Türkiye’yi çakallara yedirmeyelim

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği ‘Ortak Akıl Toplantısı’ yaptı. Sorunların konuşulduğu toplantıda, Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, “Sektördeki tüm oyuncular iyi iş çıkardı, ancak rekabetin artması nedeniyle bir firmanın hatasının faturası sektörümüzdeki tüm ihracatçılara kesildi” dedi.

Haberin Devamı

Başkan Türkmenoğlu çok zarif.
“Sektörde çakallar var. Birisinin foyası ortaya çıkınca hepimiz zarar görüyor. Sattığımız ürünleri kontrol etmeliyiz” diyor.
Çok da doğru söylüyor.
Adam aflatoksinli veya ilaç kalıntılı ürünü alıp ihraç ediyor.
Yurtdışından çil çil döviz beklerken, “Gönderdiğin mal bozuk çıktı. N.h sana para” diyor.
Bu da yetmiyor. “Al bu defolu mallarını...” diyor.
Sonra peş peşe Türk mallarına kapılar kapanıyor.
Bize bişi olmaz, biz yeriz de... fazla geliyor...
Tüm üretim elde kalıyor.
Ürünler o kadar çok ki.. hayvanlar bile yemiyor...
Çok gördüm yaşamım boyunca ben bu manzarayı.
“Peki çözüm var mı çözüm” dediğinizi duyar gibiyim.
“Konuşmak kolay icraat nerede” sesleri yükseliyor etraftan onları da duyuyorum.
Az izin verirseniz bir iki laf edip onu da yazacağım.

***

Haberin Devamı

Türkiye Allah’ın özene bezene yarattığı bir ülke.
Kışın jeotermal kaynaklardan faydalanılarak üretim yapılıyor.
Bilinçli, akılcı, modern yöntemlerle, sürdürülebilir çiftçiliğin temelleri atılıyor.
Yaprak bitleri uğur böceklerine yediriliyor.
Haşereyle biyolojik mücadele veriliyor.
Sonra da demet demet banknotlar istif ediliyor.
Helal olsun böyle insanlara. Ellerinden değil, alınlarından öpüyorum da benim çabam yetmiyor.

***
 
Bir aç gözlü adam...
Memleket, millet sevgisi olmayan, bir de vicdandan nasibini almamış yaratık, hileli üretim yapıyor.
İlaç kalıntısına bakmadan gıda ürünlerini topluyor.
Hormonu dayayıp bitkileri delirtiyor.
Maymuna benzeyen patates, file benzeyen biber çıkıyor ortaya.
Yetmiyor bir de bunları şark kurnazlığıyla tüccara satıyor.
Elin memleketinde rüşvet mekanizması çalışmadığından, alet yalan söylemiyor.
“Bu ürünler insan sağlığına zararlı kardiş” diyor...
“Dön babam, dön çarkı” burada yine işliyor.
Bir çakal bütün memleketime zarar veriyor.

***

Hani diyorum... Memleketimde binlerce ziraat mühendisi var ya...
Tarım bakanlığının yetkilileri tüm ülkeme yayılsa. Hangi ürün ekilecek. Ürünler nasıl planlanacak anlatsa. Hangi ürüne ne kadar hangi ilaçtan atılacağı konusunda bilinçlendirme yapsa. İlaçtan ne kadar zaman sonra ürün toplayacak öğretilse. Köyde, dağda bayırda, tarlada bahçede bilinçlendirme seferberliği başlatılsa.
İlaç kutularının tarlalarda rastgele atılamayacağını, o kutularda yağmurda biriken suları içen kurdun kuşun öldüğü belletilse...
Gıda analiz laboratuvarı mı olur, ürün tahlil laboratuvarı mı, her ne ise... İşte onlardan her yere kurulsa...
Hileli mallar imha edilip, üreten ifşa edilse, “Sen git, kerestecilik yap” dense..
Nasıl olur dersiniz?
Ürünlerimiz, tüm dünyada aranan “Made in Türkey” olur mu sizce?

Haberin Devamı

Boğaları değil sahiplerini güreştirelim

Memleketim hayvan hakları savunucuları ayakta.
Festival adı altında boğa güreşi yapılmasına karşı çıkıyor.
“Hayvanlar zorla dövüştürülüyor, birbirlerine zarar vermesi seyrediliyor” diyor.
“Dinimizce de günah olan bu davranışları, Cami Yaptırma Derneği yararına düzenleyenler bile var” deniliyor.
Bakanlıklara, ilgili kurum ve kuruluşlara dilekçe yağmuruna tutan bu hayvanseverleri umarım birileri duyar ve boğa güreşlerini yasaklar.
Eğer bu tür festivalleri yasaklayamıyorlarsa, o zaman hayvanlar yerine sahiplerini ve tertip komitesini güreştirelim arenada... Ne dersiniz?

İnsanlık ve doğaseverlik üzerine iki çağrı

Yaz geldi. Sıcaklar her gün daha da artıyor. Okulların tatile girmesiyle birlikte kentliler serin yerlere doğru göç etmeye başladı bile. İşte tam bu dönemde iki acil çağrı yapıyoruz. Çağrımız insanlık üzerine. Doğaseverlik üzerine.
Birinci İstek. Çöl sıcaklarının başladığı şu günlerde hayvanlar için kapımızın önüne bir kap su bırakalım.
İkinci istek ise hayvanlar oyuncak değildir. Karne hediyesi olarak çocuklarınıza arkadaşlık edecek hayvanları alırken ona bakıp bakamayacağınızı iyi düşünün. Yaz tatili sonunda sokağa bırakacaksanız sakın almayın.

++++++++++++++++

HAFTANIN SÖZÜ

Haberin Devamı

Sevgi, çiçek açmayan yere uğramaz. (Eflatun)

 

MAVİ YEŞİL / İBRAHİM IRMAK

ÇEVRECİLERE ÇAĞRI..
Çevre konusunda her türlü ihbarı, duyarsızlıkları, çalışmaları ve fotoğraflarını iletebilirsiniz. Tabii güzellikleri de..
Tel: 0533 414 24 57
cevreciiirmak@hotmail.com

Yazarın Tüm Yazıları