‘Uluslararası Finans Mimarisi’ni Avustralya ile birlikte çiziyor, iç tasarrufa vergi desteği geliyor

BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, önceki gün Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) 42’nci genel kuruluyla başlayan İstanbul programını bir grup meslektaşımın da bulunduğu sohbetle noktaladı.

Haberin Devamı

Ali Babacan, sabah TÜSİAD’da yaptığı 51 sayfalık sunumu bizim için tekrarlamaya niyetliydi. Ancak çoğumuzun sunumu sabah TÜSİAD’da izlediğini dikkate alıp, doğrudan sorularımızı yanıtlamaya koyuldu.
- Tasarrufları teşvik etmek üzere bir süredir hazırlık yapıyorsunuz. Nasıl bir model üzerinde duruyorsunuz?
- Yatırım araçları arasında denge kuracak, bazı enstrümanları cazip hale getirecek bir paket hazırladık.
- Biraz ayrıntı verebilir misiniz?
- Aslında paket hazır gibi ama son teknik detaylar üzerinde çalışılıyor. Arkadaşlarımızla birlikte açıklayacağız.
- Teşvik araçları arasında vergi düzenlemeleri de var mı?
- Tasarrufları uzun vadeye yönlendirecek bazı vergi düzenlemeleri olacak.
Yeri gelmişken o gün görüştüğü Kurumsal Yatırımcılar Derneği yönetiminin altını çizdiği bir noktaya dikkat çekti:
- Tasarruf deyince hemen akla banka mevduatı geliyor. Oysa başka tasarruf araçları da var.
- Paketi ne zaman açıklayacaksınız?
- Birkaç haftaya kadar açıklarız.
- Bu arada Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “sıfır faiz” hedefi zaman zaman gündeme geliyor. Bu mümkün mü?
Soruyu yanıtlamadan önce düzeltme yaptı:
- Sıfır reel faiz...
Sonra sorunun yanıtına geçti:
- “Sıfır reel faiz” ideali işaret eden bir mesaj. Bugün dünyada sıfır reel faiz olan ülkeler var. Aslında bu ideal, “Komşularla sıfır sorun” gibi...
- Aman sonu ona benzemesin. “Sıfır sorun” derken komşularda sorunlar patladı...
- Öyle demeyin. Rusya ile ilişkilerin geldiği düzeyi unutmamak gerek. Yunanistan bir başka örnek. Geçmişte ilişkimiz nasıldı, bugün nasıl. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde de yönetim modelleri zamanla yerine oturur. Sorunları çözülür.
Bir ara konu Uluslararası Para Fonu’na (IMF) gelince sorduk:
- IMF’yle biraraya gelince neler konuşuyorsunuz?
Babacan, soru üzerine IMF’yle görüşmeler ve G-20 toplantılarında ortaya çıkan bir görevi anımsadı:
- Avustralya ile birlikte “Uluslararası Finans Mimarisi Çalışma Grubu” oluşturduk. Böyle bir çalışma grubunda bizim olmamız özellikle istendi.
- Bu çalışma neleri kapsıyor?
- IMF’nin fonları ve yönetim biçimi üzerinde çalışıyoruz.
Bu noktada IMF’nin kaynaklarının artırılması konusu üzerinde de durdu:
- ABD karşı çıkıyor ama IMF’nin fon yapısını güçlendirmek gerekiyor. Kriz ortamında buna ihtiyaç var.
Türkiye bir yandan sıkıntısını çektiği tasarrufları artırmak için hazırlıklar yapıyor...
Diğer yandan “Uluslararası Finans Mimarisi Çalışma Grubu”ndaki iki üyeden birini oluşturuyor...
10-11 yıl önce, 2001’de yaşanan “finansal deprem”in Türkiye’ye önemli deneyim kazandırdığı anlaşılıyor...

Haberin Devamı

2012’nin iyi geçeceği de doğru, ‘deve adımı’ da

Haberin Devamı

ALİ Babacan’a Hürriyet Gazetesi’nde düzenlenen toplantıdaki şu sözünü anımsattım:
- Önümüzdeki dönemde deve adımıyla
yol almalıyız. Develer çölde yol alırken
çok dikkatli adım atarlar.
Ardından sordum:
- TÜSİAD’daki konuşmanızda ise
2012’nin 2011’den daha iyi geçeceğini söylediniz.
Hangisi doğru?
- İkisi de doğru. Her zaman dikkatli olmak gerekir.
Yalnız son dönemlerde yanlış bir algı oluştu. Büyümenin 2012’de yüzde 4’e inecek olmasını “küçülme” gibi gösterenler var. Oysa Türkiye 2012’de de büyüyecek.
- Ama büyümede bir yavaşlama söz konusu olacak.
- Elbette. Ancak bunu küçülme gibi yorumlamamak gerekiyor. Nitekim TÜSİAD’daki konuşmamdan sonra
Cem Boyner bana teşekkür etti, “İyi ki yanlış algıyı
ortadan kaldıracak mesaj verdiniz” dedi.

Haberin Devamı

Faiz lobisi koridorun kalkmasını istiyor

BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan’a TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Erkut Yücaoğlu’nun şu sözünü anımsattık:
- Yabancılar Merkez Bankası’nın uyguladığı “faiz koridoru”nu pek anlayabilmiş değil.
Babacan, bu konuda yönelen isteklere değindi:
- Merkez Bankası’nın koridor uygulamasından vazgeçmesi gerektiğini düşünen ve bu konuda istekte bulunanlar var.
- Siz koridor uygulamasından memnun musunuz?
- Merkez Bankası koridor sayesinde piyasadaki likiditeyi günlük istediği gibi ayarlayabiliyor. Koridor politika esnekliği sağlıyor. Bu, alışılmışın dışında bir model.
- Başbakan Erdoğan, “Faiz lobisi” sözüyle kimleri kastediyor?
Babacan, bu soru üzerine faiz koridoru muhaliflerini yineledi:
- Koridora karşı çıkanlar Merkez Bankası’nın faizi biraz yükseltip sabitlemesini istiyor. Oysa reel faizin yükselmesi kimse için iyi bir durum
değil.

Haberin Devamı

Kredi kartında tek limit bu yıl olmaz doğru model gerek

BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan’a bir süre önce gündeme getirdiği “kredi kartlarına tek limit” konusunu sorduk:
- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) bir çalışma yapmasını istedik. Ancak, “tek limit”in neye göre belirleneceği önemli sorun.
- Neden?
- Aylık gelire göre belirlemek doğru olmayabilir. Çünkü, gelirler tam bilinmeyebiliyor. Belki geçmiş ödeme performanslarına bakmak gerekecek.
- Bu uygulama ne zaman gündeme gelecek?
- Bu yıl gündeme gelmez.
Hem piyasada yavaşlama varken bunu gündeme getirmek doğru olmaz.
Böyle şeyler işler iyiyken
devreye alınabilir.

Merkez Bankası’nda İspanya ve İtalya tahvili vardı, geçen yıl elden çıkardılar

Haberin Devamı

Ali Babacan, sunumdan bir sayfayı açıp, Avrupa’da yaşanan tahvil sancısını aktardı:
- Yunanistan, İtalya, İrlanda, Portekiz ve İspanya’nın satmış olduğu tahvillerin toplamı 2.1 trilyon Euro düzeyinde. Bunların yüzde 23’ü Fransız, yüzde 17’si de Alman bankalarının elinde.
- Türkiye’nin elinde o tahvilerden var mı?
- Merkez Bankası’nın rezervlerinin içinde İspanya tahvili vardı, geçen yıl elinden çıkardı.
- Ya İtalyan tahvili?
- Bir miktar da İtalyan tahvili vardı. Onu da elden çıkardılar.
- Yunan tahvili var mıydı?
- Merkez Bankası’nda hiç olmadı?
- İspanyol ve İtalyan tahvillerinin toplamı 1 milyar Euro düzeyini buluyor muydu?
- Tam hatırlamıyorum ama belki birkaç yüz milyon Euro’ydu sanırım...
- Özel bankalarda var mıdır?
- Elimde net bir bilgi yok...

Davos’ta 8 ayrı panelde konuşacak

BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, bizden ayrıldıktan sonraki programına değindi:
- Bu gece Polonya’ya uçuyoruz.
- Polonya’da ne var?
- Hem ikili görüşmelerimiz olacak, hem de Polonya’nın TÜSİAD’ı olarak bilinen Business Center Club’ın Sayın Başbakanımıza verdiği ödülü alacağım. Sayın Başbakanımız kendisi gidemeyince beni görevlendirdi.
Ardından önümüzdeki hafta İsviçre’nin Davos kentinde gerçekleşecek World Economic Forum (Dünya Ekonomik Forumu) toplantılarında yaşayacağı tempoyu aktardı:
- Sanıyorum 8 kadar farklı panele katılacağım.
- Bu kadar çok konuşma ortamı sizin açınızdan ilk kez mi oluyor?
- Benim açımdan ilk. Aslında sayı 10’u bulacaktı. Ancak bazı panellerin saati çakışıyor.
- Ne tür panellerde olacaksınız?
- CNN’in yayınlayacağı gelişmekte olan ülkeler paneli, El Arabia’nın yayınlayacağı Arap Baharı paneli, dünyadan önde gelen 20 şirketin CEO’larıyla bir panel, İngiltere Başbakanı David Cameron’la sağlık reformu paneli, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya’nın tartışılacağı panel, Dünya Bankası ve IMF başkanlarıyla birlikte konuşacağımız panel bunlar arasında yer alıyor.
Yeri gelmişken WEF’in haziran ayında İstanbul’da gerçekleştireceği zirveye değindi:
- WEF’in kurucusu Klaus Schwab önce bana önerdi, sonra sayın Başbakanımızla bizzat görüştü. Artık her haziran ayında İstanbul’da Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya’nın tartışılacağı zirve düzenlenecek.
“One minute” ve “Daha da gelmem”den, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın 8 panelde konuşacağı Davos zirvesine...
Arada hiç buz kalmamış, aksine ilişki derecesi epey yükselmiş...

 ‘Dünya ak saçlıları’ danışma kurulu kuracağız

ALİ Babacan, İstanbul Finans Merkezi için bir danışma kurulu oluşturacaklarını belirtti:
- Dünyada önemli görevlerde bulunmuş, “ak saçlılar” diyebileceğimiz kişilerden oluşacak bir “İstanbul Finans Merkezi Danışma Kurulu” oluşturacağız.
- Bununla neyi hedefliyor sunuz?
- Hem İstanbul Finans Merkezi’nin oluşumunda bize deneyimlerini aktaracaklar, hem de bizi dünyada tanıtacaklar.

Yazarın Tüm Yazıları