Vamp kadınlık bana yakışmaz

Güncelleme Tarihi:

Vamp kadınlık bana yakışmaz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 06, 2006 00:00

"Kınalı Kar" dizisinin Nazar'ı, "Sensiz Olmuyor"un Gönül'ü Özlem Conker, bir süredir "Çapkın" dizisiyle ekranlarda. Bugüne kadar rol aldığı dizilerde hep masum genç kızları canlandıran Conker, "Vamp kadınlık bana yakışmaz" diyor.

- "Çapkın" dizisi hayatına neler kattı?

İlk kez bir karakter bana bu kadar yakın. Alev'i canlandırırken çok eğleniyorum. Geçen sene haftanın yedi günü çalışıyordum ve çok yorulmuştum. Bu seneyi öyle geçirmek istemedim. "Çapkın" düzenli ve sistemli gidiyor. Kendime de vakit ayırabiliyorum artık.

- Bu dizide seni en çok ne etkiledi?

Kadrosunun zenginliği ve renkli bir iş olması... Sıcak bir mahalle hikayesi... Ben bugüne kadar böyle bir iş yapmadım. Daha önce hep şehir dışında çalıştım. Valiz toplayıp gitmeyi seven bir tip olduğum için, bu işleri zorlanmadan kabul ediyordum. Ama şimdi bu dizinin İstanbul'da çekilmesi de beni cezbetti.

- Şehir dışında dizi çekerken, nelerin özlemini çekiyordun?

"Kınalı Kar" için iki buçuk sene Bursa'daydım. Orada her şeyden habersiz yaşadık. Artık sosyal hayatıma geri döndüm. Bol bol seyahat edebiliyorum. Arkadaşlarımı görebiliyorum, ani gelişen programlara dahil olabiliyorum. Hayata döndüm.

- Dizide sürekli Çapkın'la aranda bir mücadele var. Gerçek hayatta da çapkınlarla mücadele etmek zorunda kalıyor musun?

Dizideki Çapkın, gerçek hayattaki çapkınlar gibi değil. Sevimli ve iyi bir çapkın. Gerçek hayata gelince... Hayranlarım var, fakat rahatsızlık vermiyorlar. İnsanlar bana çok düzgün yaklaşıyorlar, rahatsız edilmiyorum. Beni özellikle anneler ve babalar seviyor.

- Bu dizide yer almanda rol arkadaşlarının da etkisi oldu, değil mi?

Okan'la daha önce çalıştığımız için birbirimizi tanıyoruz ve bu büyük bir avantaj. Birbirini tanıyan insanların birlikte çalışması çok verimli ve önemli.

ROL ARKADAŞIM ÇOK ÖNEMLİDİR

- Bir senaryoyu çok beğenmene rağmen, rol arkadaşlarınla uyuşmazsan reddeder misin?

Tarz olarak uyuşmuyorsam reddederim. Bugüne kadar birçok teklifi reddettim zaten. Sekiz senedir televizyondayım ve seçici oldum. Ayrıca çok göz önünde ve popüler bir iş olması, benim için önemli değil. Önemli olan benim kendime uygun bulmam.

- Uygun bulmak derken neyi kastediyorsun?

Benim için rol arkadaşımın kim olacağı çok önemli mesela.

- Sansasyonel isimlerle mi oynamazsın?

Evet, bu tür bir projeyi tercih etmem. Çünkü her şeyden önce, ben bu tarz bir işe ayak uyduramam. O setin o tarz bir starı varsa, ayak uydurmak lazım. Ben de bunu yapamam.

- Star sen olamaz mısın peki?

Bu konuda hırslı olunduğunda başarmak zor bir şey değil. Benim hiçbir zaman tercihim olmadı.

- Neden korkutan yanları mı var?

Hem de çok! Çok fazla büyümek, beraberinde çok fazla mutsuzluklar da getirebilir. Ben bunu etrafımda çok gördüm ve başıma gelmesini de hiç istemedim. Hayatımda daima gizli bir tarafların kalmasını istiyorum ve bunu başardığımı zannediyorum.

BEN TUTUCUBİR İNSANIM

- İnsanlar seni Özlem Conker olarak değil, canlandırdığın karakterlerle anıyor. Bu da bir başarı aslında...

Başarmak istediğim de bu zaten. Özlem Conker'in ismini bilmeleri değil, benim dizilerimde canlandırdığım karakterleri bilmeleri önemli. Benim tutucu tarafım bu konuda bana çok yardım etti. İnsanların kafasındaki imajım çok önemli. Ben geriye dönüp baktığımda, rahatsızlık duyacağım hiçbir şey yok. Bugünkü durumumdan ve duruşumdan çok memnunum.

- Tutucu olman iş anlamında ne gibi eksiler getirdi?

Belki çok daha büyük işler yapmış olabilirdim. Sekiz senenin sonunda ben hálá televizyon dizisi oyuncusuyum. Biraz yavaş yol aldığımın farkındayım, ama bu beni rahatsız etmiyor. Yavaş ama emin adımlarla ilerlemek, çok daha güvenli.

- Yakalanma korkusu olmadan ve şöhretin altında ezilmeden yaşamak güzel olmalı...

Çok rahat yaşıyorum ve her şeyi yapabiliyorum. Arkadaşlarımla rahat rahat gezebiliyorum.

- Sinema teklifi alıyor musun?

Bir-iki tane teklif geldi, ama ben yurt dışında olduğum için kaçırdım. Bir tanesini de ben kabul etmedim, ama bundan sonra olur diye düşünüyorum.

- Sinemada beklentiler değişebiliyor. Sen sinemanın getirdiği rollere açık mısın?

Tabii ki açığım, benim rollerde öyle bir ayırt etme durumum yok. Sadece taşıyamacağım, üzerimde durmayacak bir rolse kabul etmem.

- Nasıl bir rolü taşıyamazsın?

Ben çok kötü ve vamp bir kadını oynayamam. Benim gözüm öyle bakmıyor, mimiklerim öyle değil. Herkes her rolü oynayamaz diye düşünüyorum.

YATIRIM YAPMAYI SEVİYORUM

- Sektörde geçirdiğin sekiz yıl sana güvence getirdi mi?


Biz devlet memuru gibi güvence altında değiliz. Yarınımızı kendimiz düşünmek zorundayız. Ben son yıllarda yeterince para kazanabildim. Bir evim ve arabam var. Yatırım yapmayı seven bir insanım, paramı çarçur etmem.

- Hep böyle olgun musun, hiç mi için kıpırdamaz?

Evet, ağırbaşlıyım. Uçuk kaçık olduğum söylenemez.

- Sence çirkin bir kadın olsaydın, şu an bulunduğun yerde olabilir miydin?

Şu anda bulunduğum yerde olmazdım ve şansım çok düşük olurdu. Dürüst olmak gerek, televizyon işinde güzellik çok önemli. Ben de güzel olmayı seven ve kendime dikkat eden bir insanım.

Uzun boylu erkekleri beğenirim

- Evlilik sana ne derece yakın?

Ne kadar geç olursa, o kadar iyi diye düşünüyorum. Çocuklarımın olmasını istiyorum. Onlar olduğunda hayat boyu benimle olacaklar ve o yüzden daha zamanım var. Kendi hayatımı bitireyim, o zaman başka bir hayata geçerim.

- Bir erkekte seni en çok neler etkiler peki?

Görsellik önemli benim için. Uzun boylu erkekleri beğenirim. Mevkii ve altyapısıyla da benden önde gidebilecek biri olmalı.

- Aynı meslekten olması ne derece önemli?

Aynı meslekten olmasını istemem. Benim dizi aşklarım hiç olmadı, arkadaşlarım da bulunduğum piyasadan değil. Benim anlaşabildiğim insan sayısı da az aslında. Bu konuda da tutucuyum; herkesle arkadaş olamam, herkesle görüşemem.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!