Türkiye engelleniyor...

OLAYIN kendisi önemli, ama önemi ölçüsünde sahip çıkanı -maalesef- yok.

Önemli çünkü Türkiye'nin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması yolunda kendine düşeni fazlasıyla yapan Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'nu (TÜBİTAK) işlemez hale getiren bir durum söz konusu:

Özetleyelim:

İsmet İnönü başbakan iken yani 1963'te yardımcısı merhum Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu, Türkiye'nin bilim üretmede ve teknolojik gelişmede çağdaş uygarlık düzeyini yakalayabilmesi için politik etkilerden uzak şekilde görev yapacak bir kurum kurmaya karar verdiler. Bu kurum o zaman doğdu.

TÜBİTAK zaman zaman kendisine umut bağlayanları hayal kırıklığına uğratsa da son 10 senedir Türkiye'nin bilimsel ve teknolojik açıdan büyük atılımlar yapmasını sağladı. Örneğin Türk bilim adamlarının ve uzmanlarının ‘‘bir uydu yapabilecek bilgi ve teknolojiye sahip olduğunu’’ bu kurum, geçen hafta uzaya fırlatılan ilk Türk uydusu ile ispat etti.

İktidarın sevmediği şimdiki üniversiteler ile TÜBİTAK, bu on sene içinde Türkiye'nin yerini, ‘‘bilimsel üretim’’ ölçeğinde 42'ncilikten müthiş bir sıçrayışla 22'nciliğe yükseltti.

Türkiye bu açıdan Danimarka, Avusturya, Finlandiya, Yunanistan, Portekiz, İrlanda'yı geride bıraktı.

TÜBİTAK Türkiye'yi bilgi toplumu yapacak teknolojik atılımları gerçekleştirdi. Bugün pek çoğumuzun internet üzerinden bir saniyede ulaştığımız dünya bilgi hazinelerinin parmağımızın ucuna kadar getirilmesini, sessiz sadasız çalışmalarıyla TÜBİTAK gerçekleştirdi.

Ve özellikle güvenlik ve savunma konularında geliştirdiği teknolojilerle Türkiye'yi pek çok ve önemli alanlarda başka ülkelere bağımlı olmaktan TÜBİTAK kurtardı. (Bunun değerini askerlere sorun.)

Cumhuriyet'in 100'üncü yıldönümünde Türkiye'yi bilimsel yönden çağdaş uygarlığı yakalamış ülke durumuna getirmeyi amaçlayan Vizyon 2023 isimli projeyi TÜBİTAK başlatıp uygulamaya koydu.

İşte bu başarılara imza atan ve Avrupa Bilimler Akademisi'nin üyesi sıfatını taşıdığını bildiğimiz sadece 4 bilim adamımızdan biri olan Prof. Dr. Namık Kemal Pak'ın görevde ikinci bir dört yıl daha kalması için, Kurum Bilim Kurulu'nun yasa hükümleri gereği yaptığı öneri, dört ayı aşkın zamandır Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığına gönderilmiyor.

Çünkü Sayın Tayyip Erdoğan'ın hem kurumun başkanlığına hem de Bilim Kurulu üyeliklerine, kendisine yakın oldukları ileri sürülen isimlerin getirilmesini istiyor.

Bunun için hatta Kurum Başkanı ve Bilim Kurulu üyeliklerine ilişkin yasadaki hükümleri değiştirmeyi planlıyor.

Hani Sayın Erdoğan bu memlekette bir taşı ötekinin üstüne koyanı baştacı edecekti?

Sayın Erdoğan Prof. Pak'ı ve öteki Bilim Kurulu üyelerini görevden almayı planlarken vicdanından bir ses ona isyan etmiyor mu?
Yazarın Tüm Yazıları