Üskül’den öğrencilere insan hakları dersi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2010 00:00
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Sincan 100. Yıl İlköğretim Okulu Müdürü Hacı Yusuf Oğuz ve beraberindeki öğrencileri kabul etti.
Üskül, okulun “insan hakları kulübü” öğrencilerinin sorularını yanıtladı. Bir soru üzerine, Norveç’te bir Türk’ün, sağlık hizmetinin geç verilmesi nedeniyle öldüğü olayını anımsatan Üskül, Norveç Adalet ve İçişleri Komisyonuna yazı yazarak, olayı incelemelerini ve inceleme sonucunu komisyonlarına bildirmelerini istediklerini kaydetti.
Komisyonlarının birçok Avrupa ülkesinde inceleme yaptığını ve oralardaki hapishaneleri gezdiklerini belirten Zafer Üskül, “İnsan hakları konusunda Avrupa ülkeleri ile eşit konumdayız, katiyen onların altında değiliz. ‘Onlar bizi denetliyor, biz onları denetleyemiyoruz’ düşüncesi doğru değil. Bunu denetleme gibi de algılamamak lazım. İnsan hakları alanındaki iyileştirmelerin sağlanabilmesi için işbirliği demek daha doğru” dedi.
Komisyon Başkanı Üskül, “İnsan hakları konusunda halkın yeterince bilinçlendirildiğine inanıyor musunuz?” sorusu üzerine, bu konuda herkesin aynı düzeyde olmadığını ama bu konudaki bilinçlenmenin giderek arttığını söyledi.
Komisyona yapılan başvuruların geçmiş yıllara göre daha fazla olmasının, bilinçlenmenin artmasına işaret olduğunu ifade eden Üskül, ‘’Medyanın bu konuda çok olumlu katkısı var. İnsan hakları ile ilgili duyarlılık gösteriyor medya’’. diye konuştu.
Önemli olan yargılamak
Zafer Üskül, Avrupa ülkelerinde de insan hakları konusunda zaman zaman olumsuz gelişmeler yaşandığını söyledi. Engin Ceber’in cezaevinde yapılan uygulamalar sonucunda öldüğünü anımsatan Üskül, şunları kaydetti:
“Hak ihlali yaşandığında, eğer gereken duyarlılık gösteriliyor, ihlali gerçekleştirenler sorgulanabiliyor ve gerektiğinde yargılanabiliyorsa sorun büyük ölçüde çözülüyor demektir. Engin Ceber olayında, Adalet Bakanı aileden özür diledi. Orada sorumluluğu görülen bütün kamu görevlileri görevden uzaklaştırıldı ve şu anda yargılanıyor. Fransa’da cezaevlerinde 2008’de 115 kişinin intihar ettiğini biliyoruz. Bu insanlar neden intihar ediyor? Orada nasıl bir baskı uygulanıyor? Bizim komisyon olarak amacımız, insan hakları ihlallerinin en aza indirilmesi. Ama kamu görevlilerinin hatalarından dolayı ihlalleri sıfıra getirmek çok mümkün olmayabilir.”
Komisyonlarının birçok Avrupa ülkesinde inceleme yaptığını ve oralardaki hapishaneleri gezdiklerini belirten Zafer Üskül, “İnsan hakları konusunda Avrupa ülkeleri ile eşit konumdayız, katiyen onların altında değiliz. ‘Onlar bizi denetliyor, biz onları denetleyemiyoruz’ düşüncesi doğru değil. Bunu denetleme gibi de algılamamak lazım. İnsan hakları alanındaki iyileştirmelerin sağlanabilmesi için işbirliği demek daha doğru” dedi.
Komisyon Başkanı Üskül, “İnsan hakları konusunda halkın yeterince bilinçlendirildiğine inanıyor musunuz?” sorusu üzerine, bu konuda herkesin aynı düzeyde olmadığını ama bu konudaki bilinçlenmenin giderek arttığını söyledi.
Komisyona yapılan başvuruların geçmiş yıllara göre daha fazla olmasının, bilinçlenmenin artmasına işaret olduğunu ifade eden Üskül, ‘’Medyanın bu konuda çok olumlu katkısı var. İnsan hakları ile ilgili duyarlılık gösteriyor medya’’. diye konuştu.
Önemli olan yargılamak
Zafer Üskül, Avrupa ülkelerinde de insan hakları konusunda zaman zaman olumsuz gelişmeler yaşandığını söyledi. Engin Ceber’in cezaevinde yapılan uygulamalar sonucunda öldüğünü anımsatan Üskül, şunları kaydetti:
“Hak ihlali yaşandığında, eğer gereken duyarlılık gösteriliyor, ihlali gerçekleştirenler sorgulanabiliyor ve gerektiğinde yargılanabiliyorsa sorun büyük ölçüde çözülüyor demektir. Engin Ceber olayında, Adalet Bakanı aileden özür diledi. Orada sorumluluğu görülen bütün kamu görevlileri görevden uzaklaştırıldı ve şu anda yargılanıyor. Fransa’da cezaevlerinde 2008’de 115 kişinin intihar ettiğini biliyoruz. Bu insanlar neden intihar ediyor? Orada nasıl bir baskı uygulanıyor? Bizim komisyon olarak amacımız, insan hakları ihlallerinin en aza indirilmesi. Ama kamu görevlilerinin hatalarından dolayı ihlalleri sıfıra getirmek çok mümkün olmayabilir.”