Türkiye'nin AB ilişkilerine sanatçı yorumu

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecine ilişkin haberlerin geniş biçimde yer bulduğu İtalya'da, La Stampa gazetesi romanları İtalyanca'ya da çevrilen Orhan Pamuk'la bir söyleşi yayınladı. La Repubblica gazetesi de Kuzey Birliği Partisi'nin Türkiye'nin AB'ye kabul edilmesini protesto için Milano'da düzenlediği yürüyüş konusunda, yönetmen Ferzan Özpetek ve oyuncu Serra Yılmaz'ın görüşlerine de yer verdi. Türkiye'deki Batılılaşma çabalarının uzun süreç olduğuna değinen Pamuk, “Türkiye'de 100 yılı aşkın bir süredir Batılılaşmak için olağanüstü bir gayret gösterdi. Değişikliği yaşamış olanlar tüm bunları hafife alabilir ama, ben aynı fikirde değilim. Biz Avrupa dışında, kendimize göre özgü bir biçimde modernleştik. Artık o aşamanın çok ilerisindeyiz” dedi. “Türkiye ve Avrupa: Gerçek Diyalogun İki Ruhu” başlığıyla yayımlanan söyleşide Orhan Pamuk, AB-Türkiye ilişkilerinin geleceği konusunda, şunları söyledi: “Türkiye ve Avrupa iki ruha sahip olacak. Türkiye ve Avrupa Birliği'nin gelecekteki ortak yazgısı budur. İki ruha sahip olmak güzel bir şeydir: İki ruh birbiriyle diyalog içerisinde olacak, kendilerini birbiriyle paylaşacak, karşılıklı alışverişte bulunacaktır. Demokrasi de bu diyalogdadır.” Orhan Pamuk, Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde Müslüman göçmenlerin son dönemlerde terör olaylarına da karışmaya başladıklarının hatırlatıldığı soruya karşılık olarak, “Köktendincilerin hoşgörüsüzlüğü mazur gösterilemez, ama bunlar İslam'la da karıştırılmamalı” dedi. Pamuk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hollanda'da Van Gogh'un öldürülmesinin ardından birçok cami ve Türk okulu ateşe verildi. Ama Türkiye'de laik kesim olarak bizler bu eylemleri, Hıristiyan uygarlığının ifadesi biçiminde yorumlamadık. Bunların, ırkçı ve fanatik milliyetçilerin işi olduğunu söyledik. Bunların suçunun tüm Hıristiyanlığa ait olduğunu bizde ancak köktendinci gazeteler iddia edebilir. Ama Batı ise popüler gazetelerin suçu hemen İslam'a yıkmasına sıkça rastlanıyor. Doğrusu, bir camiyi veya bir okulu ateşe vermek ile Van Gogh cinayeti arasında herhangi bir fark söz konusu değildir.”     FERZAN ÖZPETEK VE SERRA YILMAZ'DAN DEĞERLENDİRME     La Repubblica gazetesiyse Kuzey Birliği Partisi (KBP) tarafından Türkiye'nin AB'ye kabul edilmesini protesto amacıyla dün Milano'da düzenlenen yürüyüş konusunda, İtalya'da yaşayan Türklerin değerlendirmesini de ayrı bir haber olarak verdi. Roma'da yaşayan Türk sinema yönetmeni Ferzan Özpetek'in, KBP'nin düzenlediği gösteriyi “çılgınlık” olarak niteleyerek, “Bu bir siyasi çılgınlık, ben bu işe bulaşmak istemiyorum. Ben filmlerimle konuşuyorum” demeyi yeğlediği belirtildi. Özpetek'in filmlerinde de rol almış sanatçı Serra Yılmaz ise görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “Burada, Araplarla Türkleri birbirlerine karıştırıyorlar. İnsanlar arasında bu konuda cehalet var ve acımasız politikacılar da bu cehaleti suiistimal ediyorlar. Türkiye, insan hakları ve sosyal atılımlar bakımından daha pek çok şey yapması lazım gelen bir laik ülke. Ama bunu başaracak. Avrupa'ya girmek bizim de hakkımız.”�