Uyku bir ilaçtır

Uykusuzluk eğer sürekli hale gelirse sağlığın en önemli düşmanlarından birine dönüşür.

Bütün bir geceyi saatin tik taklarını dinleyerek, sokaktaki köpek havlamalarına veya camdaki yağmur tıkırtılarına kulak vererek geçirmek yıpratıcı bir şey olmalıdır. İşin kötüsü uykusuzluğun yarattığı sorunlar uykusuz geçen saatlerle de bitmez. Yeterince dinlenemeyen beden ve beyin size, ertesi gün canınızı sıkacak birçok sürpriz hazırlar. Uykusuz insanlar daha unutkan, daha sinirli, daha alıngandır. Bir şeye odaklanmak, yoğunlaşmak, uzun süreli toplantıları izlemek, yeni şeyleri anlamak ve öğrenmekte bir hayli güçlük çekerler. İş verimleri düşüktür. Öğrenci iseler okul yaşamları başarısızdır. Araba kullanmakta, maharet, dikkat ve özen gerektiren işleri yapmakta müthiş zorlanırlar.

UYKUNUZ NEDEN KAÇIYOR

Uyku beyin ve bedenin tam bir dinlenme haline geçtiği, vücudun kendini yenileyip, sorunlarını giderdiği fizyolojik bir süreçtir. Kaliteli bir hayat için kaliteli ve yeterli uyku şarttır. Uyku sorunu yaşayan insanların çoğu başlangıçta bunu sıradan, önemsiz bir olay gibi karşılar. Oysa birçok hastada uyku kaybını tetikleyen hazırlayıcı bir sebep bulunur. Bu sebep dikkatle araştırılırsa kolayca ortaya çıkarılır. Uyku kaybını kolaylaştıran birinci etken ağrılardır. Herhangi bir nedenle ağrı şikayeti olanlarda uyku problemlerine daha sık rastlanır. Yaşlı insanlarda uyku kaybına yol açan ağrıların çoğu eklem kaynaklıdır. Sırt, baş ve boyun ağrıları, kramplara bağlı ağrılar da uyku kaybı yapabilir. Eğer geceleri birkaç kez boğazınızda yanma, ağzınızda ekşime ve öksürük nöbetleri ile uyanıyorsanız bu belirtilerin bir reflü sorunu ile ilişkili olabileceğini bilmelisiniz.

Tıkayıcı solunum yolu hastalıkları veya kalp yetmezliği gibi nedenlerle "nefes darlığı çeken hastalar"da da uyku problemlerine sık rastlanıyor. Orta yaşlı kadınlarda görülen uyku problemlerinin en önemli nedeni "menopoz"dur. Menopoz uykuyu böler, uykuya dalmayı güçleştirir, uyanmayı kolaylaştırır. Ayrıca bazı ilaçlar da uyku kaybı yapabiliyor. İdrar söktürücü ilaçlar, kafein içeren ağrı kesiciler, Ginkgo Biloba içeren özütler uyku bölünmelerini sıklaştırıyor. Rahatsız ayak sendromu, periferik nöropati, demir eksikliği, magnezyum noksanlığı gibi nedenlerle oluşan ayak yanmaları, uyuşmaları ve uyku apnesi olarak bilinen sağlık sorunu da uyku problemlerini tetikler. Özetle, uykusuzluk bazen alışkanlıklarınızın sonucu, bazen de sağlık probleminin neticesi olarak ortaya çıkabiliyor.

DESTEKLERDEN YARARLANIN

İşte bu nedenle uyku sorunlarının arkasında bazı problemlerin yatabileceğini de unutmamak gerekiyor. Hemen bir uyku ilacına sarılmak yerine bu problemlerin neler olabileceğini araştırmanız tavsiye ediliyor. Akşam aldığı Ginseng veya Ginkgo Biloba içeren bitkisel destekler veya kafeinli ağrı kesiciler nedeniyle uyku sorunu yaşayan ve bu ilaçları kesince mışıl mışıl uyuyan hastalarım oldu. Gecede üç beş kez terlemelerle uyanan, isoflavon içeren desteklerden almaya başladıktan sonra daha rahat uyumaya başlayan menopoz çağı kadınlarının sayısı bir hayli fazla.

Çay ve kahvesini azaltarak uykusunu düzene sokan, yatmadan önce yaptığı kısa yürüyüşler ve ılık duşlarla, televizyon seyretmeyi bırakıp kitap okumalarla bu sorunu çözen çok sayıda insan var. Bazı hastalarım papatya çayı, valerian çayı, melisa-valeryan karışımları, melatonin kapsülleri ile önemli mesafeler aldı. Gece korku filmi seyretmeyi bırakan, iş yeri stresini ofisinde bırakmayı öğrenen, gündüz şekerlemelerini sınırlayıp gece uykusunu düzeltenlerin sayısı da azımsanacak gibi değil. Kilo vererek, horlama problemini çözerek, rahatsız ayak sorununu tedavi ettirerek daha konforlu uyku uyumaya başlayan yüzlerce insan var. Eğer bu basit önlemler sorunu çözmeye yetmiyorsa bir "uyku uzmanı" ya da "uyku merkezleri" ile görüşün. Çok iyi sonuçlar alabilirsiniz.

Cilt lekeleri nasıl tedavi ediliyor

Yaz boyunca ciltte güneşin hasarlarına bağlı oluşan yakınmalardan biri de cilt lekeleridir. Yüz, göğüs, el ve sırt bölgelerinde görülebilen cilt lekeleri açık veya koyu renkli olabiliyor. Özellikle güneş lekelerinde, lekelerin ilerlemesini ve yeni lekelerin oluşumunu önlemek için yaz aylarında olduğu gibi kış aylarında da güneş koruma faktörlü kremler kullanmak gerekiyor. Koyu renkli cilt lekelerinde cilt rengini açan ve soyucu nitelik taşıyan kremlerden faydalanabilirsiniz. İçinde hidrokinon, kojik asit, askorbik asit olan renk açıcı maddeler, meyve asitleri veya retinoik asit gibi soyucu nitelikteki maddelerle kullanılabiliyor.

Yeni kullanılmaya başlayan ürünlerden biri de dut ekstresi içeren kremler. Bunların dışında kimyasal peeling, dermabrazyon, mikroabrazyon, kryoterapi veya lazer gibi medikal estetik yöntemlerinden de istifade etmeniz mümkün. Cilt lekeleri güneş dışında gebelik, hormonal sorunlar, karaciğer problemleri, yaşlılık, allerjik ya da immunolojik reaksiyonlardan dolayı, doğumsal veya bir hastalığın belirtisi olarak oluşabilir.

Mükemmel dörtlü: Ceviz fıstık, fındık, badem

Ceviz çok güçlü bir bitkisel Omega-3 kaynağıdır. Kolesterol düşürücü fitosterollerin en çok bulunduğu besinlerden biridir. Ayrıca bitkisel protein ve posadan da zengindir. Ek olarak E ve B vitaminleri, folik asit, bakır ve magnezyum cevizde bol miktarda bulunan besin zenginlikleridir. Cevizde ayrıca pıhtı oluşumunu engelleyen, yaşlanmayı yavaşlatıp, cinselliği destekleyen "arginin" isimli bir aminoasit de bol miktarda bulunuyor.

Badem ve fındık E vitamini açısından çok güçlü kaynaklardır. Ayrıca bu iki besinde demir, magnezyum, B vitamini ve Potasyum bol miktarda mevcuttur. Bademde özellikle biotin ve magnezyum, fındıkta kolesterol azaltıcı fitosteroller çok fazladır. Bu iki kuruyemişte de ceviz gibi oldukça fazla arginin vardır. Yerfıstığı da bolca E vitamini ile kalsiyum, magnezyum, demir, bakır, çinko içermektedir.


DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için: Tel: (0212) 236 73 00

Akdeniz usulü fırında sebze

(4 kişilik, 200 kalori)

Malzemeler:
6 adet salçalık kırmızıbiber, 3 adet kabak, 5 adet patlıcan, 3 adet domates, 3 diş sarmısak, 6 dal maydanoz, 2 dal taze soğan sapı, 4 çorba kaşığı iri ufalanmış ekmek içi, 3 çorba kaşığı rendelenmiş az yağlı kaşar peyniri, 4 çorba kaşığı zeytinyağı, tuz.

Tarifi: Kırmızıbiberleri, kabak ve patlıcanları boyuna ikiye ayırıp ince ince dilimleyin. Domatesleri halka halka doğrayın. Sarmısak, maydanoz ve taze soğan saplarını kıyın ve derin bir kaba koyun. 2 kaşık ekmek içi, 2 kaşık kaşar peyniri, zeytinyağı ve tuzu ekleyip karıştırın. Salçalık biber, kabak, domates ve patlıcan dilimlerini aralarına peynirli karşımı ilave ederek dikdörtgen bir kalıba dizin. 20 dakika kadar fırında pişirin. Üzerine kalan ekmek içi ve kaşar peyniri karışımlarını dökün, 5 dakika daha pişirin. Ilık olarak servis yapın.

niluferinceis@yasasinhayat.org

Boyuma göre 30 kg civarında fazlalığım var. Testosteron düzeyim düşük çıktı. Bu durumun kilomla alakası var mıdır?

Şişmanlık iktidarsızlık yapar mı

Araştırmalar iktidarsızlık yakınması bulunan erkeklerin yüzde 79’unun obez grubunda yer aldığını söylüyor. Obez erkeklerde testosteron düzeylerinin azaldığını, damar sertliği görüldüğünü, cinsel istekte ve sperm üretiminde ciddi azalma meydana geldiğini ve buna bağlı sorunların oluşabileceğini açıklıyor.

Vücut ağırlığı yüksek olan erkeklerde, testosteron düzeylerinde düşmenin yanı sıra obeziteye eşlik eden birtakım hastalıklar nedeniyle sertleşme sorunları sık olarak görülmektedir. Yapılan çalışmalar, bel çevresi 102 santimetreden daha fazla olanlarda, üreme sorunlarının daha sık olduğunu göstermektedir. Fiziksel aktivitesi düşük olan yaşam tarzı, depresyon, diyabet, alkol ve sigara, hipertansiyon, obezite başlıca risk faktörleridir. Obez erkeklerde üreme sorunlarının tedavisine başlamanın ilk yolu fazla kiloları atmaktır. Yani kişiye göre hazırlanmış bir beslenme ve egzersizden oluşan bir program hazırlanmalıdır. Sigara, aşırı alkol alımı, tansiyon düşürücü bazı ilaçlar, birtakım psikiyatrik ilaçlar da iktidarsızlığa neden olabilir.

Damarsal, hormonal ve sinirsel bozuklukların yanı sıra obez bireylerde ortaya çıkabilecek özgüven duyusunun kaybı, başarısızlık, dışlanma ve reddedilme korkularının, üreme fonksiyonlarında bozulmaya ve iktidarsızlığa neden olabileceğini unutmayın.

gunes@yasasinhayat.org

Hipertansiyon hastaları

ramazanda nasıl beslenmeli


n Tuzlu kuruyemişleri tüketmemeye çalışın.

n Kafein içeren içecekleri (çay, kahve) kısa sürede fazla miktarda tüketmekten kaçının.

n Pasta, kek, kurabiye gibi ürünlerde bulunan kabartma tozu tansiyonu etkileyebiliyor. Bu yiyecekleri tüketirken daha dikkatli olmanızda fayda var.

n Gün boyu susuz kalan vücudunuzun sıvı ihtiyacını mutlaka karşılayın. Vücuttaki su miktarı tansiyonu etkileyen önemli faktörlerden biridir.

n Ve son bir hatırlatma! Düzenli tansiyon ilacı kullanan bireylerin mutlaka doktorlarına danışarak, oruç tutup tutmama kararını vermeleri gerekmektedir.

Diyetisyen Seren Aksüs
Yazarın Tüm Yazıları