Üç şehir, üç film

Ahmet Boyacıoğlu, Ankara Sinema Derneği Başkanı... Festivallerin vazgeçilmez ismi. Tam bir sinema aşığı.

Haberin Devamı

Ve o şimdi senaryosunu da yazdığı ilk uzun metrajlı filmini çekiyor.

İdeallerine bağlı bir ressam (Tuncel Kurtiz); kalp krizi geçirdikten sonra sümüklü böcek besleyip sakin bir yaşam sürmeye çalışan bir avukat (Erkan Can); mesleğini yapmaktan sıkılmış, üstüne bir de karısı tarafından terk edilmiş bir doktor (Nejat ışler); yalnızlığı bir yaşam tarzı haline getirmiş bir iş kadını (şevval Sam)... Ankara’daki Siyah Beyaz adlı bar onların sığınabilecekleri son liman.

Barın sahibiyse kimseye taviz vermeyen, sinirli, alıngan ama dünya tatlısı bir insan olan Faruk (Taner Birsel).

Siyah Beyaz adlı bu film 2010’un ilk aylarında vizyonda olacakmış.

Oyuncu kadrosu kuvvetli, yönetmen ise özellikle bizim camiada merak uyandıran bir isim.

Ankara’dan Adapazarı’na geçelim. Yönetmen Ertekin Akpınar gerçek hikayelerden yola çıkarak çekmekte olduğu ve üzerinde 4,5 yıl çalıştığı Melekler ve Kumarbazlar’ı “Erkeklerin dünyasını anlatan sert bir taşra filmi” olarak tanımlıyor. Filmde, Cem Davran, Hakan Gerçek, Macit Sonkun, Didem Ellialtı, Bülent şakrak, ırem Altuğ gibi oyuncular var. Kadronun kalanı ise Adapazarı’nda yaşayan gerçek kişiler.

Melekler ve Kumarbazlar’ın bir erkek ve bir kadın başrol oyuncusunun isimleri çekimlerin sonunda açıklanacakmış. Bu da yeni bir pazarlama taktiği herhalde.

Böylece bir yaşımıza daha girmiş olduk!

Ankara, Adapazarı ve son durak ıstanbul.

Sokaklarda büyümüş, yasa dışı işlere bulaşmış amaçsız bir adam... Köyde büyümüş, doğuştan zeka geriliği olan bir başka adam... ıki kardeş ama birbirine zerre kadar benzemeyen kaderleri ve yaşam çizgileri...

İlkay Akdağlı’nın yazdığı ve şafak Bal’ın yönettiği Abimm..!’in başrollerinde Mustafa Üstündağ, Levent Üzümcü, Selen Seyven, Rüçhan Çalışkur ve Haldun Boysan var.

Levent Üzümcü, film için 14 kilo almış, Mustafa Üstündağ ise kendisiyle bütünleşen sakallarına veda etmiş.

Bu yıl oyuncuların Hollywood modasına uyarak, fiziksel değişikliklerle kamera karşısına geçtiği bir filmimiz de oldu böylece.

Haberin Devamı

Otel müdürü Gladyatör oldu

Tatil köyü ya da otel müdürlerini nasıl bilirsiniz?

Orta yaşlı, ağırbaşlı, takım elbiseli vs...

Ama bu iş Club Med’lerde başka oluyor.

Club Med Kemer’de ise bambaşka.

Nedenine geleceğim.

Pazartesi ve salı kısa bir tatil yapalım dedik, sevgili Kerim Sayan’ı dinledik ve soluğu Kemer’de Club Med’de aldık.

18 yaş altının alınmadığı bu tatil köyü, geçen yıl tüm dünyadaki Club Med’ler arasında birinci seçilmiş.

Aktivitenin ve eğlencenin olmadığı bir dakika var mıydı diye düşünüyorum da, yok gerçekten.

Bunda Fransızlar’ın 14 Temmuz Ulusal Bayramı’na denk gelmemizin etkisi de vardır tabii.

Sabah gökyüzüne yüzlerce dilek balonu uçurmakla başlayan kutlamalar, çekiliş için havuzdan mantar toplamayla, havuzda dansla, plaj voleyboluyla ve plaj partisiyle devam etti.

Akşam ise amfi tiyatroda Gladyatör’ü izledik. Russel Crowe’un yerinde Club Med’in genç ve yakışıklı müdürü Eduardo Carvalheda oynuyordu.

Eduardo, her şeyinden sorumlu olduğu tatil köyünde sadece oyunculuk yapmakla kalmıyor, sabah kralın giyotinle öldürülmesi aktivitesinde de başı çekiyor, giyotinin altına yatıyor.

Gece havuzun ortasında şampanya çeşmesini dolduran yine o.

Dans pistinde herkesi coşturan da.

Şimdi gelin bir klasik otel müdürlerine bakın bir de Gladyatör Eduardo’ya...

Haberin Devamı

Sahilde şezlong savaşı bitiyor

Tatil köylerinin en büyük kabusu nedir biliyor musunuz? Bilemeseniz de söyleyince hemen hatırlayacaksınız; plajda, havuz kenarında yer bulmak.
Sahile inersiniz ve tüm güzel şezlonglar havlular, şortlar ya da çocuk oyuncaklarıyla tutulmuştur.

Hele hele ailelerin bakıcılarıyla geldiği bir yerdeyseniz vay halinize.

Bakıcılara sabahın köründe kalkıp yer tutma görevi verilmiştir bir kere.

Şansınızı zorlamaya gerek yoktur.

Ama artık işler böyle olmayacak.

Avrupalı tur operatörü Thomas Cook, tatilcileri birbirine düşüren ‘şezlong Savaşları’na çözüm olarak bulduğu ‘Zahmetsiz Konfor Paketi’ni ilk kez Türkiye’de deneyecek. 21-25 Euro’yu vererek bu paketi satın alanlar, Türkiye’de 9 otelde, restoranda bir masa ve havuz başında şezlongu rezerve ediyor. Önce

Türkiye’de denenecek paket yakında dünyaya yayılacakmış.

Sahilde yer bulma derdinden bıkmış biri olarak söylüyorum; bu paket sadece 9 değil daha fazla tatil köyünde hatta yazlık sitelerde bile uygulanmalı.

İlk alıcılarından olacağım kesindir.

Yazarın Tüm Yazıları