Uzanlar'ın Truva Atı

Her ikisi de geçmişte Faruk Süren yönetimlerinde yer almış, her ikisi de Galatasaray Lisesi mezunu.

Bunlardan Cansun ‘‘kendisinin’’ adayı.

Hakkındaki bütün eleştirilere rağmen çıktı ve ‘‘Ben adayım’’ dedi.

Ateş Ünal Erzen ise ‘‘Uzan Grubu’’nun adayı.

Uzan Grubu, Galatasaray içinde bir grup değil.

Star Televizyonu'nun, Telsim'in, Star Gazetesi'nin sahibi olan kişiler.

Böyle bir şey Galatasaray'da ilk defa oluyor.

İlk kez bir başkan adayı, Galatasaray dışı dinamiklerden aldığı destekle başkanlığa soyunuyor.

Parayı, projeyi Uzan Grubu verecek.

Düdüğü ise Ateş Ünal Erzen çalacak.

Fakat işin garibi, Sevgili Erzen, Uzan Grubu'nda çalışıyor.

Anlayacağınız, aslında Ateş Ünal Erzen seçilirse Galatasaray'da kararları Cem Uzan verecek.

Ateş Ünal Erzen uygulayacak.

Fiili durumda Cem Uzan başkan olacak, Ateş Ünal Erzen ise icra komitesi başkanı gibi çalışacak.

İlginç bir durum.

Ben 96 yıllık Galatasaray tarihinde böyle bir şey ne gördüm, ne duydum.

Çünkü Ateş Ünal Erzen'in proje diye açıkladığı her şey Uzan menşeli ve destekli.

Futbolcu mu alınacak?

Uzanlar alacak!

Stat mı yapılacak?

Uzanlar yapacak!

Halka mı açılınacak?

Uzanlar açacak!

Yersen.

Kimse sormuyor, ‘‘İyi de, Uzanlar bütün bunları niye yapacak?’’

Elbette her şeyin bir karşılığı olacaktır.

Uzanlar da Galatasaray'dan isteyecekler.

Ne isteyebilirler?

En başta Türk futbolundaki uzlaşmayı bozabilirler. Ve Galatasaray'ın havuzdan çıkmasını isteyebilirler.

Galatasaray'a aldığı paradan daha yükseğiyle bir anlaşma önerirler.

Ancak daha sonra Federasyon yayın lisansı vermeyeceği için maçları yayınlayamaz ve Galatasaray'a parayı ödemezler. Olan Galatasaray'ın parasına olur. Milyonlarca izleyici de Galatasaray'ı izlemekten mahrum kalır.

Stat yapımı karşılığında Galatasaray'ın Mecidiyeköy'deki arazisinin kullanım haklarını alıp oraya bir Uzan Plaza dikebilirler.

Galatasaray'ın isim haklarını devralıp, kulübü cascavlak ortada bırakabilirler.

Olasılıklar çok.

Ve Uzanlar'ın siciline baktığınız zaman bunlar mümkün.

Alp Yalman döneminde öyle milyonlarca dolar değil, topu topu 450 bin dolarlık maç naklen yayın bedelini, kulübün bu gruptan ‘‘icra’’ zoruyla aldığını unutmayalım.

Şu an formada bulunan Telsim reklamından kulübün kaç para alacaklı olduğunu, Jardel'in parasının bu grup tarafından ödenip ödenmediğini öğrenelim.

İyi bir Galatasaraylı olan Ateş Ünal Erzen'in Uzanlar'ın Truva Atı olmasını içim kaldırmıyor.

Belki kendisi farkında değil ama bence durum böyle!

Cansun, bugünkü şartlarda Galatasaray'da ehveni şerdir.



YUKARIDA yazdığım bütün çekinceleri dün çok sevdiğim Ateş Ünal Erzen'e bizzat aktardım.

Dinledi.

‘‘Haksız mıyım?’’ dedim.

Ses çıkarmadı.

‘‘Bütün bunlar olabilir mi?’’ dedim.

‘‘Umarım olmaz’’ dedi.

‘‘Ya olursa?’’ diye sordum. Ve geçmişte bu grupla Galatasaray'ın yaşadıklarını hatırlattım.

‘‘Ben havuzu bozmam. Eğer senin bu dediklerinden herhangi birisi için bir talep olursa hemen istifa ederim’’ dedi.

Erzen'e güvenirim. Galatasaray sevgisini de bilirim.

İstifa eder. Eminim.

Yarın öbür gün kulübün en küçük bir para ihtiyacında, önüne bazı şartlar koyulduğunda Erzen ne yapacak?

Birkaç yıl önce 50 bin dolarlık göğüs reklamı taahhüdü için Uzan'ın kulübe nasıl kan kusturduğunu benden iyi Ateş Ünal Erzen bilir.

Uzan karşılıksız parayı vermeyeceğine göre, iki ay sonra, tam Şampiyonlar Ligi'nde grup maçları başlar, lig start alırken yönetimin istifası ne olur düşünebiliyor musunuz?

Yazık olmaz mı Galatasaray'a?



GEÇEN gün bahsettiğim hovarda arkadaşımın kimliği merak konusu olmuş.

Bazı okurlar arayıp, bazıları yolda çevirip ‘‘Kim o?’’ dediler.

Eşleri ise arkadaşlarıma şüpheyle bakar olmuşlar.

Çok güldüm.

Sevgili okurlar ve arkadaşlarımın eşleri; o yazıdaki arkadaşımın adının baş harfleri T ve C.

Doğduğum günden beri arkadaşım.

Sadece benim değil, hepinizin arkadaşı.

Sizin, benim, anamızın, babamızın ve dahi çocuklarımızın arkadaşı.

Hatta giderek arkadaşlıktan çıkıyor ve ‘‘kocamız’’ oluyor.



Yüzünü değiştirdiğimiz eski koltukları, yeni diye satmaya kalkışmadığımız zaman.