Umutların korunduğu bir yıl olsun

2008 yılı ekonomi açısından çok zor bir yıl olacak, hem yurt dışında hem yurt içinde yoğun belirsizliklerle yeni yıla giriyoruz, gelen son veriler iyi değil, 2008 yılında son 5 yıldaki büyüme rakamlarına ulaşmamız çok zor, enflasyonla mücadelede gevşeme olabilir, 2007 yılındaki kar rakamlarına ulaşılamayabilir...

Bütün bunlar birer gerçek ve bu gerçekler göz önüne alınarak hareket edilmesi, temkinli olunması gerekiyor...

Ancak tüm zorluklara rağmen, her şeyden önce umutların korunması gerekiyor.

Hem kişisel, hem toplumsal anlamda, insanların umutlarını korumaları lazım ki; hayata asılabilsinler, asılmaya devam etsinler, yaşam ve mücadele motivasyonu kazanabilsinler.

İnanın; kendimiz, ailemiz, yakınlarımız, ülkemiz için ne kadar karamsarlık içinde bulunursak bulunalım, bunları aşmanın yolu da umutlarımızı korumaktan geçiyor.

Yakın veya uzak çevrenizde önemli sağlık sorunları çekenler, yaşam mücadelesi verenler, kaybettiğiniz yakınlarınız, hatta çok genç yaşta kaybettikleriniz olabilir. Bunlar sizi yaşama ilişkin sorgulamalar içine sokmuş, "neden iyi insanlar gidiyor da kötüler kalıyor" dedirtmiş, kendinizi çaresiz hissettirmiş de olabilir.

Benzer çaresizliği, yoksulluk ve savaş içindeki insanlık, sokak çocukları, etrafınızda size göre kötü yola girdiğini gördüğünüz yakınlarınız için de hissediyor olabilirsiniz.

Ülkeniz için, vatandaşlarınız için, barış için yoğun kaygılar duyuyor olabilirsiniz.

Çok sevdiğiniz ülkenizin daha da aydınlanmak yerine, giderek karanlığa gömüldüğünü düşünüyor olabilirsiniz. Ya da "ne olursa olsun geriye değil ileriye gidilecektir" diye düşünüyor ama yaşananlar her gün kafanızdaki karanlığa gidiş endişelerini, soru işaretlerini artırıyor, çocuklarınızın yaşayacağı ortam için büyük kaygılara itiyor olabilir.

Kendiniz hakkında, çevrenizin, yakınlarınızın, arkadaşlarınızın gelecekleri hakkında, yanınızda çalışanlar için kaygılı olabilirsiniz.

İstediklerinizi yapmak, yakınlarınızın geleceğini hazırlamak için gereken maddi imkanlara sahip olamadığınızı düşünüyor, bu da karamsarlığınızı artırıyor olabilir.

Etrafınızda sizin sıkı sıkıya bağlı olduğunuz toplumsal kurallara, yasalara bağlı kalmayarak zengin olmuş, yolsuzluk usulsüzlük yaparak haksız bir refaha sahip olan insanları görüyor, istismar ve ayrıcalıkları görüp, böylesine bir düzene küfrediyor da olabilirsiniz.

BUGÜN FARKLI BİR GÜN DEĞİL AMA...

Bu duygularla "2008’in ne farkı var, yine bütün bu olumsuzlukların devam edeceği bir yıl olacak, hiçbir şey değişmeyecek" diye düşünebilirsiniz.

Bizce bu ruh halinden kurtulmanın yolu, umutların korunmasından geçiyor.

Hayal etmeye devam etmek, hayalimizin gerçek olacağı umudunu korumak ama bunu yaparken akla, gerçeklere dayanmak zorundayız.

Bunun için çok çalışmamız, mücadele etmemiz gerekiyor.

Etrafımızda gördüğümüz "kayırmacılığın, yalakalığın, yolsuzluğun prim yaptığı düzen"e kanmadan, "kafamızı yastığımıza koyduğumuzda rahat uyuyacağımız ilkelerimiz"den taviz vermeden, yılgınlığa da kapılmadan, mücadele ederek yaşamak zorundayız.

"Kendimizi değil işimizi önemsemeliyiz" sözüne uygun, yaptığımız işi en iyi şekliyle yapmak, işimizi iyi yapmamızı engelleyecek baskıları aşmaya çalışmamız gerekiyor. Layıkıyla yapacağımız işin eninde sonunda takdir göreceğini, bu yolla ülkeye ve topluma vazifemizi de yerine getirmiş olacağımızı düşünerek, en iyisini yapabilmek, başarabilmek için çalışmamız gerekiyor.

Böylesine çalışmak, mücadele etmek için gereken enerjiyi ise ancak umutlarımızı korumakla sağlayabiliriz. Kendimiz, yakın çevremiz ve toplumumuz için umutlarımızı koruyarak...

Bugün yeni bir yıla başlıyoruz, aslında dünden farklı bir gün değil diye düşünseniz de...

2008’in sağlıklı, mutlu ve umutlarınızın gerçek olacağı bir yıl olması dileğiyle...
Yazarın Tüm Yazıları