Ufuk Sandık: Avrupa'da 1000 otonun 13'ü Türkiye'de trafiğe çıkıyor

Güncelleme Tarihi:

Ufuk Sandık: Avrupada 1000 otonun 13ü Türkiyede trafiğe çıkıyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 1999 00:00

Ufuk SANDIK
Haberin Devamı

OCAK-ekim ayında Batı Avrupa'da toplam 13 milyon 167 bin 577 adet otomobil trafiğe çıktı. Türkiye'de trafiğe çıkan otomobil sayısı ise 177 bin adet oldu. Buna göre, Avrupa'da satılan her 1000 otomobilden 13'ü Türkiye'de trafiğe kaydoldu.

Yaklaşık 800 bin üretim kapasiteli ciddi bir otomobil sanayiine sahip Türkiye, trafiğe çıkan 177 bin adet otomobil ile otomobil sanayiisi olmayan Batı Avrupa ülkelerinin gerisinde kaldı. Türkiye sadece İzlanda, Lüksemburg, Norveç, Danimarka, Finlandinya, İrlanda gibi ülkelerin üstünde yer aldı.

En fazla otomobilin trafiğe çıktığı ülke 3.2 milyon adetle Almanya oldu. Almanya'yı 2 milyon adetle İtalya, 1.9 milyon adetle İngiltere, 1.7 milyon adetle Fransa, 1.1 milyon adetle İspanya izledi.

HURDAYA ÇIKANLAR

Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE), verilerine göre 1999 Ocak-Ekim döneminde 288 bin 284 adet motorlu taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. 6 bin 635 adet taşıtın da trafikten kaydı silindi. 1998 Ocak-Ekim döneminde ise 379 bin 56 adet taşıtın trafiğe kaydı yapılmış, 6 bin 435 adet taşıtın ise trafikten kaydı silinmişti. 1999 Ekim ayı sonu itibariyle trafiğe kayıtlı araçların yüzde 61.4'ünü otomobil, yüzde 14.8'ini motosiklet, yüzde 10.4'ünü kamyonet,yüzde 5.8'ini kamyon ve yüzde 7.6'sını ise minibüs, yol ve iş makinaları, otobüs ile özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

1999 Ekim ayında tescil belgesi alan taşıtlar Adana, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Gaziantep, Hatay, İçel, İstanbul, İzmir ve Konya illerinde yoğunlaştı. Seçilmiş bu illerdeki taşıt sayısının toplam içindeki payı yüzde 72 olarak belirlendi.

Renault ihracatın ve pazarın lideri

RENAULT, 1999 yılını ihracatın ve pazarın lideri olarak kapatıyor. Renault Mais, 1999 yılında yüzde 73 bin 500 otomobil satışı ve yüzde 26 pazar payı ile lider olurken, Oyak Renault ise 67 bin otomobil ihracatıyla otomotivde ihracat liderliğini yakaladı.

Renault Mais Genel Müdürü Onur Baytok, ekonomik durgunluk, deprem ve ek vergilerin otomotiv sektöründe yarattığı sıkıntılara rağmen, Renault'nun 1999 yılını lider olarak kapattığını söyledi. ‘‘En yakın rakibimizinden 4 puan öndeyiz, 10 bin araç farkımız var’’ diyen Baytok, yıl sonu itibariyle Renault'nun pazar payının yüzde 26 olduğunu söyledi.

Baytok, Renault'nun bu başarısının arkasında yatan nedenleri şöyle açıkladı:

‘‘1999 önemli bir yıl oldu. 25 yıldan beri üretilen Renault 9 modelini Ağustos ayında üretimden kaldırdık. En çok satan otomobil olan 12'nin üretimini yıl sonu itibariyle durduruyoruz. Renault, 2000 yılına tüm ürün gamını yenileyerek giriyor. Hizmet yönünde de çalışmalarımız devam ediyor. 2000 yılında otomobilin yürüyemez hale getiren yedekparçaları karşılama tahattümüzü 3 günden 2 güne indirdik. Eğer bu süre içinde yedekparçayı bulup, otomobili yürür hale getiremezsek her gün için 30 dolar ödeyeceğiz. 2000 yılında Renault'nun pazar payını ve imajını artırmayı hedefliyoruz.’’

700 MİLYON DOLAR İHRACAT

Oyak Renault'nun yeni Genel Müdürü Dominique Correze, 1999 yılında Oyak Renault'nun hedeflerini tutturduğunu ve sözlerine yerine getirdiğini söyledi. 99'da 60 bini Megane Wagon olmak üzere 67 bin otomobil ihracatı yaptıklarını söyleyen Correze, üretimin yüzde 50'sini ihraç ettiklerini belirtti. Correze, Oyak Renault'nun ihracat gelirinin 700 milyon dolar olarak gerçekleştiğini kaydetti.

1999'da kapasite kullanımının yüzde 80 olduğunu belirten Correze, Oyak Renault'nun cirosunun da bu yıl geçen yıla göre ikiye katlanarak 6.6 milyar Fransız frangına (yaklaşık 550 trilyon liraya) çıktığını söyledi.

406 HDI bir depoyla 1000 km. yol yapıyor

Hareket halinde kapılarını kilitleyen Megane

RENAULT, sürüş sırasında sürücünün ve araçtaki yolcuların dışarıdan gelecek müdahelelere karşı korunması amacıyla yeni bir sistem geliştirdi. Bu sistem, Aralık 99'da Megane ve Megane Wagon modellerinde uygulamaya konuldu. Böylece Megane'ın en önemli özelliklerinden biri olan güvenlik, üründeki geliştirmelerle daha da artırıldı.

Hareket sırasında kapıların ve bagaj kapağının otomatik olarak kilitlenmesini sağlayan bu sistem ile birlikte tavan konsoluna ışıklı bir uyarı eklendi. Arka kapı kilit butonları da iptal edildi. Megane ve Megane Wagon'u çalıştırıp 6 km hıza ulaşıldığında merkezi kilit sistemine bağlı tüm kapı ve bagaj kilitleri otomatik olarak kilitleniyor ve tavan konsolundaki ışıklı uyarı çalışıyor.

Kilitlerin açılması ise ya ön kapılardan birinin içeriden açılması ya da orta konsolda yer alan merkezi kilit butonu ile gerçekleşiyor. Bu sistem araçtaki sürücü ve yolcuların güven içinde yolculuk yapmalarını sağlıyor. Çünkü otomobil durduğunda bile kapılar kilitli konumunu koruyor ve otomobilin dışından yapılacak müdahaleler esnasında araç içine giriş engelleniyor. Sistemi devre dışı bırakmak yani başka bir deyişle kilitli kapılarla gitmek ya da gitmemek araç sürücüsünün tercihine bağlı.

Tüm Megane ve Megane Wagon'larda sistem aktif halde bulunuyor. Sistemi devre dışı bırakmak için orta konsolda bulunan merkezi kilit düğmesinin kilit açma tarafına sesli bir sinyal verene kadar yaklaşık olarak 5 saniye basmak gerekiyor. Sistemi tekrar devreye almak için ise aynı düğmenin kilitleme tarafına 5 saniye süreyle basmak yeterli. Büyük bir şok anında ise kilitler otomatik olarak açılmak üzere programlandı.

Deprem korkusu tüketim tercihlerini değiştirdi

MARMARA Depremi ardından, Türk insanının tüketim alışkanlıklarında bir değişim yaşanıyor. Deprem sonrasında yaptıkları incelemelerde tüketim tercihlerinde büyük değişiklikler gördüklerini belirten Toyotasa Pazarlama Satış Grup Genel Müdürü Volkan Eren, ‘‘Artık insanlar günü yaşamak istiyor. Depremde 45 saniyede birikimlerinin yok olmasını istemiyorlar’’ dedi.

Deprem sonrasında konut ve ev eşyası satışlarında bir durgunluk görülürken, giyim eşyası ve seyahat talebinin arttığını belirten Eren, şöyle devam etti:

‘‘İnsanlar konut ve ev eşyası satın almıyorlar. Psikolojik olarak deprem korkusu nedeniyle bir kaçış var. Seyahat etmek, giyim eşyası ve otomobil satın almak gibi eğilimler görülüyor. Otomobil talebi de, söylendiği gibi deprem nedeniyle olumsuz etkilenmedi. İnsanlar depremin konut gibi otomobillerine zarar vermeyeceğini düşünüyorlar. Ayrıca, depremden kaçışın en iyi yolu da otomobil. Depremle birlikte otomobillerde yaşam başlıyor.’’

Deprem sonrası tüketim alışkanlıklarında değişim ve faizlerde görülen düşüşün otomobil satışlarını olumlu etkilediğini belirten Eren, ‘‘Ekim'in ilk haftasında yüzde 98'lar seviyesinde olan bono faizleri Kasım ayının üçüncü haftasında yüzde 65'e geriledi. Ekim'in birinci haftasında 3 bin 757 adet olan yerli üreticilerin satışları, Kasım'ın üçüncü haftasında 5 bin 104'e kadar yükseldi’’ dedi. Ekim ayında toplam 24 bin 500 otomobil satışı gerçekleştiğini belirten Eren, satışların kasım ayında 30 bine çıktığını, aralık ayındaki satışların ise 45 binlere yükseleceğini tahmin ettiklerini söyledi. Eren, şöyle devam etti: ‘‘2000 Ocak ayında, Ek Taşıt Alım Vergisi'ndeki yüzde 6'lık indirim sona erecek. Ayrıca vergilerde yüzde 51'lik bir artış olacak. Bu nedenle özellikle aralık ayında, otomobil talebinde bir yükselme bekliyoruz. 1999 yılında toplam otomobil satışı 280 bin olur. 2000 yılında otomobil pazarının 305 bine çıkacağını tahmin ediyoruz. 2000 yılının ilk aylarında Ramazan ve kış mevsimi nedeniyle bir durgunluk yaşanacak. Daha sonra marttan sonra bir hareket bekliyoruz.’’

İthalat yüzde 60'a koşuyor

VOLKAN Eren, 2000'li yıllarda ithalatın pazar payının yüzde 60'a yükseleceğini tahmin ettiklerini söyledi. Eren, şöyle devam etti:‘‘Üçüncü ülkeler için uygulanan vergiler, 2000 yılında yüzde 15 düşecek. 2001 yılında ise Ortak Gümrük Tarifesi'ne uygun hale getirecek. Böylece özellikle Uzakdoğu kökenli otomobillerin fiyatları ucuzlayacak.

Ayrıca 2001 yılında Avrupa Birliği'ne uyum nedeniyle eski jenerasyon otomobillerin üretimden kalkması gerekiyor. Şu anda pazar payı yüzde 15'lerde olan bu otomobiller pazardan çekilirse, bunların yerini ucuz ithal otomobiller alacak. İthalatın pazar payı yüzde 60'lara kadar çıkabilir. İthalatın oranının 2000'li yıllarda yüzde 50'nin altına inmesini beklemiyoruz.

Ford Otosan'da görev değişimi

FORD Otosan'ın 14 yıllık Genel Müdürü Ali İhsan İlkbahar, Koç Grubu'nda uygulanan 60 yaş sınırı nedeni ile emekliye ayrılıyor. 1999 sonu itibariyle ile Ford Otosan'daki görevini bırakacak olan İlkbahar, Ford Otosan'da ki Yönetim Kurulu Üyeliği'ne devam edecek.

35 yıldır Koç Holding'de çalışan İlkbahar, bu sürenin tamamını Ford Otosan'da çeşitli görevlerde bulunarak geçirdi. Ford Otosan'a 35 yıl önce mühendis olarak giren İlkbahar, son olarak Ford Otosan'ın genel müdürü olarak çalışıyordu.

Otomotiv Sanayii Derneği'nin (OSD) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de yürüten İlkbahar, bu görevini de şubat ayında yapılacak genel kurulda bırakmayı düşünüyor.

YENİ GENEL MÜDÜR

1 Ocak 2000'den itibaren Genel Müdürlük görevini devralacak olan Mark Schulz ise 2 yıldır Ford Otosan'da Genel Müdür Baş Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Mark Schulz'un Genel Müdür olması ile boşalan Genel Müdür Başyardımcılığı görevine Genel Müdür Yardımcıları Mehmet Barmanbek ve Turgay Durak atandı.

Bir milyonuncu Saxo

MİLYONUNCU Citroen Saxo, Fransa'daki Aulnay fabrikasında üretildi. 29 Şubat 1996 tarihinde lansmanı gerçekleştirilen Citroen Saxo, Fransa ve tüm dünyada önemli bir başarıya imza attı. Günde 1360 adet üretimle Saxo, daha önce hiç olmadığı kadar yüksek bir üretim rakamına ulaştı. Toplam üretiminin yüzde 14'ünü spor modellerinin oluşturduğu Saxo'ların yüzde 63'ü ithalata yönelik. Şehir içi ve şehir dışı kullanıma yönelik Saxo2, tüketiciye değişik alternatifler sunuyor.1.4i SX, 1.5D ve 1.6i VTS 16V versiyonlarıyla geniş bir müşteri kitlesine hitap ediyor.

Bond'un tercihi Bridgestone

BMW yeni Roadster modeli Z8 için Bridgestone Potenza RE040 Run flat (RFT) lastiğini orijinal lastik olarak seçti. Yeni Roadster'lerde yalnızca Bridgestone kullanılıyor. BMW, yeni Z8'in lastiklerini seçmek için birçok marka lastiği ağır koşullar altında yoğun testlerden geçirerek karara vardı. Testlerin sonuçları, Potenza'nın her türlü hava ve yol koşulu altında, yol ile en iyi teması sağlayarak, kullanıcıya güvenli sürüş olanağı sunduğunu gösteriyor. Potenza, özellikle run flat teknolojisi ile ön plana çıkıyor. Otomobil bu teknoloji sayesinde, lastik patladıktan sonra 90 km sabit hızla 80 km. daha yol alabiliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!