Türkmen gazı, 2010'da Türkiye'ye ulaşacak

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

Başbakan Mesut Yılmaz'ın yarın başlayacak Türkmenistan gezisi, aslında geçen hafta yaptığı ABD gezisinin bir devamı niteliğinde olacak.

Yılmaz'ın iki gün sürecek Aşkabat gezisinin en önemli konularından biri, Türkmen gazının güzergahı olacak.

Aslında konu, 1992 yılından bu yana tartışılıyor. Bu tarihte Aşkabat'ta yapılan ECO zirvesinde, dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Devlet Başkanı Saparmurat Niyazof Türkmenbaşı arasında yapılan görüşmede Türkmen gazının Türkiye üzerinde Avrupa'ya taşınmasına karar veriliyor. Ancak gazın hangi koridordan ulaşacağı üzerinde bir anlaşmaya varılamıyor.

Türkmenbaşı, İran güzergahında diretirken, Demirel Kafkaslardan geçmesi konusunda iknaya çalışıyor. Demirel ile birlikte geziye katılan, Türkmenbaşı'nın yakın dostları Devlet Bakanı Cavit Çağlar ile Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in de ricaları sonuç vermiyor.

1993 yılında merhum Cumhurbakanı Turgut Özal da Türkmenbaşı ile aynı konuyu görüşüyor. Ancak Özal da fazla bir yol katedemiyor.

Sonuçta Türkiye-Türkmenistan-İran arasında Cumhurbaşkanları düzeyinde önce üçlü protokol, ardından da geçen yıl yapılan üçlü anlaşma ile Türkmen doğalgazının İran üzerinden geçmesine karar veriliyor.

ABD KARŞI ÇIKIYOR Ancak, İran'a ambargo uygulayan ABD, bu hatta karşı çıkıyor. Türkmenistan'da doğalgazı çıkaran firmalar da ABD'li olunca, İran hattının güçlüğü daha da belirginleşiyor. Buna bir de İran hattının gerçekleşmesi için gerekli finansman güçlüğü ekleniyor.

ABD eski Dışişleri Bakanı Alexander Haig, İran hattının gerçekleşmesi için ortaya çıkan sorunu çözmek için devreye giriyor. Haig'in çabaları da sonuç vermiyor

ABD, Türkmen gazının Hazar'ın altından, Azerbaycan, Gürcistan yoluyla Türkiye'ye ulaşacağı Kafkas güzergahından geri adım atmıyor.

Ancak bu hatta İran ve Rusya sorunu ile karşılaşılıyor.

Bu iki ülke, Türkmen gazının Kafkaslara ulaşması için tek yol olan Hazar Denizi'nin statüsünün belirlenmediğini vurgulayıp engel çıkarıyor. Rusya'nın hedefi, Türkmen doğalgazını üzerinden geçirerek ‘‘vana rolünü üstlenmek’’ olarak özetleniyor.

Bu gelişmeler karşısında Türkiye, ‘‘Türkmen gazı Kafkaslardan geçmeli’’ diyen ABD'ye, ‘‘O zaman Rusya'yı ikna et’’ çağrısını iletiyor.

Nitekim ABD Başkan Yardımcısı Al Gore'un ocak ayında Rusya Başbakanı Victor Çernomırdin ile görüşmesinin ana konusu bu olacağı Yılmaz'a geçen hafta gezisi sırasında iletiliyor.

ANDİCAN'IN İDDİASI Türk Cumhuriyetlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ahad Andican, dün 1998'in ilk yarısının hem petrol, hem de doğalgaz açısından doğu-batı enerji koridorunun kaderinin tayin edileceği bir dönem olacağını vurguluyor.

Andican, ardından şu iddiayı ortaya atıyor:

‘‘2010 yılında Türkmen Doğalgazı hem Kafkaslar, hem de İran üzerinden Türkiye'ye ulaşacak...’’

Bakan Andican, buna gerekçe olarak da Türkiye'nin doğalgazda tek kaynağa bağlı kalamayacağını vurguluyor. Anlaşmaları yapılan İran hattının da gerçekleşmesi gerektiğini söylüyor.

Bakü-Ceyhan petrol boru hattında önemli bir mesafe kaydeden Türkiye, şimdi doğalgazda da pazar yerine partner olmanın mücadelesini veriyor. Bu açıdan bakıldığında Yılmaz'ın yarın başlayacak gezisi önem kazanıyor.

Yazarın Tüm Yazıları