Uçan kamyonla Kuzey Kutbu’ndan Güney Afrika’ya

Tolga ÖZBEK

Tufan Sevinçel 49 yaşında bir işadamı. Ama kendi tabiriyle aklı sürekli havada ‘amatör bir pilot’. Amatör dediğine bakmayın, Airbus A320’den Bell Jet Ranger helikoptere, Cessna 206 Caravan deniz uçağından K-21 planöre kadar adeta uçmadığı hava aracı yok.
2009’da tek motorlu, pervaneli Robin Aiglon tipi uçakla dünya turunu yapan ilk Türk pilot unvanını alan Sevinçel, önümüzdeki yıl farklı bir rotada zorlu bir sefere çıkıyor. Rusların ‘uçan kamyon’ olarak da bilinen efsanevi Antonov An-2 uçağı ile 11 Ocak 2013’te Litvanya’dan havalanacak. Avrupa’dan sonra Türkiye üzerinden Ortadoğu ve Afrika’yı katedecek. Çölleri aşıp Güney Afrika’ya varacak. Dönüşte Tufan Sevinçel ve ekibi Nijerya ve Cezayir üzerinden İspanya rotasını izleyerek İngiltere’ye ulaşacak. 23 ülke üzerinden yapılacak uçuşta rotanın uzunluğu tam 27 bin 750 kilometre. Toplam uçuş süresi 140 saat. İki ay sürecek seferde, 17 ton yakıt harcanacak. Uçuşta Tufan Sevinçel’e iki deneyimli Rus pilotla bir teknisyen eşlik edecek.
Amacının genç kuşaklara havacılığın macera yönünü tanıtmak olduğunu söyleyen Sevinçel, “Havacılık sadece havayolu pilotluğuyla sınırlı değil. Türkiye’de küçük uçaklar, helikopterler yani genel havacılık dalı pek fazla tanınmıyor. Ama gençlere hem kariyer hem de ülkenin gelişmesi için önemli bir alt yapı sunuyor. Bu uçuş, profesyonel ekiplerce belgesel haline getirilecek” diyor.

SIRADA DÜNYA REKORU VAR

Tufan Sevinçel, An-2 ile Afrika turundan sonra yeni bir rekora daha hazırlanıyor. Amaç, gelecek yıl yaz aylarında 500-1000 kilogram arası C1-B hava araçları kategorisinde en hızlı dünya turu yapabilmek. Bu tura, Shark tipi tek motorlu uçakla iki pilotla çıkacak Sevinçel, İstanbul’dan başlayıp doğu rotasını izleyerek 37 bin kilometre kat ederek saatte 69.87 kilometre olan hız rekorunu kırmayı hedefliyor.

İLK GÖRÜŞTE AŞK

Dünya turu uçuşu sırasında tanıştığı Rus Pilot Pavel Romanenko’ya “Gerçek uçuş hissini hangi uçak verir” diye soran Sevinçel, An-2 cevabını alınca yollara düştü. Sovyet döneminden kalan çok sayıda An-2 uçağı satılıktı. Ancak uçağın tescil sorunları nedeniyle Avrupa Birliği’ne yeni giren Litvanya’ya gitti. 25 bin Euro’ya 2 bin saat uçmuş, motoru birkaç ay önce yenilenmiş, 1993 model bir An-2 satın aldı.
Farklı uçak tiplerinde uçmasına rağmen Tufan Sevinçel’in An-2’ye intibakı kolay olmadı. Hayatlarında sadece bu uçakla uçmuş öğretmenlerle birlikte Ukrayna’da eğitim gördü.
Sevinçel, Rusların ‘Anoushka’ adını verdiği uçağı şöyle anlatıyor: “Uçakta her şey o kadar basit tasarlanmış ki, imalatın devam ettiği 50 yıl boyunca çok az değişiklik yapılmış. Rus pilotlar check-list bile kullanmıyor. Her şeyi hissederek, görerek uçuyorlar.”
“Bu uçakla, 12 yolcuyla bir futbol sahasına bile inip kalkabilirsiniz” diyen Sevinçel’e göre tek sorun, An-2’nin çok yavaş uçması ve inanılmaz gürültülü olması. Saatte 200 litre yakıt harcayan uçak, bin beygir gücünde dev bir motora sahip. İmalatı 1947’de başlayan An-2, tam 50 yıl boyunca üretimde kaldı. 20 binden fazla uçak imal edildi. Sovyet döneminde çok uzak köylerle ulaşımın sağlanması amacıyla tasarlanan uçak, yarı hazırlanmış pistlere inip kalkabiliyor. Havada en fazla 257 kilometre hıza çıkabilen An-2’ler Türk Hava Kurumu tarafından da paraşüt atma amaçlı kullanılıyor.

Geçmiş olsun Murat Öztürk

Onu anlatmaya kelimeler yetmez. Öncelikle iyi bir gazetecidir. Eski bir TRT kameramanı olan Öztürk, haberin kokusunu havadan alır. Ama gönlü 30 yıldır gökyüzündedir. Son yıllarda Murat Öztürk akrobasi uçuşlarına merak salmıştı. Aldığı Pitts S-1B ile tek başına çalışıyordu. Parasını cebinden ödeyerek yaptığı gösteri uçuşlarıyla insanlara havacılık sevgisi aşılıyordu. Geçtiğimiz günlerde talihsiz bir kaza yaşadı. Kalkıştan sonra moturu güç kaybederken tecrübesini konuşturdu. Uçağını toprak alana indirmeyi başardı. Murat Öztürk geçirdiği ameliyatın ardından şimdi evde dinleniyor. En kısa zamanda gökyüzündeki yerini alacak. Havacılığı sevdirmek için çırpınacak. Gökyüzünde yine taklalar atacak.