Ünlüler hakkında seks dedikodusu

Kafelerde, restoranlarda insanlar bir araya gelince ne konuşur?

Önce klasiktir, memleket kurtarılır.

Ama sonra sohbetin en hararetli yerine gelinir. Seks konuşulur. Masum başlar seks konuşmaları. "O şununla berabermiş, bu da kocasını aldatmış" derken, yavaşça ayrıntılara girilir. Seksi ayrıntılara...

Tamam, en çok da kadınlar yapar bunu. Seks dedikodusunu yani.

Geçenlerde tam da böyle bir seks dedikodusunun içine düştüm. Dinlesen bir türlü, masadan kalkıp gitsen öbür türlü. Gerçi konu ünlülere gelince ister istemez dinliyorsun, bunu da itiraf etmek gerek.

Mesela masadaki kadınlardan biri dedi ki, "Ya onun seksi çok kötüymüş, söyle bizim kıza peşinden koşup harap olmasın X’in peşinden".

X, ünlü bir programcı. Tabii ben "seksi kötü" diyerek yayınlanmaya elverişli hale getirdim cümleyi, ama takdir edersiniz (ya da etmezsiniz), çok ama çok edepsiz ayrıntılara iniliyordu.

Sonra bir başka ünlü erkeğin seks dedikodusu yapıldı. "Onun da erken boşalma sorunu varmış galiba" diye.

Ardından bir başkası hakkında daha...

Masadaki kadınlar bu ünlülerle beraber olmadıkları için bu ayrıntılara vakıf değillerdi aslında.

Onlar da diğer kadınlardan duymuşlardı. Diğerleri de başka diğerlerinden...

Koca bir seks dedikodusu ağı var yani şehirdeki kadınlar arasında, vızır vızır bir iletişim söz konusu.

Tüm popüler adamların yatakta yaptıkları/yapamadıkları neredeyse biliniyor, bir şekilde onlarla beraber olan/olmuş kadınlar tarafından anında yayılıyor.

Ünlü adamların dikkatine yani.

Ertesi gün kafelerde konuşuluyor yataktaki marifetleriniz. Ona göre.

Cool kadın

Kelebek’te haberi vardı. Nazan Öncel klip çekerken az kalsın boğuluyormuş.

Ekibinin müdahalesi sayesinde boğulmaktan kurtulmuş.

Sonra da kaldığı yerden çekimlere devam edip şöyle demiş:

"Bir gün öleceğim, ama o gün bugün değil, sakin olun da çalışalım". Uzun süredir duyduğum en güzel cümle valla. Herhalde insan ancak bu kadar cool olabilir.

Ve bu kadar kendinden emin. "O gün bugün değil" demiş ya, daha ne olsun.

İzmir’de nasıl eğlenilmez

Başlıktaki genelleme bana ait değil. İzmirli bir okur, adı Selcen, gönderdiği mail’e böyle başlamış.

Aslında biraz haksızlık etmiş. Çünkü gittiği bir kulüpte yaşadığı problemi tüm İzmir gece hayatına mál etmiş. Oysa eminim İzmir’de eğlenilecek yerler vardır.

Gelelim Selcen’in eleştirdiği mekana... Adı, Ozze Venue.

Gerisi onun ağzından: "Bu mail’i sana yolluyorum. Çünkü biliyorum ki köşen eleştirilere hep açık.

20 Ekim’de kırk yılda bir hadi eğlenelim diye arkadaşlarımla Ozze Venue’ye gittik (sahneye çıkması gereken kişi: Hande Yener).

İzmir’de kendini iyi bir eğlence kulübü olarak lanse eden Ozze Venue’de tahmin et noldu?! Elektrikler kesildi. E, hadi tamam jeneratör girer devreye dedik.

Havasızlıkla mücadele eden bizler 15 dakika boyunca jeneratörün çalışması umuduyla nefesimiz kesilene kadar bekledik. Çalıştı mı hayır!

Dışarı atalım kendimizi dedik, kapıdaki bodyguard dışarı çıkaramayacağını söyledi.

Bize yaptıkları rezalet yetmezmiş gibi kendimizi zar zor dışarı attık ve beklemeye başladık.

20 dakika dışarıda yağmurda bekledik. Hálá elektrikleri gelmedi. Doğal olarak ücretlerin geri ödenmesini talep ettik. Sanki biz haksızmışız gibi bir de bağrış çağrış dinledik.

Bu eleştiriyi yayınlarsan çok sevinirim, çünkü böyle yerlerin bizleri saf yerine koyarak para kazanmalarını istemiyorum".
Yazarın Tüm Yazıları