Uykusuzluk sorunu büyüyor

İyi bir gece uykusunun yerini hiçbir şey tutmaz! Sakın konuyu “ben bunu zaten biliyordum” deyip de geçiştirmeyin.

Haberin Devamı

Bu basit ama çok önemli bir bilgi!
Son yıllarda uyku üzerine yapılan araştırmaların tümü, sağlık durumunuzun uykunuzla yakından ilgili olduğunu gösteriyor.
2000’li yılların başında “Yaşasın Hayat” kitabını yayına hazırlarken, editörümle uyku bölümü üzerine yaptığımız tartışmaları hatırlıyorum. O günlerde halkımız da ben dahil hekimlerimiz de uykunun öneminin pek farkında değildik.
Kitapta uyku için de bir bölüm ayırmaya editörümü ve yayınevini güç bela razı ettiğimi çok iyi hatırlıyorum. Günümüzde, uyku “üzerine kitap yazılacak bir konu” haline geldi, uykusuzluk ne yazık ki evrensel bir sorun oldu.
Harvard Tıp Okulu hocalarından Dr. Lawrence Epstein ve Steven Mardon’un yazdığı “İyi Bir Gece Uykusu” isimli kitaptaki verilere bakılırsa uykusuzluk konusundaki rakamlar gerçekten de ürkütücü:

Haberin Devamı

RAKAMLAR ÜRKÜTÜCÜ

ABD nüfusunun tahminen yüzde 40’ı “uykusuzluk sorunu” yaşıyor ve ne yazık ki bunların yüzde 10-15’inde “kronik uykusuzluk” problemi var.
Daha da önemlisi yine ABD’de yetişkinlerin yüzde 40’ı horluyor! Amerikalılar her yıl uyku ilaçlarına tahminen 2-5 milyar dolar harcıyor.
Bizdeki rakamlar yani “sorunun boyutları” maalesef tam olarak bilinmiyor. Ama şu noktayı çok iyi biliyoruz: Kötü uyku sağlık için ciddi bir tehdit!
Sağlığın bozulması ile uykusuzluk sorunu doğrudan bağlantılı. Uykusuzluğun obezite riskini artırdığı, şeker hastalığı ve kalp damar hastalığına yakalanma riskini yükselttiğini gösteren her gün yeni bir çalışma yayınlanıyor.
Uykusuzlarda sindirim sistemi sorunlarına, romatizmal problemlere, baş ağrısına, bellek zayıflamasına beklenenden daha sık rastlanıyor.
Uykusuzların iş başarıları da okul başarıları da azalıyor. Dahası, uykusuzluk işyeri kazaları ve trafik kazaları ihtimalini de yükseltiyor.
Kısacası uykusuzluğun sağlığı tehdit eden çok ama çok önemli bir problem olduğunda artık herkes hem fikir. Herkesin uykusuna sahip olması, saygılı olması, uyku konusunda bilgilenmesi gerekiyor.
Sorun bizde de hızla yayılıyor, adeta bir “uykusuzlar ordusu” oluşuyor. Yatak satışlarındaki patlama ve kaliteli bir yatak arayışındaki artış da bunun kanıtı.
İşin kötüsü sadece yeterli süre uyumanız da yetmiyor. Uykunuzun kalitesi en az süresi kadar önemli.
Gündüz uykusu gece uykusunun yerini asla tutmuyor. Bölük pörçük hale gelen uykudan hayır gelmiyor. Alkolün sağladığı uyku desteği faydadan çok zarar getiriyor. Horlama, uyusanız bile uykudan elde edeceğiniz yararı ciddi biçimde azaltabiliyor.

NE YAPMALI

Haberin Devamı

Benim önerim şu: Uyku, hayatın vazgeçilmez ve de pek önemli bir parçası. Sağlıklı hayatın sacayaklarından biri iyi bir gece uykusu. Ne yapın edin, kendinize iyi bir uyku ortamı yaratıp uyku sabotajcılarına dikkat edin.
İyi uyuma alışkanlıkları edinip bunları kalıcı hale getirin. Uykunuzdan kimselere en ufak bir taviz vermeyin. Düzenli bir uyku programınız olsun.
Uyku öncesi bir rutin oluşturmayı ihmal etmeyin. Gündüzleri sık sık şekerleme yapmaktan kaçının. Optimal uyku şartlarını sağlamaya çalışın. Alkol, kafein, sigara gibi uyku sabotajcılarından uzaklaşın.
Uykusuzluk sorununa önümüzdeki günlerde daha sık değineceğiz ve konuyu eskisinden daha da sık gündeme getireceğiz, haberiniz olsun!

Haberin Devamı

Kansızlık testlerini yılda bir kez yaptırın

BİR ÖNERİ

Özellikle kadınlarda demir eksikliğine ve diğer sebeplere bağlı kansızlık, kronik yorgunluğun birinci sebebidir. Uzun süren ve ağır seyreden periyod kanamaları, kırmızı etten fakir beslenme, özellikle vejetaryenlik, demir eksikliği başlıca nedeni olarak biliniyor.
Sindirim sistemi veya idrar kanalından kan kayıplarının da dikkate alınması gerekir. Ben özellikle genç kızlarımızın bu konuda bilgilendirilmeleri, aşırı periyod dönemleri olduğunda tedavi edilmelerinin zorunlu olduğunun onlara anlatılması gerektiği düşüncesindeyim.
Ayrıca beslenme programlarında kırmızı ete mutlaka yer vermeleri gerektiği de onlara mutlaka öğretilmeli. Çünkü “gençler”in çoğu maalesef ya hiç et yemiyor (vejetaryen) ya da kırmızı eti pek sevmiyor.

Haberin Devamı

Hipertansiyonda ilaç tedavisi ne zaman başlamalı

BİR SORU/BİR CEVAP

Büyük tansiyonun (sistolik basınç) 160, küçük tansiyonun (diyastolik basınç) 100mmHg.’in üzerinde bulunduğu durumlarda ilaçla tedaviye hemen başlanıyor.
Bununla beraber prensip olarak acil bir durum söz konusu değilse ilk ölçümlerin daha sonra tekrarlanacak diğer ölçümlerle teyit edilmesi daha güvenli bulunuyor.
Bunun için uygun şartlarda doğru ölçümlerin yapılması ve tekrarlanan ölçümlerin kaydedilmesi gerekiyor.
Genel kanaat, kan basıncının her yaşta ve herkeste 140/90mmHg’nin altına düşürülmesi gerektiğidir. Bu rakamlar daha da düşürüldü ve son zamanlarda 130/80 mmHg ve altı olarak önerildi.
Hangi ilacın kullanılacağını ise kesinlikle doktora bırakmak gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları