Uçuş uzmanı Ayhan Akman olursa

Geçen hafta da uçaklarla ilgili iki haber vardı gündemde.

Galatasaray’ın uçağında kalkıştan hemen önce elektrik arızası oldu.

Futbolcu Ayhan Akman’ın, "İki dakika sonra yaşansa facia olurdu" açıklamasını manşet yaptı gazeteler.

Uzmanlar "Önemli bir arıza değildi" dese de, Ayhan’ın uçak bilgisine daha fazla itibar etti medyamız.

Madem bu kadar bilgili, bundan sonra uçak haberlerinde uzman görüşü alınacaklar listesine Ayhan Akman mutlaka eklenmeli...

Diğer bir haber, iki uçağın aynı rotaya girmesi ve havada çarpışma tehlikesiyle ilgiliydi.

Gazeteler öyle uçtu ki...

Hatta iki uçağın arasında 700 metre kaldığını başlığa çıkaran bile oldu.

Palavranın bu kadarı...

Bunun da gerçeğini dün Uğur Cebeci’nin köşesinden öğrendik.

İki uçak arasında 22 kilometre kaldığında TCAS (Trafik İkaz ve Çarpışma Kaçınma Sistemi) hesaplamalara başlıyor.

6.1 kilometre kaldığında sistem göstergelerde her iki pilota da ne yapması gerektiğini gösteriyor.

3.8 kilometre kaldığında otomatik olarak bir pilota ’alçal’ diğerine ’yüksel’ komutunu sesli olarak veriyor.

Havada çarpışma en son 2002’de yaşanmış.

Orada da pilotları yanıltan TCAS sistemi değil, iki pilota da ’alçal’ komutu veren kule olmuş.

O tarihten bu yana pilotların kuleyi değil kesinlikle TCAS sistemini dinlemeleri kural olarak konmuş.

Bu yüzden uçakların havada çarpışması düşük bir risk, birbirlerine 700 metre falan yaklaşması ise hayal ürünü...

Medyanın uçuş uzmanı Ayhan Akman olursa, olacağı bu işte...

Kadınların eline geçmemesi gereken 20 şey

Takipçiler bilir, bu köşede ’copy-paste yazarlığı’ yapmadığımı...Bu yüzden internetten alıp da kullandığım çok az şey vardır bu köşede ama arada bir öyle komik şeyler çıkıyor ki, okurlarla paylaşmasam olmaz diyorum.

İşte bu da onlardan biri.

İtiraf edeyim bu listenin erkek versiyonunu da aradım ama bulamadım.

Listeye kızan kadın okurların hemen bir misilleme yapacağından da eminim zaten...

İşte kadınların eline geçmemesi gereken 20 şey:

1- Direksiyon (çarpışan arabalar dahil)

2- Kredi kartı

3- Televizyon kumandası

4- Şirket hisselerinin yüzde 51’i

5- Üçüncü kadeh

6- Olta

7- Harita (gideceğiniz yerden daha fazla uzaklaşmak istemiyorsanız)

8- Başbakanlık koltuğu

9- Ayna

10- Uçurtma (ya tele takarlar ya yere çakarlar)

11- Buz kıracağı

12- Koz

13- İngiliz anahtarı

14- Telefon

15- Rüya tabirleri kitabı

16- İnisiyatif

17- Eski sevgiliyle çekilmiş resimler

18- Çekirdek

19- Brad Pitt posteri

20- Nargile (Bunu üflüyor muydum yoksa çekiyor muydum)

Aman dikkat Yılmaz!

Bir Demet Tiyatro’nun eski tadının olmadığı konusunda genel bir kanı var. Dizi önce Binbir Gece’yi ele aldı, tanıtımlardan gördüğümüz kadarıyla da yarın akşam Sıla’yı uzun uzun işleyecek.

Hem dizi hem de Yılmaz Erdoğan için çok tehlikeli bir hat bu...

Levent Kırca’nın yıllardır yaptığı da bu değil miydi?

Bugün Olacak O Kadar yayında olsa, eminim Levent Kırca da aynı şeyleri yapardı.

Binbir Gece taklidiyle başlar, Sıla parodisiyle devam eder, Survivor ve Gaffur tiplemelerini de pas geçmezdi.

Bu gidişle Mükremin önümüzdeki bölümlerde Fear Factor’da yarışıp, Gaffur pijamaları da giyecek.

Yılmaz Erdoğan, yeni Levent Kırca olmaya mı soyundu?

Deri mont yağmurda giyilmez

Cuma günü Milliyet’in yılbaşı ekinde deri sektörünün önde gelen isimlerinden birinin, "Yağmurda deri mont giyilmez" açıklaması vardı.

Yağmur suyunun deriyi bozacağını söylüyordu, "Giyerseniz de hemen silkeleyip, askıya asarak oda sıcaklığında kurutun" diyordu.

Peki deri mont reklamlarında izlediğimiz Özcan Deniz’e ne diyeceğiz o zaman.

Deri mont giymiş Özcan Deniz’in üzerine hortumla su tutuyorlar bana mısın demiyor.

Özcan Deniz deri montunun su geçirmediğinden ve bozulmayacağından o kadar emin ki, dönüp bakmıyor bile...

İşin ilginci çoğumuzun kafasında da deri montla ilgili "yağmurda giyilir" ve "su geçirmez" imajı var.

Ünlülerin "Derim" diye biten sözler söylediği reklam kampanyasına inat sektörden biri çıkıp, "Yağmurda deri mont giyilmez derim" diyor.

Yılbaşı üzeri galiba dericiler mont satmak istemiyor.

Ya da Özcan Deniz bizi kandırıyor.

BU DA YALAN!

Tiraj konusunda söyleyecek bir şeyi kalmayan Fatih Altaylı benimle etik konusunu tartışmaya başladı.

Benim için, "CINE5’te program müdürlüğü yapıyor" diyerek bunun etik olmadığını söylüyor.

Sanki kendisi Kanal D’de çalışırken CINE5’te Başka Yerde Yok’u sunmamış gibi...

Bu arada, yazılarımdan dolayı beni Ertuğrul Özkök’e şikayet ettiğini de itiraf etti.

"Ama" diyor, "kovulmasını istemedim".

Sadece benim değil, Doğan Grubu’nda tüm üst düzey yöneticilerinin bildiği bu gerçeği, "Belki kovulmasını başkası istemiştir" diyerek çarpıtmaya çalışıyor.

Bu olay, tıpkı geçmişte Mehmet Barlas hakkında attığı yalan gibi Altaylı’nın gazetecilik tarihine geçmiştir.

Bu yüzden başka etik sorular sorarak konuyu uzatmayacağım.

Ama tiraj ve rating konusunda yalan atmaya devam ederse yine karşısına dikileceğim.

Düzeltme

Cuma günü Adalet Cimcoz’un seslendirme sanatçısı "Ferdi Tayfur’un kızı" olduğunu yazmıştım.

Doğrusu "kız kardeşi" olacak.

Türk Popüler Tarihinde İlkler kitabının yazarı Şafak Altun’a da ilettim bu hatayı.

O da kitabın yeni baskısında düzeltecek.