Üç boyutlu Badem

Güncelleme Tarihi:

Üç boyutlu Badem
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2010 00:00

Badem, yeni albümü “3B”yi 3 boyut teknolojisi kullanarak hazırladı. Grup üyeleri ile yeni çalışmaları hakkında konuştuk.

Haberin Devamı

“3B” adlı üçüncü albümünüze 3 boyut kazandırdınız. Bunun nedeni neydi?  

Mert: 3 boyutlu bir şeyler yapma fikri ikinci albümü çıkardığımız dönemlerde aklımıza gelmişti açıkçası. Bu fikir içimize sinince, bunu sadece bir klipte kullanmaktansa tam bir konsept olarak üçüncü albümün çıkışına saklayalım istedik. Biz bunları düşünürken hiç gündemde olmayan 3 boyut olayı da ilginç bir tesadüfle aradan geçen iki sene içinde tekrar moda oldu. Biz de bu modayla kesişen bir dönemde albümümüzü çıkarabilme fırsatını yakalamışken aklımızdaki fikri hayata geçirdik ve 3 boyutlu bir albüm ortaya çıktı.

Neden şarkılar 5+1 surround sistem ile dinleyicilere ulaşsın istediniz? 

Mustafa: Bize ve müziğe değer veren özel bir kesim var bunu çok iyi biliyoruz. Sonuç olarak hâlâ CD’den bütünüyle albüm dinleme keyfini bizler gibi sürdüren insanlar olduğunu bilmek ve özel bir şeyler sunmak bizi ayrıca motive ediyor. Üç boyutlu bir albüm yapma fikrini sadece görsellikle kısıtlı tutmayalım istedik ve müzikte de surround olarak boyutu daha ileriye taşımak istedik. Bu özel dinleyici kesimine sanki grubun tam ortasına yerleşmişler ve Badem’den biriymişçesine bir müzik dinleme keyfi sunmak istedik.

ROCK GRUBUYUZ SERTLıK DOğAMIZDA VAR 
 
Yeni şarkılarınızın sound’u daha sert. Badem bundan sonra bu ifadeyle mi hareket edecek?


Emre: Evet albümlerimizde gittikçe sertleşen bir tavır sergiledik bugüne kadar. Ama bundan sonra bu sert ifade devam eder mi etmez mi bilemeyiz. Böyle planlar yapmıyoruz, yani bu albümde sert müzik yapalım bu albümde de biraz yumuşak olsun gibi. O süreçte yaşadıklarımız hem yazdığımız sözleri hem de sound’umuzu direkt olarak etkiliyor. Gittikçe sertleşen sound’un temel sebebi yaşadığımız dramatik olayların müziğimize yansıması diyebiliriz. Sonuç olarak bir rock grubuyuz ve sertlik doğamızda, duruşumuzda var.

Şarkılarınızın sıra dışı hikayeleri var mı?

Barış: Herkesin hikayesi kendine özel ve sıra dışıdır. Bu sıra dışından ne anladığınıza bağlı. Mesela ilk albümümüzde Mustafa beni uyandırmak için Karacaoğlan’ın bir sözünü besteledi. Ama rastlantı bu ya, Karacaoğlan’ın kitabının sayfasını açtığında önüne çıkan söz “Kalk Sevdiğim”di ve Mustafa’nın o an beni gitmem için uyandırması gerekiyordu. Bence bu ne kadar hoş bir sıra dışılıksa ikinci albümümüzde kaybettiğimiz dostlarımıza yazdığımız şarkılar da bir o kadar sıra dışı ama hüzün dolu. Bunlar rock sound’una uyarlanmış ağıtlar esasında.

Yeni albümde şarkılar nasıl peki?

Bu albümde de ölüm ve ayrılık yine mevcut. Ama bu duygulara nereden baktığınız çok önemli. Mesela “Senin Hâlâ Bu Kalp” sevgiliye dönme isteğini ve pişmanlıkları anlatıyor. şarkıda anlatılan duygular hem hikaye hem de kronolojik olarak “Kalpsiz”in devamı. Ne yaşıyorsak onu anlatıyoruz, bizce günümüzde bu oldukça sıra dışı çünkü çok doğal. “Doğal ve gerçek olan şeylerin ne kadar az olduğunu düşününce...”

Hepiniz profesyonel müzisyensiniz aynı zamanda. şu aralar gündemde olan başkalarının albüm projeleri var mı?

Mert: Evet dönem dönem başka sanatçıların albümlerinde gerek sanatçı olarak gerekse prodüksiyon anlamında desteğimiz oluyor tabiî ki. şu son dönemde kimler için çalıştık derseniz, yeni albümü çıkan Kaan Tarıman’ın “Üç Boyutlu Yalnızlık” albümünde davul ve bas gitarlar Emre ve Doğaç tarafından çalındı. Yine çok yakın zamanda albümleri çıkacak olan Rol grubunun prodüksiyonunda da Mustafa, Doğaç ve Emre’nin destekleri mevcut. ıleriki dönemlerde albümü çıkacak başka sanatçılar için de yine çalışmalarımız sürmekte.

Haberin Devamı

PLATONİK AŞKLAR İLHAM PERİMİZ

Şarkılarınızda hep bir platonik bir aşk durumu var. Kimlere yazılıyor bu şarkılar?


Doğaç: Badem parçaları genel olarak insani duyguları anlatır, doğal olarak çoğunlukla aşk temalı parçalarımız var. Platonik aşkların bu şarkılarda öne çıkmasını belki de insanı en derin duygulara sürükleyen aşkların bunlar olmasıyla açıklayabiliriz. Bu derin duygu sürecinde de hem hüzünlü melodiler hem de melankolik sözler çıkıyor. Yani platonik aşklar belki de bizim ilham perilerimiz.

Haberin Devamı

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!