Uzak bakışlı kadınlar

BAZEN bir kelime, bir dize, müziğini de beraber getirir.

Bazen de bir nağme, o ana kadar hafızanın çekmecelerinde beklemiş bir güfteyi diriltir yeniden:
“Aşkı fısıldar sesin, bülbül müsün ah nesin
Bırak kalbine gireyim, gözyaşlarımı dökeyim
İç bu şarap olsun sana, yansın senin de yüreğin.”
* * *
Eski kulaklara aşina gelebilecek bu Klasik Türk Müziği güftesi ve bestesi, Neveser Kökteş’e ait.
47 yıl önce bugün hayata veda etmiş.
58 yaşında...
Kadın ve müzisyen olmak, o devrin koşullarında, iyice zorlaştırmış hayatını.
Evliliklerinin ikinci yılında eşini Çanakkale Savaşı’nda kaybetmiş üstelik.
Bir yaşındaki oğluyla yapayalnız kalmış.
* * *
şevkiye May gibi cumhuriyet döneminin kadın bestekarlarından, operet yıldızlarından...
Bedia Muvahhit ile birlikte Kadıköy Notre Dam de Sion mezunu ama Ankara’ya uzak değil.
Cumhuriyet konserlerinde emeği, sesi, besteleri var.
O eski fotoğraftaki dik bakışlı Çerkes kadınını, Taha Feyizli’nin yönettiği TRT’nin “Uzak Bakışlı Kadınlar” belgeselinden de hatırlarsınız belki.
Ya da Osman Ziyagil’in Cemal Reşit Rey’de verdiği konserdeki şarkılardan...
Belki de hiç anımsamazsınız.
Ama o Gar Gazinosu’nda, Ankara Palas’ta bir hoş seda olmuş besteleriyle.
Miras Başkent’e...
Ankara’nın genç tarihinde “onlar” olmasa, kimimiz var?
Cemal Süreya’nın dizesindeki gibi, birden hatırladınız belki:
“Baktık çıldırmak işten değil
Söndürüp attık cigaramızı
Baktık olacak gibi değil
Bir adam düşündük camların arkasında
Kaptığımız gibi şapkamızı eski
O eski kadınları bilirsiniz
Keder basınca bilhassa hatırlanan...”
Yazarın Tüm Yazıları