Tutsak sevgiler parkı

Yavuz GÖKMEN
Haberin Devamı

Bu yazının hiç böyle iki araya bir dereye sıkışacağını düşünmemiştim. Ne var ki öyle olacak; çünkü ben biraz sonra bir siyasi mülakat için yemeğe yetişmek zorundayım.

Üstelik bu yemek ve mülakatın ne kadar süreceğini de bilmiyorum. Nagant gibi koltuk altında duruyorum.

Oysa bilgisayar tuşlarına piyano çalar gibi basmak istiyorum. Ekranda, Çaykovski'nin si bemol minör bir numaralı piyano konçertosundan hiç de aşağı olmayan bir şeyler yaratmak istiyorum.

İstiyorum ki, hiç olmazsa kısa bir zaman süresinde siyaset dışında kalayım. İnsanlığın en yüce duygularına ulaşayım. Kavga, dövüş, küfür, kompleks ve paranoyadan uzak biraz kafacığımı dinleyeyim.

‘‘Biz neyi paylaşamıyoruz da bu kadar kavga ediyoruz’’ diye düşüneyim.

Ya da bunu hiç düşünmeyeyim.

Dünya yüzünde ‘‘aşk’’ diye bir kavram olduğunu hatırlamak istiyorum. ‘‘Acaba niçin aşkı bulduğumuz zaman onu bulduğumuzu anlamayız'' diyorum kendi kendime? Aşk acaba, yitirilince mi anlaşılır? Bir gün içinizde bir şeylerin yitip gittiğini hissedince mi anlarsınız bir zamanlar âşık olduğunuzu?

Kavgalar, dövüşler aşkı da öldürünce mi anlarsınız?

* * *

Biraz önce yüzün-deydi-yok

Biter-se korku

Gülüş-tü

Yitik dudaklarda türkü

Biraz önce elin-deydi-yok

İter-se korku

Öpüş-tü

Geri çevirdi çarkı

Biraz önce saçın-daydı-yok

Geçer-se korku

Dövüş-tü

Yenik omuzlarda şarkı

Biraz önce -telefon-

Eser-se korku

- Alo Madrid?

Düş-tü

Tutsak sevgiler parkı

* * *

Bu şiiri yıllar önce yazmıştım. Onu çok sevdiğim için hep gizlemiştim.

Bilir bilmez, çok sevdiğimiz şeyleri gizleriz hep. Wilde, köylülere, Nymphe ve Sylvain masalları anlatan bir çobanın, bunları gerçekten gördüğünde, çevresini sararak ‘‘Bugün ne gördün?’’ diye soran köylülere ‘‘Hiçbir şey görmedim’’ dediğini hikâye eder.

Acaba bu, gerçeklerden korkmak mıdır; yoksa güzellikleri kendine saklamak mıdır? Bir çeşit bencillik midir, yoksa korku mu?

Hayallerin gerçeklerden daha güzel oluşunun bir kanıtı mı?

Aşk bir gün sona erdiğinde elinizde kalan son şey midir bu?

* * *

Aşkınızı Madrid'i savunur gibi savunsanız da bir gün düşer mi?

Ve Madrid düştükten sonra eski Madrid midir artık?

Yazarın Tüm Yazıları