Ulusça kötü sürücüleriz!

"ÖNÜNE gelen ehliyet alıyor, direksiyon başına oturunca hepsi birer canavara dönüşüyor."

Trafik keşmekeşinden her zaman şikáyet eden gazeteci arkadaşımız Cüneyt Koryürek’in son eleştirisiydi bu... Birkaç gün sonra, aşırı hıza meraklı bir sürücünün kurbanı oldu.

Cumartesi günü saat 17.00 sıralarında İstanbul’un merkezi olan Elmadağ Cumhuriyet Caddesi’nde karşıya geçmek isteyen Cüneyt Koryürek, canavarlaşarak gelen BMW marka bir otomobilin çarpması sonucu ağır yaralandı ve hastanede hayatını kaybetti.

Şehir içinde ölümle biten kazalar cinayetten farksızdır ama suçlular kısa bir süre hapis yattıktan sonra, yeni cinayetler işlemeleri için cezaevinden salıveriliyor!

* * *

Şu gerçeği kabul edelim: Ulusça kötü sürücüleriz, otomobil kullanmayı bilmiyoruz.

Trafikte, at arabasından otomobile yeni geçmiş bir ülke görümündeyiz.

Düzensizliğimiz ve kent içinde bile ölümlü kazaların çokluğu uygarlığın neresinde olduğumuzu açıkça gösteriyor.

Artık, trafik kazaları haber değeri bile taşımıyor. Her gün o kadar çok oluyor ki, hangi birini yazacaksınız?

Ölümlü kazaların bile önemli haber olabilmesi için ya ünlü bir kişinin başına gelmesi ya da ölü sayısının yüksek olması gerekiyor.

Türkiye’de her gün, ortalama 60 dakikada bir kişi trafik kazasında ölüyor.

Emniyet kemeri kullanılsa ölüm riski yüzde 50 azalıyor ama anlayan kim?

Yasalar zorunlu kılmasına rağmen, ülkemizde emniyet kemeri kullanma oranı sadece yüzde 22. Bu kadar avanaklık görülmüş müdür?

Faydası olur mu bilmem ama emniyet kemeri kullanmayanları belki gafletlerinden uyandırırım diye kaba ifadeleri bilinçli olarak kullanıyorum.

Türkiye’de ulaşımın tamamına yakını karayolları ile sağlanıyor.

Demiryollarının kullanılma oranı ise yüzde 3,2...

Havayolu ulaşımı yüzde 1,7...

Denizyolunu kullananların oranı sadece yüzde 0,1...

Bu durumda ulaşım yükünün yüzde 95’ini karayolları taşıyor. Üstelik çok pahalı bir taşımacılık bu. 50 yılda neler kaybettiğimizi bir düşünsek "Bu kadar aptallık olmaz!" deriz.

Demiryolları ile denizyollarını ihmal edip, karayolu taşımacılığına yönelen tüm siyasiler günahkárdır ve yaptıkları bu kötülük nedeniyle, onların öbür dünyada yatacakları yer yoktur.

İş bu duruma geldikten sonra kara yollarından vazgeçmek de mümkün değildir.

Yükün yüzde 95’ini karayolları taşıdığı için ölümlü kazalar da çok oluyor.

Son 15 yılda sadece ramazan ve kurban bayramları trafiğinde 4 bin 500 kişi öldü.

Can kayıplarının önlenmesi için yalnız otomobillerde değil, otobüslerde, minibüslerde de emniyet kemeri kullanılması gerekiyor.

* * *

Yağışlı havalarda bile deli gibi gidenleri, kalabalık trafikte zikzaklar çizerek çılgınca ilerleyenleri, önlerindeki araçları tehlikeli biçimde sollayarak ölüme davetiye çıkaranları gördükçe çıldırıyorum. Nasıl bu kadar akılsız sürücü olabiliyorlar, anlamak mümkün değil... Uygarlık kolay elde edilmiyor!

Ben, kurallara uymayan, başkalarının haklarına saygı göstermeyen bencil ve kötü sürücülere "ilkel insanlar" diye bakıyorum. Gazeteler onlardan "Trafik magandaları" diye söz ediyor. İlkellikten uygarlığa eğitimle terfi ediliyor. Eğitimimizin hali ise malum...

Kötü trafik, uygar toplumlar için lekedir. Bu lekeyi temizlemedikçe uygarlıktan söz etmemiz zor!
Yazarın Tüm Yazıları