Valilikten, Güven Oğurol'un ölümüne ilişkin açıklama

Ali ARSLAN/SAMANDAĞ (Hatay), (DHA)- HATAY'ın Samandağ ilçesinde Güven Oğurol'un ‘dur’ ihtarına uymayıp otomobiliyle kaçmaya çalışırken polisin açtığı ateşle yaşamını yitirmesiyle ilgili Valilik açıklama yaptı. Açıklamada, kaçmaya çalışırken öldüğü belirtilen Oğurol hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan 3 ayrı yakalama kararı olduğu, aracında ise uyuşturucu madde ve kuru sıkı tabanca ele geçirildiği belirtildi.
Olay, 12 Mart günü saat 22.00 sıralarında Atatürk Mahallesi Filiz Sokak'ta meydana geldi. Uygulama yapan polis ekipleri, Güven Oğurol yönetimindeki otomobile dur ihtarında bulundu. Ancak Oğurol, hızını arttırıp, olay yerinden uzaklaşmak istedi. Polis ekipleri, önce havaya uyarı açtı. Oğurol durmayınca, bu kez polis aracın lastiklerine doğru ateş etti. Bu sırada kurşunlardan birinin isabet ettiği Oğurol, ağır yaralandı. Çağırılan ambulansla Samandağ Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Güven Oğurol, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.
Olayın ardından otomobilde yapılan aramada, satışa hazır paketlenmiş uyuşturucu madde, uyuşturucu alımında kullanılan şırınga ve iğneler ile bir kurusıkı tabanca bulundu. 
Asker kaçağı olduğu belirtilen, uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan hakkında 3 ayrı yakalama kararı bulunan Güven Oğurol'un ölümüyle ilgili Samandağ Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
Oğurol'un cenazesi Adana Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından ilçede toprağa verildi.
VALİLİK: ARAÇTA UYUŞTURUCU MADDE ELE GEÇTİ
Hatay Valiliği de olayla ilgili yazılı açıklama yaptı. Polis uygulama noktasında araç sürücüsünün 'dur' ihtarına uymadığı belirtilen açıklamada şöyle denildi:
"12 Mart'ta saat 22.00 sıralarında Samandağ İlçesi Atatürk Mahallesi Filiz Sokak üzerinde bulunan uygulama noktasında görev yapan güvenlik birimlerince yaklaşan bir araca 'dur' ihtarında bulunulmuştur. Araç sürücüsünün dur ikazına uymayarak aracı, görevli personelin üzerine sürerek kaçmaya başlaması sonrasında ekipte görevli personel tarafından aracı durdurmak ve şüpheliyi yakalamak amacıyla önce havaya, daha sonra aracın lastiklerine doğru iki el ateş açılmak zorunda kalınmıştır. Şüpheli aracın halkımızın güvenliğini tehdit edebilecek bir olayda kullanılma ihtimalini ortadan kaldırmak maksadıyla kanuni yetki çerçevesinde gelişen olay neticesinde; aracı kullanan ve hakkında uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan 3 ayrı yakalama kararı bulunan kişi yaralanmıştır. Olay yerine çağırılan ambulans ile hastaneye sevk edilen şahıs, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmiştir. Araç içerisinde yapılan aramada; satışa hazır paketlenmiş uyuşturucu madde, uyuşturucu alımında kullanılan şırınga ve iğneler ile bir adet kurusıkı tabanca bulunmuştur. Şahsın mevcut durumunu bildiği için yakalanmamak amacıyla kaçmaya çalıştığı değerlendirilmektedir. Ayrıca şüpheli şahıs ile ilgili yapılan araştırmada; değişik suçlardan toplam 19 suç kaydının olduğu, uyuşturucu ve hırsızlık suçlarından yakalama emri bulunduğu, ayrıca asker kaçağı olduğu anlaşılmıştır. Konunun şüpheye mahal bırakılmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacıyla adli ve idari soruşturma başlatılmıştır."
BİNGÖL: YARGISIZ İNFAZ
Soruşturma sürerken, CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl de yazılı açıklama yaptı. Güven Oğurol'un öldürülmesinin yargısız infaz olduğunu ileri süren Bingöl, şu ifadeleri kullandı:
"Polise verilen uçsuz bucaksız yetkiler 24 yaşında bir gencin canına mal olmuştur. Olayla ilgili olarak kamuoyu bir an önce aydınlatılmalı, sorumlular cezalandırılmalı ve artık anneler yargısız infaz yüzünden ağlatılmamalıdır. Polisin görevi, suçluyu yaşam hakkını ihlal etmeden adalete teslim etmektir. 'Dur' ihtarına uymadığı için bir gencin öldürülmesi Türkiye'de yaşam hakkının kaybolduğunun en açık örneklerinden birisidir. Ak Parti ile Türkiye adaletsizliğin olağanlaştığı bir yere doğru hızla sürüklenmektedir. Geçtiğimiz ocak ayında 16 yaşında bir genç, yine aynı şekilde öldürüldü. Şimdi ise Hatay'da bir gencimiz yargısız infaz ile can verdi ve sorumlular hakkında henüz ortada hiçbir cezalandırma yok. Devletin görevi gençlerini okutmaktır, eğitmektir, yaşatmaktır." 

FOTOĞRAFLI