Üniversiteli İdil'in ölümünde İBB’nin iki şirketi kusurlu
Güncelleme Tarihi:
Kadıköy Kurbağalıdere’de dip temizliği yapılırken, üniversite öğrencisi Şule İdil Dere’nin yaşamını yitirdiği Yoğurtçu Parkı’nda hafriyat kamyonu kazasına ilişkin bilirkişi raporunda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) iki şirketi de kusurlu bulundu. Kazada tek çocuğunu kaybeden ve aradan 9 aydan uzun bir süre geçmesine rağmen dava açılmamasına isyan eden Berdan Dere, "Kayıtlardan izledik İdil’in geçtiği yerden saatte 46 kişi geçiyor. Düşünün İdil bisikletlere mani olmamak için yaya yolundan yürüyor. Bir insanı öldürmenin en zor olduğu yer. Akıl alır gibi değil" dedi.
İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü 3’ncü sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Şule İdil Dere, 12 Mayıs 2016’da Yoğurtçu Parkı’nda manevra yapan İBB’ye ait hafriyat kamyonunun altında kalarak can verdi. Kamyonu kullanan Mümin K., kaza sonrası serbest bırakıldı.
Anadolu Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı soruşturmada Kurbağalıdere’deki dip temizleme çalışmasını İBB’ye bağlı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü’nün, balçık taşıma işini ise belediyenin şirketi İstaç İstanbul Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin yaptığı belirlendi. Soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporu savcılığa ulaştı.
İDİL’İN KUSURU YOK
A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı olan bir elektrik mühendisinin hazırladığı raporda Deniz Hizmetleri Müdürlüğü’nde görev yapan 3 işveren vekili ve bir saha şefi ile İstaç A.Ş’den sorumlu müdür ve saha şefi asli kusurlu bulundu. İki şirketin iş güvenliği uzmanları da tali kusurlu bulundu. Kamyon şoförünün de asli kusurlu bulunduğu raporda yaya yolunda yürürken yaşamını yitiren Şule İdil Dere’nin olayda bir kusurunun olmadığı belirtildi.
Bilirkişi raporunda kazanın meydana geldiği alanda işyeri ortamının risk değerlendirmesi yapılmadığı, tehlikelerin ortadan kaldırılmadığı vurgulandı. Raporda, yayalarla birlikte kullanılan yolda gerekli işaret, tabela ve talimatların yazılmadığı, kamyon için yolun bölünmediği, tehlikeli bölgeleri sınırlandırılmadığı ve işaretlenmediği anlatıldı. “Zorunlu olan İş Sağlığı Güvenliği önlemleri alınsaydı böyle bir elim kaza yaşanmamış olabilirdi” denildi.
Savcılık, kusurlu bulunan İBB personeli arasında devlet memuru olan yetkililerin yargılanabilmesi için İstanbul Valiliği’nden soruşturma için izin istedi.
CENAZEMİZ YERDEYKEN ŞOFÖR SERBEST KALDI
Kazada tek çocuğunu kaybeden ve aradan 9 aydan uzun bir süre geçmesine rağmen dava açılmamasına isyan eden Berdan Dere şunları söyledi:
“Orada yeterli aydınlatma yok, kamyon hızla çıkıyor. İşlek bir yer. Kayıtlardan izledik İdil’in geçtiği yerden saatte 46 kişi geçiyor. Düşünün İdil bisikletlere mani olmamak için yaya yolundan yürüyor. Bir insanı öldürmenin en zor olduğu yer. Akıl alır gibi değil. Belediye bugüne kadar hiçbir açıklama yapmadı. Bize başsağlığı bile dilemedi. Kendi içinde soruşturma başlatıp sorumluları açığa çıkarmadı.
İstanbul’un ortasında bir parkta kendince yürüyen canımızı alıyor fakat böyle bir olay yaşanmamış gibi belediye hayatına devam ediyor. Belediye yargıyı oyaladı. İstanbul gibi bir dünya kentinin belediyesine yakışmayan bir durum. Şoför cenazemiz yerdeyken, cami avlusundayken serbest kaldı. Biz intikam istemiyoruz, cana can istemiyoruz. Sorumlular saptansın ve bir an önce adaletin önüne çıkarılsın.”