TÜSİAD’ın önerisi

‘İhtiyaç fazlası imam hatip liseleri normal liseye dönüştürülsün.’

Hemen belirtelim:

Bizzat İmam Hatip Lisesi Mezunları’nı temsil eden derneğin yani ‘ÖNDER’in verdiği bilgiye göre halen bu liselerden mezun olanların sayısı 3 milyona ulaşmıştır.

Onların yalan söylemeyeceği palavrasına kulak vermeyin. Bu rakam abartılıdır. Ama yine de imam hatip lisesi mezunlarının sayısı Türkiye ihtiyacının çok üstündedir. O nedenle ülkemizin ihtiyacını karşılayacak sayıda imam hatip lisesini muhafaza edip diğerlerini genel lise haline dönüştürmek doğru bir öneridir. Üstelik bu, yıllardır tartışılan ‘üniversiteye girme hakkı kimin olsun?’ sorusuna da, ‘türban’ konusuna da çözüm getirir.

Başbakan Tayyip Erdoğan laik cumhuriyeti koruma konusunda samimi ise, yani gerçekten ikinci bir amacı yoksa Sayın Ömer Sabancı’nın ağzından çıkan öneriyi ciddiyetle değerlendirmelidir.

Kaldı ki Sayın Başbakan ne kadar ‘imam hatip lisesi mezunlarını mağduriyetten kurtarmaktan’ söz ederse etsin, somut ve bilimsel gerçekler kendisini hiç de doğrulamamaktadır.

Bildiğiniz gibi Sayın Başbakan, ‘Üniversite sınavlarına giren imam hatip mezunları ile genel lise mezunlarının alacağı puanlara aynı katsayı uygulanmadıkça adalet sağlanamaz’ tezini savunuyor.

Oysa imam hatip lisesi gibi, meslek liselerinden mezun olanların üniversiteye kabul edilme olanağı hemen hiçbir gelişmiş ülkede,-daha önce örnekleriyle yazdığımız gibi- bizdekinden fazla değil.

Onlarda da bizde de meslek lisesi mezunlarına kendi dalında yüksek öğrenim görme olanağı veriliyor. Nitekim bizdeki rakamlar da bu şekildeki teşvikin benimsendiğini gösteriyor:

2001 yılında çıkan 4702 sayılı yasaya göre meslek lisesi mezunlarına, meslek yüksek okuluna sınavsız girme hakkı tanındığı için bundan yararlanan öğrencilerin sayısı 300 bine yaklaştı.

Keza mesleki ve teknik öğretim öğrencileri sayısı 2001-2002’de 947 bin 358 iken 2002-2003’te 981 bin 224’e çıktı. Oysa kamuoyuna tam aksi yönde mesajlar veriliyor.

Bir başka rakam daha verelim:

Başbakanın karşı çıktığı kurallar uygulanmadan önce (1998’de) Meslek Yüksek Okulları’ndaki meslek lisesi mezunu çocuk oranı yüzde 36 iken 2002’de bu oran yüzde 90’a çıktı. Yani meslek edinmek ve onda ilerlemek isteyenlerin beklentisi karşılandı.

Buna rağmen Başbakan, pramidi tepe üstü oturtmak istiyorsa, denesin bakalım.

Burası zaten deneme tahtasıdır.