Uzun dönemli tehditler

EMEK piyasasının esnek olmaması ve emek maliyetinin yüksekliği ekonomi üzerindeki uzun dönemli önemli tehditlerden biridir.

Dün bu konudan söz etmiştim. Uzun dönemde ekonomi üzerindeki bir diğer önemli tehdit sosyal güvenlik sisteminin yapısıdır.

Birçok ülkede sosyal güvenlik sistemi çalışanlardan yapılan kesintilerin aynı dönemde emeklilere maaş olarak dağıtılmasına dayanır. Nüfus gençken, bu sistem çok çekici görünür. Sistemin kurulduğu ilk dönemlerde çalışanlardan yapılan kesintiler emeklilere ödenen maaşlardan daha fazla da olabilir. Bir süre bu sistemde belli bir birikim dahi sağlanabilir.

Nüfus artışı düşüp nüfus yaşlandıkça, çalışanlardan yapılan kesintiler emeklilere ödenen maaşlara yetmemeye başlar. Çünkü, göreli olarak çalışanlar azalmış, emekli olanların sayısı artmıştır. Siyasi olarak da, çalışanlardan yapılan kesintileri artırmak sevimsizken, emeklilerin maaşlarını artırmak her zaman çekicidir. Dolayısıyla, gençlerin yaşlıları beslediği emeklilik sistemleri siyasi kaygılar ve demografik gelişmelere hassas olduklarından batmaya mahkumdurlar.

SİSTEM DEĞİŞMELİ

Türkiye’de de bu sistem batmıştır
. Geçmişte yapılan hesaplara göre, Türkiye’de emeklilik sisteminin aktüaryel açığı milli gelirimiz düzeyindedir. Yani, sisteme yeni çalışanlar almadan çalışanlardan bugünkü kesintileri ve emeklilerin maaşları devam ettiğinde, önümüzdeki dönemde devletin bugünkü milli gelirimiz kadar bir açığı kapatması mecburiyeti vardır.

Sorun yalnız bizim ülkemize özgü değildir. Sosyal güvenlik sistemleri Amerika’da da, Almanya’da da, Fransa’da da batmıştır. Çünkü bu ülkelerde de siyasi mekanizma sosyal güvenlik sisteminin açık vermesini özendirirken, demografik değişmeler sistemin aleyhine çalışmıştır. Bizim onlardan farkımız hala nüfusumuzun çok genç olmasıdır.

Sosyal güvenlik sisteminin açıklarını devlet belli bir sürede ödeyecektir. Bundan kaçış yoktur. Önemli olan, reel bazda açıkların ilerideki dönemlerde daha da artmamasıdır. Devlet uzun bir süre bütçesinden önemli bir payı sosyal güvenlik sisteminin açıklarını finanse etmek için ayıracaktır. Sosyal güvenlik sisteminin finansmanının milli gelir içindeki payını sabit tutmak dahi bu aşamada çok büyük bir başarıdır.

Gençlerin emeklileri beslediği sistemden çıkıp herkesin çalışırken kendi biriktirdiği paraları emeklilikte emekli maaşı olarak almasına dayanan bir sisteme geçmek zorundayız. Aksi taktirde, bugünkü koşullarda, devlet emeklileri besleyeceğim diye çocuklarına eğitim veremez duruma düşebilecektir.

RİSKLER AZALTILMALI

Vergi tabanının genişletilmesiyle sağlanacak artan vergi gelirleri diğer cari harcamalar yaratarak heba edilmemeli, Türkiye ekonomisinin uzun dönemde karşılaşacağı risklerin azaltılmasında kullanılmalıdır
. Yani, artan vergi gelirleri bugünkü sosyal güvenlik sisteminin ilerideki dönemlerde oluşacak açıklarının finansmanı için kullanılmalı ve dünkü yazımda söz ettiğim emek maliyetini artıran vergi ve vergi benzeri yükler azaltılmalıdır.

Bu iki sorun önümüzdeki kısa dönemde çözüm yoluna sokulmazsa, Türkiye ekonomisi çok büyük risklerle karşı karşıya kalacaktır. Bu konulardaki çözümler zaman geçtikçe çok daha zorlaşmaktadır. Çözümler zorlaştıkça, ekonomik istikrarın sürekli kılınması da zorlaşmaktadır. Avrupa ekonomileri bugün bu sorunla boğuşmaktadır.

Uzun dönemli sorunların çözümü uzun dönemli (3-5 yıl) ama her yıl yeniden hazırlanan devlet bütçesinin hazırlanmasıyla kolaylaşacaktır. Bu konuda kamuoyuna yansıyan bir ilerleme kaydetmiş değiliz.
Yazarın Tüm Yazıları