Üç isim üç portre ve bir tehlike

Güncelleme Tarihi:

Üç isim üç portre ve bir tehlike
Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2002 01:36

Bu hafta izlediğim Ülker-Renault, Efes-Kinder, Galatasaray-B.Kolej ile Efes-Daruşafaka karşılaşmaları çok çekişmeli ve zevkli geçti. Bu maçlarda takımları adına mükemmel işler yapan üç oyuncu vardı.Renault'dan Bora, Efes'ten Kaya, B.Kolej'den Murat oynadıkları oyun, takımlarına yaptıkları katkı ve maçın kazanılması için ortaya koydukları mücadele ile bu karşılaşmaları izleyenlerin haklı takdirine neden oldu.

Bora, Efes alt yapısından yetişti. Çeşitli külüplerde oynadıktan sonra, iki senedir Renault takımının başarısı için ter döküyor. Bora hırslı, takımına maçı kazandırmak her şeyini ortaya koyan, benim gözümde gelmesi gereken yere bir türlü gelememiş takdir ettiğim bir basketbocu. Ülker önünde sergilediği oyunu her maçta ortaya koyabilirse, bu yıl hakikaten iyi bir takım hüviyetindeki Renault'yu daha iddalı bir konuma getirebilir.

Kaya, Karşıyaka alt yapısından yetişti, milli takımların her kademesinde başarılı bir grafik çizdi, üç yıldır da Efes'te oynuyor. Antrenörü onu her oyuna soktuğunda takımını ateşleyen, takımının savuma direncini artıran Kaya A Milli Takımımızın da önemli bir parçası. Dört numara pozisyonunda oynıyan Kaya, Kinder ve Darüşşafaka maçlarında iyi bir performans ortaya koydu. Ribaunt özelliği ve savunma gücü olarak Avrupalı rakiplerine bile üstünlük sağlıyabilen Kaya, eğer orta mesafe şutunu geliştirebilirse, hem Efes'in hem de A Milli takımın ilk beş oyuncusu olur.

Ve Murat Kaya. 16 yaşındaki bu oyuncu B.Kolej'in alt yapısından yetişti. Ligte 20 sayılık bir skor gücünü yakalamış Murat'ı Galatasaray önünde izlerken, Türk basketbolunun geleceği açısından ne kadar sevindiğimi anlatamam. Murat, eğer biraz güçlenebilir ve kendini oyun kurucu mevkiine kaydırabilirse, geleceğin 12 Dev adamı arasına girebilir.

BÜYÜK TEHLİKE

Geçen hafta okuduğum basketbolle ilgili bir haber tüylerimi ürpertti. İhbar niteliği taşıyan bu haberin içeriğini, basketbolle ilgili internet yolu ile oynanan bahis oluşturuyordu. Dünyada spor müsabakaları üzerine oynanan bir çok bahis vardır. Buraya kadar her şey tamam. Ancak, bahis oynanan müsabakalarda, eğer bahis yenilgi ve fark üzerine kurulmuşsa çok tehlikeli bir ortam yaratılıyor demektir. Hele farklı yenilmesi halinde kazanç sağlayacak takımın bahisçileri, yine bu takımın yönetici ve oyuncuları ise bu olay bana göre şikeye girer.

Bu olayla ilgili olarak ismi verilen takımlarımız, basketbol camiasında, pırıl pırıl gençlerle verdikleri mücadeleden dolayı beğeni toplamış ekiplerdir. Bu sebepten zan altında kalmış olanların, gerçekleri bilmeye hakları vardır. Bu işi açığa çıkarmak, gerçekleri sonuç ne olursa olsun kamuoyuna bildirmek, sadece camiamızın değil, tüm spor ailesinin, hatta Türk hukukunun da görevidir.

Devamı halinde basketbola büyük zarar verecek böyle oluşumların erken tesbiti, hasarın da minumumda kalmasını sağlıyacaktır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!