Türkiye’yi görmeyenler yaşamda eksiklik hissetsin
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 2010 00:00
OKURLARIMIZLA paylaşmaktan, onların görüşlerini ve yapıcı katkılarını yansıtmaktan mutlu olduğumuz köşemizde bu hafta iki önemli güncel olayla ilgili görüşlerimizi sizlere aktarmak istiyorum.
İstanbul 16 Ocak günü yapılan görkemli açılış töreninden sonra resmen 2010 Avrupa Kültür Başkenti oldu. İstanbul’u temsil eden yedi tepeli şehir kavramına uygun olarak bu özellik yedi noktada yapılan gösterilerle paylaşıldı. İmparatorluklara başkentlik yapmış kentlere verilen Dünya Şehri unvanına da sahip şehirlerden biri olan İstanbul ve ülkemiz için bundan sonra Avrupa Birliği’ne üye olmadan elde edilemeyecek önemli bir kazanım.
Kültepe’de yapılan kazılar ve Göbeklitepe’de 11 bin yıllık bir geçmişe tanıklık eden Kültürlerin Vatanı Anadolu için de bu deneyimin bir başlangıç olmasını diliyoruz. İstanbul moda, ticaret, sanat gibi konularla bu unvanını sürdürürken Anadolu’nun da sahip olduğu kültürel değerlerin yeniden ön plana çıkarılmasını ve Çatalhöyük’ün model olarak alındığı bir stantla katılacağımız Şanghay EXPO 2010 Dünya Sergisinin kamuoyu ve kuruluşlarımızla daha fazla paylaşılmasını başta TÜROFED olmak üzere turizm örgütleri olarak beklemekteyiz.
Değer yargılarını ön plana çıkaran, kendini keşfeden ve turizmi kendisi için de yapan ülkelerin turizmdeki başarılarını dikkate alarak düzenlenen iç turizm ağırlıklı bir turizm etkinliği olan Turizm ve Tatil Günleri Fuarı 21 Ocak günü Ankara’da başladı. Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ve EXPONET Organizasyon tarafından birlikte düzenlen fuarın Ankara’nın tanıtımına ve ziyaretçilerin tatil seçeneklerine önemli katkıları olacağına inanıyorum.
ATİD olarak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüze teşekkürlerimizi iletirken Eski Hipodrom Alanında yapılması düşünülen müzeyle birlikte ulusal anlamda Başkent/Anadolu Daimi Fuarı düşüncesi üzerinde de tekrar durulması zamanı geldiğini bir kez daha gündeme getirmek istiyorum. Yılın tümünde illerin, bölgelerin, işletmelerin ve projelerin tanıtımlarının yapıldığı kentin uygun bir yerinde yer alacak merkezin en az 240 gün süreyle kongre ve fuar alanı olarak belirlenmesi, Ankara turizmi ve ekonomisi yanında Türkiye ekonomisine de doğrudan katkıda bulunacaktır.
Geleceğin pazarını düşünen bir turizm faaliyeti için öncelikle turizm kavramını dış turizmi ön plana çıkaran popüler anlamının dışında değerlendirerek kendimizi ve konuklarımızı gezmek, görmek ve gidilen yöredeki imkânlardan yararlanmak isteyen gezginler olarak görmeliyiz. Yabancılara ve turizm profesyonellerine bile sınırlı ölçüde anlam ifade eden yabancı marka ve sözcükler yerine seçilecek Türkçe yalın tanımlamalar iç turizme olan katılımı özendirecektir.
Yazımı Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay’ın “Yakın bir vadede dünyada belli bir kültür ve gelir düzeyinde olan insanlar eğer Türkiye’yi görmemişlerse yaşamlarında bir eksiklik olduğunu hissetsinler istiyoruz” mesajını ülkemizde iç turizmi de kapsar şekilde yorumlayarak bitirmek istiyorum.
Kültepe’de yapılan kazılar ve Göbeklitepe’de 11 bin yıllık bir geçmişe tanıklık eden Kültürlerin Vatanı Anadolu için de bu deneyimin bir başlangıç olmasını diliyoruz. İstanbul moda, ticaret, sanat gibi konularla bu unvanını sürdürürken Anadolu’nun da sahip olduğu kültürel değerlerin yeniden ön plana çıkarılmasını ve Çatalhöyük’ün model olarak alındığı bir stantla katılacağımız Şanghay EXPO 2010 Dünya Sergisinin kamuoyu ve kuruluşlarımızla daha fazla paylaşılmasını başta TÜROFED olmak üzere turizm örgütleri olarak beklemekteyiz.
Değer yargılarını ön plana çıkaran, kendini keşfeden ve turizmi kendisi için de yapan ülkelerin turizmdeki başarılarını dikkate alarak düzenlenen iç turizm ağırlıklı bir turizm etkinliği olan Turizm ve Tatil Günleri Fuarı 21 Ocak günü Ankara’da başladı. Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ve EXPONET Organizasyon tarafından birlikte düzenlen fuarın Ankara’nın tanıtımına ve ziyaretçilerin tatil seçeneklerine önemli katkıları olacağına inanıyorum.
ATİD olarak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüze teşekkürlerimizi iletirken Eski Hipodrom Alanında yapılması düşünülen müzeyle birlikte ulusal anlamda Başkent/Anadolu Daimi Fuarı düşüncesi üzerinde de tekrar durulması zamanı geldiğini bir kez daha gündeme getirmek istiyorum. Yılın tümünde illerin, bölgelerin, işletmelerin ve projelerin tanıtımlarının yapıldığı kentin uygun bir yerinde yer alacak merkezin en az 240 gün süreyle kongre ve fuar alanı olarak belirlenmesi, Ankara turizmi ve ekonomisi yanında Türkiye ekonomisine de doğrudan katkıda bulunacaktır.
Geleceğin pazarını düşünen bir turizm faaliyeti için öncelikle turizm kavramını dış turizmi ön plana çıkaran popüler anlamının dışında değerlendirerek kendimizi ve konuklarımızı gezmek, görmek ve gidilen yöredeki imkânlardan yararlanmak isteyen gezginler olarak görmeliyiz. Yabancılara ve turizm profesyonellerine bile sınırlı ölçüde anlam ifade eden yabancı marka ve sözcükler yerine seçilecek Türkçe yalın tanımlamalar iç turizme olan katılımı özendirecektir.
Yazımı Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay’ın “Yakın bir vadede dünyada belli bir kültür ve gelir düzeyinde olan insanlar eğer Türkiye’yi görmemişlerse yaşamlarında bir eksiklik olduğunu hissetsinler istiyoruz” mesajını ülkemizde iç turizmi de kapsar şekilde yorumlayarak bitirmek istiyorum.