Ulusal duygular kırılıyor!

ŞİMDİ de Atatürk’e kafayı taktılar! Tam bir saygısızlık!

Haberin Devamı

Avrupa Birliği’nin “Atatürk’ü Koruma Kanunu”nun ifade özgürlüğünü kısıtladığını iddia etmesi ne
anlama geliyor?

Yasayı değiştirin, Atatürk’e hakaret etmek suç olmaktan çıksın! Yani, yarasa ruhlularla örümcek kafalar kinlerini açığa vursun!

 Bu, emperyalist devletlerin Türkiye üzerindeki psikolojik savaşıdır. Türkler Atatürk’ü çok mu yüceltiyor? Onlara Atatürk’ün ne kadar sıradan birisi olduğu gösterilmelidir! Küfür, hakaret serbest kalır, sonra sıra onun ilkelerine gelir! Ulusal bilinç yavaş yavaş yok edilir!

¡ ¡ ¡

Bilirsiniz. Ünlü Rus bilim adamı Profesör Pavlov, köpeklerine et verirken zil çalınca ve bunu defalarca yapınca, hayvanların zil sesini işittiğinde, et görmeden de salyaları akmaya başlar. Bu şartlı reflekstir.

Haberin Devamı

 Hayvanların tabiatında olmayan bir uyarı (zil sesi) onları, ‘tabiatlarında olan’ eti görmüş gibi heyecanlandırır. Eğer sürekli olarak zil çalar fakat hiç et göstermezseniz, bir süre sonra şartlı refleks söner. Refleksin devamı için arada bir et gösterilmelidir.

Bir gün Pavlov’un enstitüsünü su basar. Köpeklerin bir kısmı boğulur, bir kısmı da, çok korktukları için günlerce titreşir.

Kurtarılabilenler enstitüye toplanır. Pavlov zil çalar, köpeklerde tık yoktur. Şu sonuca varır: Ağır travmalar şartlı refleksleri ortadan kaldırmaktadır! Hayvan en doğal, en ilkel haline dönmektedir!

¡ ¡ ¡

Psikiyatrist Profesör Dr. Kerem Doksat:

“Hiçbirimiz dünyaya Türk, Meksikalı, Sünni veya Katolik olarak gelmeyiz. Bunlar bize öğretilen değerler, bir başka deyişle şartlı reflekslerdir. Eğer pekiştirilmezlerse zamanla sönerler” diyor ve ekliyor:

“Bir yandan her gün Güneydoğu şehitleri için ‘Kanları yerde kalmayacak’ denilmesine rağmen kanların sürekli ‘yerde kalması’, bir yandan araba yakıp polise taş atarak gelişen etnik kalkışmalar, hepsini toplarsanız, temel güvenlik duygusunun artık ortadan kalktığını görürsünüz. Ağır travmalarla bizim de şartlı reflekslerimiz (milli duygularımız) kırılıyor.”

Haberin Devamı

¡ ¡ ¡

“Emperyalistler sinsi savaşlarında psikoloji bilimini kullanırlar. Mesela Ermenilerle Türkler arasında bir düşmanlık mı var? Orada psikiyatrist devreye girer.

 Burada izlenen yol, ulusların milli duygularının yok edilmesidir.

Bir ulusun, ulusal bilincini, ulusal reflekslerini nasıl yok edersiniz?

 O ulusun tarihini tartışmaya açarsınız. Türkler kendilerini kahraman bir ulus olarak mı görüyorlar? Onlara böyle olmadığını gösterirsiniz. Hatta ne kadar korkak bir ulus olduklarını yavaş yavaş beyinlerine sokarsınız!

¡ ¡ ¡

Son on yıldır böyle bir dönemden geçiyoruz. ‘Demokratlık’ adına bizden neyi kabul etmemiz isteniyor?

Diyorlar ki “Siz soykırımcı bir milletsiniz. Ermenilere soykırım uyguladınız.”

Haberin Devamı

 TV’ler, gazeteler, aydınlar (!) sizin Ermenilere soykırım yaptığınızı yayıyor. Kanıtları var mı? Elbette yok! Ama yalan bir kez yayıldı mı gerçeğin sesi baskılanıyor!

Dünyaya gerçekleri anlatamıyorsunuz.

Bu sürecin sonunda ulusal duyguları yüksek insanlar bile “Acaba?” demeye başlıyor “Acaba gerçekten Ermenileri biz mi katlettik?”

 Milli benlikte ilk kırılma yaşanıyor...

YARIN: Ulusal önderleri yok etmek!

Yazarın Tüm Yazıları