Uğurum bebeğim Ela

Güncelleme Tarihi:

Uğurum bebeğim Ela
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2009 00:00

Magic’in ’Türk Jordan’ı’, 3 ay önce doğan Ela’nın kendisine mutluluk getirdiğini ve maçlarda bol bol gülmesini ise aile huzuruna borçlu olduğunu söyledi. Finalde geride olmalarına rağmen ümidini kaybetmediğini belirtti.

ORLANDO Magic, NBA Finali’nde tarihi günlerini yaşarken, 14 yıllık aradan sonra bu başarının mimarlarından biri de kuşkusuz Hidayet Türkoğlu. Orlando’daki apartman dairesi evinde 3 ay önce doğan bebeği Ela ve eşi Banu ile Hürriyet’e konuşan Hidayet, son aylarda yükselen performansını kızı Ela’nın getirdiği mutluluğa borçlu olduğunu itiraf etti. Daha çok bebek istediğini söyleyen milli oyuncu, "Bebeklerin de başarımın da devamı gelecek" diye konuştu.

Ela’nın kendisine büyük huzur ve mutluluk getirdiğini, maçlarda artık bol bol gülmesini aile huzuruna borçlu olmasına bağlayan başarılı temsilcimiz, bu yıl olmasa bile önümüzdeki yıllarda NBA şampiyonluğuna ulaşacağına inandığını ve bunu kendisi için hedef koyduğunu belirtti.

Benim de hatam var

Lakers karşısında final serisinde 3-1 geri düşmeleri yüzünden şampiyonluğu zora soktuklarını itiraf eden Hidayet, son karşılaşmada çok büyük hatalar yaptıklarını söyledi. Hido normal süredeki son pozisyonda topu Lewis’e çıkarması gerekirken zor pozisyondaki Pietrus’a çıkarabildiğini ve maçı kazandırabilecek son hücumdan kendi hatasından dolayı netice alamadıklarını söyledi.

Bize ’Underdog’ derler

Şampiyonluk şanslarının devam ettiğini söyleyen Türkoğlu, henüz her şeyin bitmediğini, Lakers’ın kendilerini bir defa daha yenmeleri gerektiğini ve bunun öyle kolay olmadığını açıklarken şunları söyledi:

"Amerika’da küçümsenen ve kazanma şansı verilemeyen takımlara ’underdog’ derler. Biz hep ’underdog’ olduk. Philedelphia’ya karşı geriye düştüğümüzde eleneceğimizi söylediler. Boston’a karşı da 3-2 mağlupken ’kazanmaları imkansız’ dediler. LeBron James’in takımı Cleveland’a karşı kimse bize şans tanımadı. ’Seri 4-0 Cleveland lehine biter’ gözüyle bakıyorlardı. Eğer, LeBron’un son saniye üçlüğü olmasa ve deplasmandaki maçı kaybetmesek seriyi biz 4-0 kazanacaktık.

Antrenörlük düşünüyorum

Şimdi de Lakers’a karşı seride 3-1 gerideyiz. Basketbolda taktik kadar şans da önemlidir. Finalde çok şanssızca önde olduğumuz maçları kaybettik. Çok dikkatli olmalıyız. Ben kendime yüzde yüz güveniyorum. Başarabiliriz."
/images/100/0x0/55eadfe6f018fbb8f89c3c39


NBA’de dokuzuncu sezonu olduğunu ve 500’ün üzerinde maça çıktığını vurgulayan milli kaptan, "Şu an 30 yaşındayım. 36 yaşına kadar burada devam edeceğim. 34’ten sonra bu ligde daha az süre alacağımın farkındayım. Basketbolu sahada oynamayı bıraktıktan sonra ne yapacağımı düşünmek için şu an erken. Bunu 34 yaşımdan sonra düşüneceğim. NBA’den teklif gelmesi durumunda yardımcı antrenörlük ya da başka bir görev olursa burada da kalmayı düşünebilirim" diye konuştu.

Mehmet Okur güç katar

MEHMET Okur’un A Milli Takım’la ilgili durumunu bilmediğini söylerken, kendisinin takımın kaptanı ve ağabeyi konumunda olduğunun da altını çizen Türkoğlu, "Mehmet benim arkadaşım. Tabii ki onun da aramızda olmasını isterim. Ancak, kadroya ben karar vermiyorum. Yönetim ve Mehmet’in kararı. Aramızda olursa bize güç katacağına inanıyorum" dedi. Bu arada fanatik Lakers taraftarı olan Jack Nicholson ile Sacramento ve San Antonio’da oynarken tanıştığını söyleyen Hido, "Lakers, benim eski iki takımımın da adeta ’kanlı’ rakipleriydi. Onunla her maç öncesi şakalaşmalarımız olurdu. İkinci final maçından önce de yanıma geldi, Lakers’ın beni üzeceğini söyledi. Maçtan sonra da mağlubiyete rağmen çok iyi oynadığımı, NBA’in en iyi oyuncularından biri olduğumu düşündüğünü ve üzülmemem gerektiğini ifade etti" dedi.

Topu alır dua ederim

HER maçtan önce anne ve babasını arayarak dualarını aldığını söyleyen Türkoğlu, maçın başlaması için yapılan hava atışı öncesi de mutlaka hakemden topu aldığını ve 20 saniye kadar dua okuduğunu kaydetti.

Diğer oyuncular gibi dışarıda yemek yemeyi tercih etmeyen milli yıldız, takım arkadaşları gibi özel bir mönüsü bulunmadığını, eşinin yaptığı Türk yemeklerini yediğini söyledi. Florida ekibinde performansının ve insanlarla kişisel diyaloğunun çok iyi olduğunu, Orlando halkının da kendisini çok sevdiğini ifade eden Hidayet, kimsenin kendisini "Hidayet" olarak bilmediğini, takım arkadaşları da dahil hemen herkesin "Türk" diye hitap ettiğini ya da "Hedo" dediklerini vurguladı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!