl tatsızlıklar doğuracağını tahmin etmek hiç de zor değil.

Siyaset dünyasının içinde olanlar şunu net olarak bilirler ki, üniversitelerle kavga eden bir iktidarın bundan kazançlı çıkması bugüne kadar görülmemiştir.

AKP iktidarı ilk günden beri üniversiteleri ele geçirmek ve bu bilim kurumlarını kendi dünya görüşüne uygun hale getirmek istiyordu.

Hedef Cumhuriyet üniversitelerini medreseleştirmekti.

Bu hayale Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde iyice yaklaşılmıştı ama 1999 yılında Prof. Yücel Aşkın’ın oraya rektör olarak atanması işi bozdu.

Rektör göreve başlar başlamaz üniversite içinde çöreklenmiş tarikatlar ve onları destekleyen güçlerle zorlu bir mücadeleye girdi.

Rektörün verdiği mücadele AKP iktidarı ile daha zorlaştı.

Son 3 yıldır Rektör Yücel Aşkın ve arkadaşları için akla hayale gelmeyecek iftira kampanyaları, tertipler düzenlendi.

Hiçbiri sonuç vermedi ve rektör ile arkadaşları bir türlü yıldırılamadı.

Sonunda iftiralara dayanan adli soruşturma başlatıldı ve iş tutuklamaya kadar götürüldü.

Tutuklama kararı yalnız üniversite rektörlerini değil, hukukçuları da çileden çıkardı.

* * *

Van’da vicdanlara sığmayan karara tepki koymak için baro başkanları bugün, üniversite rektörleri de yarın Van’a gidiyorlar.

İktidar kanadı bu haklı tepkileri boşuna yargıya baskı olarak yorumlamasın.

Hukuk devletinin vazgeçilmezliğini ve hukukun bir gün herkese lazım olacağını unutmadan kuşku duyulan şu ayrıntıları vicdanlarında bir tartsınlar.

Yargının bütün delil ve belgelere, hatta rektöre ait özel bilgilere bile el koyduğu halde, tutuklama gerekçesi olarak delillerin karartılması tehlikesini göstermesi...

Dava sürerken bazı bakanların ‘Bakın neler olacak göreceksiniz’ yollu açıklamalar yapması...

Rektör Aşkın için başlatılan soruşturmada olağanın dışında bir yol izlenmesi...

Bilirkişi belirlenmesindeki iyi niyetle bağdaşmayan seçimler...

Tutuklama günü rektöre reva görülen aşağılayıcı davranışlar...

Bütün bunlar bir şeyi açık ve seçik olarak gösteriyor.

Rektör Yücel Aşkın’dan gerici çevrelerin adına intikam alınıyor.

İşte üniversiteleri ve hukuk kurumlarını ayağa kaldıran ve infiale sürükleyen de budur.

* * *

Şimdi gelelim işin özüne...

Üniversiteler biliyor ki bu iktidar bilim kurumlarının köküne kibrit suyu dökmek için yanıp tutuşuyor.

Amaç, türbanı serbest bırakmak, imam hatip mezunlarının bütün fakültelere girebilmesini sağlamak, gericileri akademik kadrolara doldurmak.

Düşleri, ‘Dinini bilen, manevi yanı kuvvetli nesiller yetiştirmek. Bu nesilleri devletin kilit noktalarına yerleştirmek’.

Van’da dinci kesimler hemen her yeri ele geçirmiş, bir tek üniversite kalmıştı.

Ona da Prof. Yücel Aşkın engeldi.

Rektöre dönük öfkenin, düşmanlığın nedeni budur.

Üzücü olan Van’da yaşanan rezaletin, hukuk devletine olan inancın sarsılmasına, yargının üzerinde siyasi baskının bulunduğu kuşkusunun doğmasına neden olmasıdır.

Asıl soru şu: ‘Türkiye bu kafalarla Avrupa Birliği’ne nasıl girecek?’
Yazarın Tüm Yazıları