Üç cümlelik demokrasi dersi

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Önceki akşam televizyonda Abdullah Gül'ü izliyorum:‘‘Biz herkes için demokrasi istiyoruz’’ diyor.

Çok güzel. Ben de altına imzamı atıyorum. Herkes atar.

Ama hemen arkasından ‘‘Keşke’’ diyorum. Keşke, partinizin en önemli siyasi kişiliklerinden birisi, ‘‘Demokrasi bizim için sadece bir araçtır’’ dediği zaman, ‘‘Yahu bu ne biçim laf’’ deseydiniz diyorum.

AMA DEMEDİNİZ

Demokrasi sınavınızı, muhalefetteyken değil, iktidardayken vermeliydiniz.

Demokrasiye inancınızı, güç elinizdeyken, başbakanlık koltuğu, bakanlık koltuğu altınızdayken ispatlamalıydınız.

Yapmadınız. Öyleyse samimiyetinize neden inanacağız?

Sayın Çiller Boston'da konuşuyor.

Bir demokrasi, bir demokrasi...

Kimilerine göre, kendisi ‘‘reforme olmuş’’. Gerçekten olduysa ne ala.

Peki ama dün iktidardayken, otuz arabalık konvoylarla demokrasi saltanatı sürerken düşünmediğiniz bu şeyler şimdi neden aklınıza geliyor?

Demokrasiyi hatırlamak için ille de attan düşmek, siyasi bir sopa mı yemek gerekiyordu?

Sayın Çiller konuşuyor:

‘‘Liderlerin elinde çok güç var.’’

ÖNDEN LÜTFEN

Madem demokrasiye bu kadar inanıyorsunuz, önden buyrun lütfen. Bir zahmet şunu önce kendi partinizden başlatıverin.

Başlatıverin ki millet de demokrasi neymiş görsün.

Mesela şimdiden ilan ediverin: ‘‘Seçimde milletvekili adaylarını ben ve eşimin bilgisayarı tayin etmeyecek.’’

Aylardır, ‘‘atanmışlar’’ edebiyatı yapıyorsunuz. Ya sizin milletvekilleriniz.

Allahaşkına şimdi onlar ‘‘seçilmişler’’ mi oluyor?

O partiye yıllarca emek vermiş saygın siyasetçilerin bir gecede, kaleminizin attığı basit bir çizikle nasıl buharlaştığını unuttuk mu zannediyorsunuz?

Adını sanını duymadığımız kişilerin, tırnağı ile siyaset yapan siyasetçilere nanik yaparak, bir gecede listelerin başına oturtulduklarını bilmeyecek kadar sersem miyiz?

O partilerde demokrasi olsa, yüzde 27'lerde aldığı oyu baraj seviyesine indiren bir lider hâlâ o koltukta oturup, bu nutukları atabilir mi sanıyorsunuz?

O partinin, böyle bir lidere çizik atmayacak kadar enayi mi olduğunu düşünüyorsunuz?

DYP GELENEĞİ

DYP köklü bir geleneğin temsilcisidir. Tam 11 yıl yasakların gölgesinde siyaset yapmış ve sonunda yeniden iktidara gelmiş liderlerin partisidir.

Daha Meclis kapısından çıkmadan milletvekillerinin ellerine kelepçe takıldığı günlerde akla gelmeyen demokrasi, şimdi nedense hatırlanıyor?

Neden?

Çünkü koltuk altımdan alındı. Çünkü iktidar elimden gitti.

Bunun yeniden unutulmayacağını bize kim garanti edecek? Medyaya karşı hıncınız ortada. Kendiniz gibi düşünmeyenlere karşı hoşgörüsüzlüğünüzü her gün yeniden ispat ediyorsunuz.

Öyleyse neye güveneceğiz?

Demek ki demokrasi Boston'dan güzel görünüyor. Demek ki başbakanlık koltuğunun, genel başkanlık koltuğunun boyu çok kısaymış.

O sandalyeye oturunca görüş sahası azalıyor, demokrasi dağların arkasında kalıyormuş.

Bunu biraz geç anlamış olsanız da iyidir.

NE KADAR BASİT

Şimdi sizden ilk adımı bekliyoruz. Bu ülkede, ‘‘demokrasiyi engellediğini’’ söylediğiniz o ‘‘güçlere’’ demokrasinin ne olduğunu gösterin.

İspat yolu mu? Çok basit. Batı'daki başarısız liderler gibi iki cümlelik bir açıklama yeter.

‘‘Ben başarısızım. Bu ülkeyi tarihinin en büyük bunalımlarından birine soktum. Dolayısıyla genel başkanlıktan istifa ediyorum.’’

Gördünüz mü ne kadar basit? Sadece üç cümle.













Yazarın Tüm Yazıları