Türkiye’yi yargılamak kimsenin haddine değil!

ORHAN Pamuk komplosu dolayısıyla Türkiye’yi yargılamak kimsenin haddi değil!

AB’nin Avrupa Komisyonu’nun Genişlemekten Sorumlu Üyesi Olli Rehn ‘Mahkemede yargılanacak olan Orhan Pamuk değil Türkiye’ dedi ya, kimilerinin eli ayağına dolaştı. Kimsenin aklına, ‘Olli Rehn efendi, sen önce 29.1.2001 tarihli Ermeni Soykırımı yasasından dolayı Fransa’yı yargıla, sonra Türkiye’yi ağzına al!’ demek gelmedi.

‘Fransız Parlamentosu’nun çıkardığı 29.1.2001 tarihli Ermeni Soykırımı yasası düşünceyi açıklama özgürlüğünün kellesini giyotinle kopartmıyor mu? Haydi göreyim seni, bu yasayı ve bunun benzeri yasaların kaldırılmasını isteyen 19 yiğit Fransız tarihçinin yanında yer al ve sorunu Avrupa Parlamentosu’na, Avrupa Komisyonu’na, Avrupa Birliği’ne getir ya da götür!

Bunu yapmadıkça, bir yalancısın, bir iftiracısın!’ denmeliydi. Ben gerekeni söyledim!

ULUSLARARASI KOMPLO

Türkiye’de, Türklerin ve özellikle de Türkiyelilerin yüzde 99’u konuşma ve yazma özürlü. Kurdukları cümlelerin genellikle öznesi ve nesnesi belli değil. Ortaya konuşuyorlar, adres belli değil. Ortada bir rezillik varsa nüfusun yüzde 99,999’unun bununla ilişkisi yok!

Konu ‘Orhan Pamuk Davası’ denen uluslararası komplo. Bu dava yüzünden Türkiye rezil olmuş! Gazeteler tuhaf tuhaf manşetler atıyorlar. İkinci Cumhuriyetçiler, televizyonlarda, AB’nin ikiyüzlülüğünü özgürce eleştiren özgür insanları suçluyorlar.

SUÇÜSTÜ SANIKLARI

İzin verirseniz, Orhan Pamuk Komplosu’nun suçüstü sanıklarını sıralayacağım:

Ciddi bir tarih araştırmasından sonra inandırıcı belgelere dayalı bir yazı yazacağına, kışkırtıcı ve egoist tarzıyla Avrupa ve dünya basınının ağzına sakız olan Orhan Pamuk;

Ceza Yasası’nın Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılamayla ilgili 301. maddesini (‘Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’) doğru dürüst kaleme alamayan AKP iktidarı;

301. maddenin ‘Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz’ diyen dördüncü fıkrasının anlamını savcı ve yargıçlara öğretemeyen; dava öncesinde ve sırasında sorumluluklarını yerine getirmeyen Adalet Bakanlığı;

Fransa’nın ifade özgürlüğünü yok eden yasaları karşısında ağzını açamayan Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği. (29.1.2001 tarihli Ermeni Soykırımı yasası konusunda ağzını açamayan AB ve Avrupa Parlamentosu temsilcilerinin Türkiye’yi suçlamaları ve adliye baskınından sonra meyhanede Orhan Pamuk’la kadeh tokuşturmaları terbiyesizliktir.)

Orhan Pamuk’un kışkırtıcı tavrının öteki yazarlarımızı bağlamaması gibi, Şişli Adliyesi önünde Orhan Pamuk ve özel destekçilerine saldıranların barbarlıkları bütün ulusa mal edilemez. Kimileri düşüncelerini şiddet kullanarak açıklıyorlarsa, bunun sorumlusu, Türkiye’yi yöneten ve yönetmiş olan, halkı yoksul ve eğitimsiz bırakan sağ iktidarlardır.

EN UZUN GECE

Bugün 21 Aralık. En uzun gece olacak. En uzun gecenin bir özelliği var, doruk noktasına çıktığı andan itibaren kısalmaya başlar. Gecenin kısalmak için bize ihtiyacı yok. Ama Türkiye’nin en uzun gecesini, gerçekten özgür ve bağımsız demokratlar, Cumhuriyet’in sadık çocukları kısaltabilir!
Yazarın Tüm Yazıları